Bafra Öğretmenevi’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Kaymakam Cevdet Türkmen, ilçede olası bir durum karşısında tüm tedbirlerin alındığını söyledi. Kaymakam Türkmen, “Çin’de başlayan bu virüs nedeniyle dün itibarıyla Türkiye’de 1 vakamız var. Salgın boyutunda bir durum söz konusu değil. Baframızda böyle bir şey söz konusu değil, henüz bir vakaya rastlanmadı. Ancak bazı tedbirlerde almak mecburiyetindeyiz. Yapmış olduğumuz toplantıda almış olduğumuz kararla tüm okullarımız çocuklarımız okuldan çıktıktan sonra dezenfekte edilecek. Akabinde toplu olarak yaşanan alanlar var. Bizim sorumluluk alanımızda bulunan tüm fabrikalarda önümüzde ki haftadan itibaren dezenfektana girecek. Okulların tatil olup olmaması konusunda henüz bir haber yok. Biz tatil olmayacakmış gibi temizlik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu salgın manasına gelmez bu sadece tedbirdir. Bizim yaptığımız çalışmalar yeterli midir? Hayır, yeterli değildir. Çocuklarımız ve vatandaşlarımızın da bakanlığımızın belirlediği bazı kurallar var. El yıkama, temastan kaçınma, bol su içme gibi bu tedbirlere uymamız gerekiyor. Özellikle vatandaşlarımızın yapması gereken bu basit tedbirler, çok basit ama bir o kadar da sonuç bize bulaşmamasını engelleyebildiğimiz şeyler. Aslında bu bir grip türü. Diğer grip türlerinden tek farkı biraz bulaşarak yayılması. Bizde de olacak diye bir şey yok sadece devlet olarak tedbir almak zorundayız” dedi.
El hijyenine çok dikkat edilmeli
İlçe Sağlık Müdürü Dr. Aytaç Akın ise, “El hijyenine çok dikkat edilmeli. Metal yüzeylerde en az 6 saat, kumaş yüzeylerde 12 saat bu virüs canlı kalabiliyor. Bir yere dokunduğumuzda elimizle bir şey yediğimizde boğazımızdan sindirim kanalına çok rahat bulaşabilecek bir virüs. Havalar 27 dereceye çıktığı zamanlarda bu virüsün yaşama ihtimali yok. Şurada toplam süremiz 3 hafta veya 4 hafta. El hijyenine, el tokalaşma işine biraz ara verilirse bu virüsünden korunma olacak. Öksürürken veya hapşırırken mutlaka dirsek içi denilen yere hapşırmanız gerekiyor. Bir peçeteye de değil direkt dirsek içine hapşırmalısınız. Ağız yolunun, sindirim yolunun ıslak kalması o virüsün tutunmasını engelleyecektir. Onun için bol bol su içilmeli. Bu bir grip türü, tek farkı çok hızla bulaşması ve yayılması” diye konuştu.
En büyük salgın paniktir, korkudur
Başhekim Uzm. Dr. Ahmet Abdurrahman İsmailoğlu da, “Bakanlığımızın vermiş olduğu talimatlar doğrultusunda bütün hazırlıklarımızı yaptık. Ülkemizde şu anda bir tane vaka var. Ama biz olası senaryolara hazırız. Hasta geldiğinde nereye konulacağı, nereye yatırılacağı, kimin tarafından bakılacağı, kime konsolite ettirileceği, gerekirse başka merkeze gidip gitmeyeceğinin planları hazır. Tahlil tetkikler konusu ise kan tahlili değil kesin tanı konulması burundan veya boğazdan mukozası şu anda Ankara merkezli yapılıyor. Ama Sağlık Bakanımız açıklamasıyla herhalde Samsun’da da merkez bir laboratuvar oluşturulacak. Kan tahlilleriyle sonuçlar beklenmiyor. Bunların alınmasının sebepleri o kişilerin başka rahatsızlıkları da oluyor. Son iki ayda korona virüsünden ölen sayısı 4 bin kişi ise ortalama virüsten ölenlerin sayısı 60 bin. En büyük salgın paniktir, korkudur. Buna gerek yok. Biz sağlık kurumları olarak her şeye hazırlıklıyız” açıklamasında bulundu.