Münih Güvenlik Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen DEAŞ’la mücadele toplantısına katılan Bakan Akar, ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere savunma bakanlarının da bulunduğu toplantıda, Türkiye’nin terörizmin her çeşidiyle mücadele ettiğini, bundan sonra da mücadeleye devam edeceğini vurguladı.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarında 3 binden fazla radikal DEAŞ üyesi teröristin etkisiz hale getirildiğini belirten Bakan Akar, "ABD’nin Suriye’den çekilmesinden sonra oluşacak boşluk teröristler için güvenli bölge haline gelmemelidir" diye konuştu.
DEAŞ ile mücadele kapsamında Türkiye’de konuşlu koalisyon kuvvetlerinin hava harekâtları düzenlediğini hatırlatan Bakan Akar, bunun da Türkiye’nin DEAŞ ile mücadelede verdiği desteğe iyi bir örnek olduğunu söyledi.
"Fırat Kalkanı Harekâtı bir NATO üyesi ülke tarafından DEAŞ’a karşı icra edilen ilk ve tek karadan yapılan harekât olma özelliğini taşımaktadır" diyen Bakan Akar, DEAŞ ile mücadeleyi göğüs göğüse yapan tek ordunun Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu vurguladı.
Fırat Kalkanı Harekâtı’nda Türk Silahlı Kuvvetlerinden şehitler verildiğini hatırlatan Bakan Akar, "Tüm harekât boyunca toplam 21 bin hedef ve yaklaşık 3 bin DEAŞ’lı terörist etkisi hale getirilmiştir" diye konuştu.
DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin baskısı sonucu aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 3,6 milyon insanın Suriye’deki evlerini terk ederek güvenli gördükleri Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldığını hatırlatan Bakan Akar, Türkiye’nin, kucak açtığı Suriyeliler için yaklaşık 35 milyar dolar harcama yaptığını vurguladı.
Bakan Akar, PYD/YPG’nin Kürtleri temsil etmediğini belirterek, “Kürtler bizim kardeşimiz. Bizim tek hedefimiz teröristlerdir. Bazıları PKK’yı Kürtler olarak niteliyor. Bu son derece yanlış. DEAŞ’lı teröristlerin Müslümanları temsil etmediği gibi PKK'lı teröristler de etle tırnak gibi bir bütün olduğumuz Kürt kardeşlerimizi temsil etmemektedir. Unutulmamalıdır ki PKK, PYD, YPG aynıdır. Bu nedenle YPG terör örgütünün bölgeden çıkarılması hudutlarımızın ve halkımızın güvenliği açısından en önemli konudur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın telefon görüşmelerinde Suriye’de güvenli bölge oluşturulması konusunda fikir birliğine vardığını anımsatan Bakan Akar, "Fırat’ın doğusundaki 440 kilometrelik sınır hattında oluşturulacak güvenli bölgenin emniyetinin koalisyon tarafından sağlanması uygun ve yeterli olmayacaktır. Güvenli bölgede sadece Türkiye için değil, evlerini terk etmek zorunda kalan Suriye mültecilerin vatanlarına güvenli şekilde dönmeleri için de önemlidir. Güvenli bölgede sadece Türkiye olmalıdır" dedi.
Bakan Akar, Türkiye'nin güneyi sınırları boyunca bir terör koridoru oluşturulmasına asla izin verilmeyeceğini de tekrarladı. Türkiye’yi batıdan uzaklaştığına yönelik iddiaları hatırlatan Bakan Akar, "Türkiye batıdan uzaklaşmadı, NATO başta olmak üzere tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmeye devam ediyor." diye konuştu.