Bakan Çavuşoğlu, yaptıkları görüşmelerde ikili ve bölgesel konuları görüştüklerini belirterek, “Verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Bölgesel konularda gündemimizin başında Ukrayna geliyor. Savaş başlayalı 3 buçuk ay oldu, savaşın yol açtığı insani kayıpların ve oluşturduğu tahribatın giderek arttığını üzülerek görüyoruz. Türkiye'nin savaşın başından bu yana ortaya koyduğu ilkeli tutum herkesin malumu. Savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesine yönelik yoğun çaba harcadık ve harcamaya devam ediyoruz. Tarafların 29 Mart'ta İstanbul'da yaptıkları görüşmelerde anlamlı ilerleme sağlanmıştı. Ancak ardından yaşanan gelişmeler maalesef müzakereleri ikinci plana itti. Halbuki sürdürülebilir bir barışın temeli atılabilirdi. Biz halen bu tutumumuzu Türkiye olarak koruyoruz” açıklamasında bulundu.
“Üzerimize düşeni yapmaya hazırız”
Çavuşoğlu, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce müzakereler yoluyla sona erdirilmesinin bölge ve insanlığın yararına olacağının altını çizerek, “Bu konudaki düşüncelerimi açık şekilde bugün Sergey ile paylaştım. Geçtiğimiz haftalarda müzakerelerden uzaklaşma olmuştu fakat son günlerde gerek Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin yaptığı açıklamalar gerek bizim yaptığımız temaslarda tekrar müzakerelere dönme konusunda bir zeminin olabileceğini görüyoruz. Her iki taraf da bu konuda mutabık kalırsa biz de kolaylaştırıcı rol üstlenen bir ülke olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadelerine yer verdi.
“BM, Rusya, Ukrayna ve Türkiye arasında oluşturulabilecek bir mekanizmayı makul buluyoruz”
Ukrayna'dan ve Rusya'dan ihraç edilecek ürünlerin önündeki engellerin de görüşüldüğünü bildiren Bakan Çavuşoğlu, “Ukrayna tahılının uluslararası piyasaya ihraç edilebilmesi için çeşitli fikirler ortaya çıktı ve en son Birleşmiş Milletler'in (BM) bir planı var. Bu konuda gemilerin denetlenmesi dahil BM, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Türkiye arasında oluşturulabilecek bir mekanizma ve iş birliğini içeren bir plandan bahsediyoruz. Biz Türkiye olarak bu planı makul buluyoruz ve uygulanabilir bir plan olarak görüyoruz. Oysa bu ürünleri taşıyacak gemilerin sigorta edilmesi, lojistik konular, limanlara ulaşabilmesi yanaşabilmesi, verilecek servisler ve ödemelerle ilgili yani bankacılıkla ilgili işlemler konusunda da gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz. Yani dünyanın hem Ukrayna hem de Rusya Federasyonu'nun ihraç edeceği ürünlere ihtiyacı varsa bunun önünü hep birlikte açmamızda fayda var diye düşünüyoruz. Önemli olan ortak anlayışa dayanan bir mekanizmanın tesis edilmesi. Yine gemilerin güvenli bir şekilde seferine devam edebilmesi için alınacak tedbirlerin de bu mekanizma içinde görüşülmesinde fayda var. Teknik düzeyde hazırlıkların bir an evvel tamamlanmasını arzu ediyoruz” dedi.
“Bu terör örgütlerine müsaade edilmemesi gerekiyor”
Bakan Çavuşoğlu, diğer bölgesel konuları da ele aldıklarını kaydederek, “Suriye bunlardan bir tanesi, Libya'daki son gelişmeleri de ele aldık. Farklı görüşlerimiz olsa da yakın iş birliği içinde çalıştığımız bir ülkedir Rusya Federasyonu. Özellikle Astana formatıyla Suriye'de siyasi bir çözüm bulma çabamız devam ediyor. Zorluklar da ortada en son anayasa komisyonunun 8'inci toplantısının başarısızlıkla sonuçlanmasında da gördük ki rejim siyasi çözüme yanaşan taraf değil. Diğer taraftan Suriye'nin kuzeyinde bize yönelik PKK/YPG'nin artan tehdidi var. Bu tehdide karşı tedbir almamız gerekiyor. Daha önce AB ve Rusya ile Ekim 2019'da vardığımız mutabakatlar var. Bunların da uygulanması konusunu ele aldık. Suriye'nin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini bir kere daha vurguladı, burada da vurguluyoruz. Bu terör örgütlerine müsaade edilmemesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Lavrov ise, “Hükümetlerimizin arasında kurumlarımızın arasında daha başka formatlarda ileride yapacağımız görüşmeler konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Bunların arasında bu sene yapacağımız Üst Düzey İş Birliği Konseyi'nin 9'uncu Toplantısı var. Yatırım, ekonomik alanlarında konuları ele alma fırsatı bulduk. Ticaret hacmimiz Ocak-Mart aylarında iki misli arttı. 14 milyar dolara ulaştı. Ticaretimizi milli paralarla yapabilmek için ciddi perspektiflerimiz, potansiyelimiz var” açıklamasında bulundu.
Uluslararası konularda en önemli konu başlığının Ukrayna olduğunun altını çizen Lavrov, “Biz sivillere olabildiğince, minimum derecede hasar vermeye özen gösteriyoruz. Donetsk ve Luhanks'ta Rus vatandaşları korumak bizim amacımız” dedi.
“Ukrayna mayınsızlaştırma faaliyetlerine başlamaya hazırsa biz de hazırız”
Ukrayna'dan tahıl ürünlerinin sevk edilmesi konusunun da ele alındığını söyleyen Lavrov şöyle devam etti:
“Batılılar bunu bir facia olarak göstermeye çalışıyor halbuki Ukrayna tahıl ürünlerinin piyasadaki payı sadece yüzde 1'dir. Dolayısıyla herhangi bir gıda krizi buradan gelmez. Bunun gıda krizine yol açacağını söyleyemeyiz. Duymak isteyen, anlamak isteyen argümanlarımızı duyar. Türk dostlarımızın çabalarına büyük önem atfetmekteyiz. Türk mevkidaşlarımızın çabaları çok kıymetlidir. Onlar hem tahıl ürünlerinin hem de yabancı gemilerin Ukrayna limanlarından çıkışını tahliyesini sağlamaya çalıştılar bizimle. Ukraynalılar bu gemileri ve insanları orada adeta rehin gibi tutuyorlar. Deniz kuvvetlerimiz, Karadeniz filomuz orada devamlı olarak beşeri koridorlar açıyor. Ukrayna'nın sularından boğazlara kadar açılan koridordan bahsediyoruz. Bu güzergahtan gitmek isteyen tüm gemiler buradan yük taşıyabilir, hareket edebilirler. Ukraynalılar mayınsızlaştırma faaliyetine hazır olduklarını beyan ediyorlar ama birkaç gün önce sayın (Ukrayna Devlet Başkanı) Zelenski, ‘Bize gemilere karşı kullanabileceğimiz silahları verin. Biz oradaki problemleri hallederiz' dedi. Bu çok net bir açıklama. Ne yapmak istedikleri buradan anlaşılıyor. Ukrayna, mayınsızlaştırma faaliyetlerine başlamaya hazırsa biz de hazırız. Türk askeri makamlarıyla da bu sürecin detaylarını görüşmekteyiz.”
“İki ülke Filistinlilerle İsraillilerin doğrudan görüşmeler yapmalarını istiyor”
İkili görüşmede Ortadoğu meselesine de değinildiğinin altını çizen Lavrov, “Çok çetrefilli bir konu, uzun zamandır çözüm bekleyen bir konu. Uluslararası çabalara da aktif hale getirmekten yanayız. Her iki ülke Filistinlilerle İsraillilerin doğrudan görüşmeler yapmalarını istiyor. Bunun için zemin oluşturma niyetindeyiz. Birtakım güçler bu konuda birtakım suni engeller oluşturuyor. Mevcut statükoyu kurmak isteğindeler fakat bu olumlu bir sonuca varmamızda risk olmayacak” dedi.