Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümü vesilesiyle gerçekleşen ve ülkeler arası işbirliklerinin kurulması, güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri Ticaret Konferansı Beşiktaş’ta bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Konferansa, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayil Cabbarov, Kazakistan Ulusal Ekonomi Bakanı Aset Irgaliyev, Kırgız Cumhuriyeti Ekonomi ve Ticaret Bakanı Daniyar Amangeldiyev, Özbekistan Başbakan Yardımcısı ve Yatırımlar ve Dış Ticaret Bakanı Sardor Umurzakov, Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak ve katılımcı ülkelerden pek çok temsilci katıldı.
TÜRK CUMHURİYETLERİYLE İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ TÜRKİYE'NİN DAİMİ VİZYONU OLMUŞTUR
Programda bir konuşma yapan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ”Ekonomilerimiz üzerinde döviz baskısını azaltmak için ortak geleceğimizde milli paraların payını artırmalıyız. Hepinizin bildiği üzere, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri arasında kadim tarihi ve kültürel bağlara dayanan çok güçlü ilişkiler bulunmaktadır. Bizlerin amacı, her alanda sahip olduğumuz bu köklü ilişkilerin ekonomik ve ticari alanda daha da derinleştirilmesidir. İşte mevcut ilişkilerimizin değerlendirileceği bu konferansın; Türk dünyasının geleceğine yönelik ortak bir vizyon belirlenmesine katkı sağlamasını umuyorum. 1991 yılı, Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını yeniden kazanarak, dünya devletler sahnesinde tekrar yer almaları nedeniyle bir dönüm noktası olmuştur. Bağımsızlığın hemen ardından milli kimlik ve devlet kurumlarının inşa sürecini başarıyla tamamlayan Türk Cumhuriyetleri; güçlü bir şekilde kültürel, toplumsal ve ekonomik yapılarını tesis etmişlerdir. Nitekim Türkiye, bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin birer birer tarih sahnesine çıkışlarını büyük bir heyecanla karşılamış; bu suretle kardeş ülkelerin bağımsızlıklarını ilk tanıyan ülke olmuştur. Bütün bu süreçlerde kardeşlerini asla yalnız bırakmayan Türkiye, daha güçlü devlet ve ülke olma mücadelesinde tüm olanaklarıyla yeni Türk Cumhuriyetlerinin yanında yer almıştır. Kardeşlerimizin bağımsızlığı sonrası Türkiye olarak temennimiz; yeni kurulan kardeş devletlerin bölge ve dünya ile bütünleşmesi ve ülkemizle her alanda güçlü ilişkiler tesis etmeleri olmuştur. Kuşkusuz ortak dil, din, tarih, bellek ve kültüre sahip olmamız, ikili ve bölgesel ilişkilerin güçlenmesine zemin hazırlamıştır. Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerin güçlendirilmesi, Türkiye’nin daimi vizyonu olmuştur” ifadelerini kullandı.
DÖVİZ BASKISINI AZALTMAK İÇİN MİLLİ PARALARIN PAYINI ARTTIRMALIYIZ
Yükselen döviz kuru baskısının azaltılması için milli paraların payının artırılması gerektiğini belirten Bakan Muş,” Dış ticaretimizde milli paralar konusunda firmalarımızın daha cesur davranabilmeleri için, güven artırıcı adımları atmalıyız. Ekonomilerimiz üzerinde döviz baskısını azaltmak için ortak geleceğimizde milli paraların payını artırmalıyız. Diğer taraftan, son dönemde küresel ekonomiyi etkileyen önemli eğilimlerden biri de yeşil dönüşümdür. Türkiye, insanlık için ortak tehdit olan iklim değişikliğiyle mücadele konusunda vakit kaybetmeden Türk Konseyi bünyesinde de yeşil dönüşüme uyum için ortak çalışmalar yapmaya hazırdır. Dile getirmiş olduğum bütün bu hususlar, Türk dünyası içinde kapsamlı işbirliğini derinleştirecek ve toplumsal refahı artıracak, bölgesel ve küresel barışa istikrar kazandıracak; kısacası ortak gelecek vizyonumuzun gerçekleşmesini tesis edecektir” diye konuştu.