İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ülkede yaşanan ekonomik gelişmelerle ilgili, "Bütün dünya bilsin isterim. Biz sağlamız. Siyasetten ekonomiye, eğitimden güvenliğe kadar bütün kurumlarımız sağlamdır. Bir paniğimiz yoktur, bir korkumuz yoktur. Hedefimiz, güçlünün güçsüzü ezemediği bir dünya ve bu dünyada onuruyla, başı dik, tam bağımsız ve refah içindeki bir Türkiye'ye ulaşmaktır" dedi.
Ankara'da Polis Amirleri Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde (PAEM) eğitimlerini tamamlayan 193'ü kadın 2 bin 31 komiser yardımcısı için mezuniyet töreni düzenlendi. Polis Akademisi Gölbaşı Kampüsü'nde düzenlenen PAEM 3'üncü dönem mezuniyet törenine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak ve komiser yardımcılarının yakınları katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda dönem 1'incisi Fatih Erdoğan tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı.
Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu ülkede müdafaa ve mücadele mesaisinin tarih boyunca hiç bitmediğini belirterek, "Bu milletin hayatı onurlu bir hayattır, şerefli bir hayattır, efsane bir hayattır ama asla gafil olunacak, rahat peşinde koşacak bir hayat değildir. Ve bu millet sadece kendisi için yaşayan bir millet değildir. Bırakın Müslüman mazlum milletleri, Afrika'nın, hatta Avrupa'nın zulüm gören halkları bile tarih boyunca bu milletten yardım istemiş, yolunu gözlemiştir. Tarih kitapları bunun örnekleriyle doludur." dedi.
'BÜTÜN DÜNYA BİLSİN, BİZ SAĞLAMIZ'
Bakan Soylu, konuşmasının devamında ülkede yaşanan ekonomik gelişmelere değinerek şunları söyledi:
"Bu millet maaş kuyruklarını, karaborsaları, kardeşin kardeşe pusu kurduğu anarşi günleri, darbelerden muhtıralardan kafamızı kaldıramadığımız günleri çok iyi hatırlarlar. Sorarsanız o zaman müttefiktik. Güya ilişkilerimiz iyiydi. Güya batılı dostlarımız bizi çok takdir ediyorlardı. Esasında ülkeyi istedikleri gibi yönetiyorlar, bizim de sırtımızı sıvazlayıp 'aferin' diyorlardı. Bugün; terörle, uyuşturucuyla mücadelemizde, 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarımız, döviz kuruna bakıp anlaşılabilecek şeyler değildir. Bu ancak Malazgirt'ten beri bu topraklarda neler yaşandığına bakarak, 2002'den sonra bu ülkede nelerin değiştiğine, Türkiye'nin hangi karanlık senaryolara itiraz ettiğine bakarak anlaşılabilir. Bu aziz millet, Çanakkale'de itiraz etmiştir, Kurtuluş Savaşı'nda itiraz etmiştir, bugün de kendisine çizilmek istenen karanlık bir yola Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde yüksek sesle itiraz etmektedir. Bütün dünya bilsin isterim. Biz sağlamız. Duruşumuz sağlamdır. İnancımız sağlamdır. Siyasetten ekonomiye, eğitimden güvenliğe kadar bütün kurumlarımız sağlamdır. Bugün bize yapılanların da bir amacı vardır. Türkiye yeni bir hükümet modeline, yeni bir yönetim modeline ve yeni bir ekonomi modeline adım atmıştır. Yeni hükümet modeline geçerken herkes şahit, müdahale etmek istediler. Gidişatı gördüler, birçok süreçlerle, 15 Temmuz'la müdahale ettiler. Bugün de ABD'nin yaptığı, yeni ekonomi modelimize, özgür ve bağımsız ekonomi modelimize geçişimize bir müdahaledir. Ancak biz kararlıyız. Yeni bir döneme adım attık. Bir paniğimiz yoktur, bir korkumuz yoktur. Ama bir hedefimiz ve bir amacımız vardır. Hedefimiz, güçlünün güçsüzü ezemediği bir dünya ve bu dünyada onuruyla, başı dik, tam bağımsız ve refah içindeki bir Türkiye'ye ulaşmaktır."
'BİZİM DERDİMİZ CEZA YAZMAK DEĞİL'
Bakan Soylu daha sonra Kurban Bayramı'nın yaklaştığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Hiçbirimiz trafik meselesinde efsunlu değiliz. Makas atmaya, sürat yapmaya, cep telefonuyla araç kullanmaya karşı ne efsunluyuz, ne de özel bir yeteneğimiz var. Devlet tarafı olarak elbette ki tedbirler alırız ve alıyoruz. Denetim yaparız, cezalar keseriz. Ama bizim derdimiz ceza yazmak değildir. Bizim derdimiz trafik kazalarını bitirmektir. Yine bayrama özel tedbirler aldık. Dün sayın bakan yardımcımız bir basın toplantısıyla detaylarıyla açıkladı. 140 bin 481 bin personel görevlendirdik. Ben başta olmak üzere bakan yardımcılarım, emniyet genel müdürümüz, jandarma genel komutanımız, emniyet genel müdür yardımcılarımız, illerde valilerimiz, ilçelerde kaymakamlarımız, daire başkanlarımız, polis başmüfettişlerimiz, hepimiz tam kadro sahadayız. Yani aracınızla giderken yol kenarında beni veya arkadaşlarımı görürseniz sakın şaşırmayın. Bu bayram trafik tedbirlerimizin şifresi ifade etmek isterim ki denetimdir. Ancak biz bu denetimi çocuklarımızla da yapmak istiyoruz. Çünkü biz arabanın içinde değiliz. Bayram süresince bir kampanya başlatıyoruz. Adı 'hatalı sürücüye kırmızı düdük'. İstiyoruz ki çocuklarımız arabada yolculuk ederken gördükleri basit kural ihlallerine, aşırı hıza, emniyet kemeri takmamaya, araba kullanırken cep telefonu kullanmaya, arabada sigara içmeye kırmızı düdüklerini çalarak müdahale etsinler."
'MİLLETİ, BAYRAĞI SATMAMAYA HAZIR MISINIZ?'
Daha sonra komiser yardımcılarına seslenen Bakan Soylu, üzerlerindeki üniformanın alelade bir üniforma olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Birazdan yemin edip hayatını şu ayyıldızlı bayrağa adayacak olan gençler. Artık bu törenlerimizde adet oldu, önce kendim sorup cevabı kendim duymak istiyorum. Şimdi size soruyorum, koskoca İstanbul'u, güzelim Bursa'yı, medeniyetler diyarı Diyarbakır'ı, Mardin'i, Trabzon'u, Hakkari'yi, İzmir'i, Antalya'yı, ez cümle bu vatanı emanet almaya hazır mısınız? Bu bayrağı emanet almaya hazır mısınız? Gecenin bir yarısı bir mazlum 'imdat polis' dediğinde koşmaya hazır mısınız? Milletin canını, namusunu, malını korumaya hazır mısınız? Size ne teklif ederlerse etsinler, milleti satmamaya, bayrağı satmamaya, vatanı satmamaya hazır mısınız? Şehadeti nimet bilmeye hazır mısınız? Allah sizlerden razı olsun. Cenab-ı allah ayağınıza taş değdirmesin. Bir de en son uyarım var. Her törende söylüyorum. Vicdan ve kanun. Bu ikisinden asla ayrılmayın. Kanunsuz hiçbir işin içinde olmayın. Eliniz harama gitmesin. Kanun dışı hiçbirşeye tamah etmeyin. Ve vicdanınızı da asla kaybetmeyin. Devlet hesap sorar ama hesabın büyüğünü Allah sorar, bunu asla unutmayın."
Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Soylu tarafından dereceye giren ilk 3 öğrenciye çeşitli hediyeler verildi. Daha sonra öğrenciler yemin ederek tören yürüyüşü gerçekleştirdi.