İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tunceli'de beraberindeki Vali ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Vedat Çolak, İl Jandarma Komutanı Albay Sinan Şen, İl Emniyet Müdürü Doğu Ateş ile 2'inci Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı'nda jandarma ve polis ekipleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Soylu, burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Soylu, Tunceli'nin hem 2017'de, hem de 2018’de, terör örgütleri PKK, MLKP, DHKP-C ve MKP ile mücadelede destan yazdığını belirtti. Yılın son günündü Tunceli'de olmanın bir sebebinin aldığını ifade eden Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Siz hepsini pes ettirdiniz, şimdi kazımak zamanıdır. Yurt içinde yaklaşık 700 terörist kaldı, telsiz konuşmalarını dahi kestiler. Korkudan ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bu yaptığınız görevler, yıllardır milletimizin başına musibet, bela, dert olan, milleti zayıflatmaya çalışan, birbirinden ayırmaya çalışan, medeniyetimizi, Anadolu'yu çekemeyenler ve bu ülkede çocuklarımız hür, bağımsız, özgür, mutlu, bütün dünyaya söyleyecek sözünü haykırarak söylemesini isteyenlere karşı büyük bir mücadeledir. Bugün 2018 yılının son günlerinde Tunceli'de olmamın bir sebebi var, bu benim tercihim. Hem 2017, hem de 2018'de Tunceli, hem PKK'yla mücadelede, hem MLKP, hem DHKP-C, hem de MKP'yle mücadelede hepsinde destan yazdı. En önemli rakamlara Tunceli ulaştı. Bu konuda hem ülkeyi, hem de milletimizi rahatlattınız. Size koskoca bir teşekkür için geldim."
'ŞU AN 311 OPERASYON YÜRÜTÜLÜYOR’
Güvenlik güçlerinin, olumsuz hava şartlarına rağmen şu an Türkiye genelinde 311 operasyon yürüttüğünü aktaran Bakan Soylu, "Bu operasyonların kimisi 2 bin 500, kimisi 3 bin 100 metrede, kimisi şehir içerisinde, kimisi kırsalda. Bunun bir tek sebebi var, kazıyıp atmak. Bu kazıyıp atmaya arkadaşlarımız en yukarıdan, birlikte olduğumuz arkadaşlarımıza kadar herkes buna inanmış ve iman etmiş. Bunları yakaladık, kıstırdık ve gereğini de yerine getiriyoruz. Onun için Allah sizden razı olsun. İnancınızdan, imanınızdan hiçbir şey kaybetmeden, bu mücadeleyi hep birlikte sürdürüyoruz" ifadelerine yer verdi.
'HUZUR VE GÜVEN UYGULAMASINDA 550 BİN KİŞİ SORGULANDI'
Bakan Soylu, dün Türkiye genelinde huzur ve güven uygulamasında 550 bin kişinin kimlik sorgusunun yapıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Polisimiz, jandarmamız ve sahil güvenliğimiz toplam 65 bin, İçişleri Bakanlığı'na bağlı kolluk kuvvetlerimizin gerçekleştirdiği bu operasyonlarda sabahın erken saatlerinde, gecenin geç saatine kadar, asayiş, terör, narkotik yaklaşık 550 bin kişiyi sorguladı. 135 bin aracı denetleyip, milletimizin, çocuklarımızın, ailelerimizin, huzurunu sükununu ve mutluluğunu bozacak her ne varsa, onun üzerine giden ve insanlarımızı hem yeni yıl, hem 2018- 2019'da çok daha rahat yaşamasını temin eden adımlar atıldı. Dün de bunların bir tanesiydi. Bir taraftan şehirde, bir taraftan kırsalda, dağda, sınırlarda 24 saat ülkemizi ve milletimizi tehdit altına almak isteyenleri arındırmak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz."
'ŞİMDİ TERÖRÜ KAZIMA ZAMANI'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yurt içinde 700 teröristin kaldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Büyük devletler artık kendileri bu işin içinde olmuyorlar. Vekalet savaşları ile oluyorlar. Silah, para vererek oluyorlar. Sonra televizyonlara çıkıp, teröre hep birlikte karşıyız diye yalanlar söyleyerek bunları yapmaya çalışıyorlar. Ama siz hepsini pes ettirdiniz. Şimdi kazımak zamanıdır. Yurt içinde yaklaşık 700 terörist kaldı. Telsiz konuşmalarını dahi kestiler. Korkudan ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Geçen gün burada yine fare gibi sıkıştıkları o mağarada onlara gereğini yerine getirdiniz, o mağarayı başlarına yıktınız. Milletimiz o kadar rahatladı ki. Kalleşlik yapmaya çalışanlara gerekli cevabı en güçlü şekilde verdiniz. Aslında başlarına yıkılan o mağara değildi, başlarına yıkılan o sapık felsefeleri, o kötü düşünceleri, kendilerini yurt içinde ve yurt dışında desteklemeye çalışanların moralleriydi. Allah sizden razı olsun. Tüm hükümet üyelerimiz, tüm devletimizin birimleri sizinle birliktedir. Allah'ımıza şükürler, olsun çok güçlü devletiz. Zırhlılarımız, insansız hava araçlarımız, helikopterlerimiz, uçaklarımız, gemilerimiz ve kendi ürettiğimiz mühimmatlarımız var. Elin oğluna bakın, acaba bize bir şey verirler mi, biz bu mücadeleyi yapabilir miyiz diye çaresiz değiliz. Bugün Türkiye belki de bundan 20, 25, 30 yıl öncesinin hayal etmediği bir noktada. Yöneticilerimiz de öyle vatandaşımızla birlikte. Valisinden kaymakamına, komutanından emniyet müdürüne kadar hep birlikteyiz. Mesaimizin büyük bir bölümünü birçok kez aranızda geçirdik. Burada olmadık, Kato'da olduk, Tendürek'te olduk. Bilmenizi isterim ki; hep aranızda geçirdik. Acaba bir eksik var mı, bir aksak var mı, birbirimizin yüzünü görerek, birbirimize moral, güç vermeye çalıştık. Çünkü birbirimizden moral almaya, güç almaya çok ihtiyacımız var."
'TERÖR ÖRGÜTLERİNE TARİHİNİN EN AĞIR YENİLGİLERİNİ YAŞATTINIZ'
Bakan Soylu, konuşmasında güvenlik güçlerinin verdiği mücadeleye değinerek, "Çetin ve zor, canınızla mücadele ediyorsunuz. Şahadet gözünüzün önünde. Şehitlerimiz oluyor. Hepimizin yüreği ağlıyor. Hangi nedenle olursa olsun. İşte dün Hakkari'de bir evladımız çığ altında kalarak şehit oldu. Bir gün önce yine bir evladımız konteynerinde ölü olarak bulundu. Bunlar bizim şehitlerimiz, her biri görev için oradadır. Ama bunu göze almadan, bu zorluğu göze almadan kötülüklere galip gelebilmek mümkün değil, bunu biliyoruz. Cesuruz. Kimsenin sizin cesaretinizi sorgulayabilecek takati bile yok. Ürküyorlar ve korkuyorlar. Terör örgütlerine tarihinin en ağır yenilgilerini yaşattınız, yaşatmaya devam ediyorsunuz. Çok az kaldı. Bu kış aralıksız hangi şartlar olursa olsun, geçen gün yaptığınız gibi, onları Cumhurbaşkanımızın deyimiyle ‘inlerinde bulup' gereğini yerine getireceksiniz. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar. Birbirlerine haber veriyorlar ‘aman bahara sağ çıkmaya çalışın.' O kadar korkuyorlar, o kadar ürküyorlar, o kadar fare gibi deliklere kaçıyorlar ki; bunu sağlayan sizlersiniz. Çok daha fazla teknolojimizi yükseltiyoruz. Her gün kendi gücümüze bir güç daha ekliyoruz. Elden almıyoruz, kendimizi üretiyoruz. Kötü komşu bizi mal sahibi yaptı. Siz burada nasıl mücadele veriyorsanız, bir taraftan mühendislerimiz de aynı mücadeleyi veriyor. Şu anda köylerde ve ülkemizin her tarafından öğretmenlerimiz de cehaleti ortadan kaldırmak için sizle aynı anlayışı sergiliyor" dedi.