Samsun Barosu Başkanı Av. Kerami Gürbüz, son dönemlerde, kendilerini avukat olarak tanıtan ya da avukatlık bürolarından aradıklarını iddia eden şahısların borçluları yahut borçlu yakınlarını hakaret, tehdit yoluyla taciz ettiklerine dair şikayetlerle sıklıkla karşılaştıklarını belirterek vatandaşları uyardı.
Borçluların ödeme koşullarını görüşmek üzere bir avukatlık bürosundan aranması ve bu görüşmede borçluya yasal sorumlulukları hakkında bilgi verilip, uyarıda bulunulmasının kabul edilebilir bir durum olduğunu ifade eden Av. Kerami Gürbüz, ancak bu görüşmeleri avukat olmayan bir şahsın kendini avukat olarak tanıtarak yapmasının suç olduğuna dikkat çekti.
Gürbüz, “Son dönemlerde, kendilerini avukat olarak tanıtan ya da avukatlık bürolarından aradıklarını iddia eden şahısların borçluları ya da borçlu yakınlarını hakaret, tehdit yoluyla taciz ettiklerine dair şikayetlerle sıklıkla karşılaşır olduk. Borçluların ödeme koşullarını görüşmek üzere bir avukatlık bürosundan aranması ve bu görüşmede borçluya yasal sorumlulukları hakkında bilgi verilip, uyarıda bulunulması kabul edilebilir bir durumdur hatta sürecin sağlıklı işlemesi bakımından bu tür görüşmeler gereklidir. Ancak bu görüşmeleri avukat olmayan bir şahsın kendini avukat olarak tanıtarak yapması suçtur. Bu görüşmelerde muhataba hakaret edilmesi, tehdit, taciz içeren sözlerle hitap edilmesi suçtur. Bir polis ya da jandarma refakatinde arıyormuş izlenimi vermek için telefon görüşmesini yaparken arka planda telsiz, klakson vb sesler de dinletmek muhatabı tacizdir ve bu eylem de suçtur. Aynı borçla ilgili belli periyotlarda düzenli ve sürekli mesaj göndermek de bir tür tacizdir ve suçtur. Bu eylemlerin -yasal temsilcileri dışında- borçluların yakınlarından her hangi birine yahut (isim benzerliği vb gibi hataen meydana gelen sebepler dışında) borçlu olmayan şahıslara karşı yapılması da başlı başına suçtur. Vatandaşlarımızın böyle bir eyleme maruz kalmaları halinde durumu derhal en yakın Cumhuriyet Başsavcılığı’na ya da baroya bildirmeleri gerekmektedir” dedi.
Gürbüz açıklamasını şöyle tamamladı:
"Vatandaşlarımızın mağduriyetine sebebiyet veren bir durum da şudur: Hiç kimsenin başına gelmesini istemeyiz ama bir trafik kazası ya da iş kazası meydana geldiğinde vefat edenin yakınları ya da mağdurlar sigorta şirketlerinden hakları olan tazminat bedelini almak için bu sektörde iş takipçisi olduğunu iddia eden ve hiçbir eğitimsel ya da yasal yetkisi bulunmayan şahıslara vekalet vermekte ve paranın tahsilinde de vekil şahsa komisyon adı altında çok yüksek miktarlı ödemeler yapmak durumunda kalmaktadırlar. Bir trafik kazası ya da iş kazası sonucu sigorta şirketlerinden hak sahibi olan vatandaşlarımızın eğer süreci vekaleten takip ettirmek istiyorlarsa vekil olarak mutlaka bir avukatı atamaları ve muhtemel yargısal süreci de o avukat eliyle takip etmeleri onları haksız ve gereksiz bir takım ödemeleri yapmaktan koruyacaktır."