İstanbul'da "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" etkinlikleri kapsamında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde düzenlenen program 21.00 sıralarında başladı. Programın açılışında Kur'an-ı Kerim okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni"nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz destanını selamladığımız bu anlamlı günde 100 bine aşkın hatmi şerifle, dualarla, Kur'an-ı Kerim tilavetleriyle şehitlerimizin ruhlarını mesrur eylemek üzere bu adımları attık ve bugün sabahtan itibaren hamdolsun bu yoldaki 81 vilayette anma törenlerimiz devam ediyor. Herkese teşekkür ediyorum. Bu vesileyle bir kez daha 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçaklar karşısında kanlarıyla destan yazan; ezanımıza, bayrağımıza, bağımsızlığımıza sahip çıkan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Terörle mücadelede yurt dışı operasyonlara kadar vatanımızın bekası milletimizin huzuru için, şehadete yürüyen tüm kahramanları burada tekrar kelam-ı edep ile yad ediyorum. Gazilerimize, cesaretleri ve fedakarlıkları için ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyor, Allah'tan hayırlı, sağlıklı, uzun ömürler diliyorum. 15 Temmuz gecesi tarihi bir dirilişe sahne olan bu köprüden şehitlerimize Mehmet Akif'in şu mısralarıyla seslenmek istiyorum: Asımın nesli diyordum ya nesilmiş gerçekten, işte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek, şüheda gövdesi bir baksana dağlar taşlar o rükû olmasa dünyada eğilmez başlar, vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor, bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor. Rabbim onları cennetiyle müşerref kılsın. Sevgili peygamberimize komşu eylesin. Yüce Mevla şehitlerimizin canlarını feda ederek yaptıkları şahitliği dergâh-ı izzetinde kabul etsin." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün hem derin bir kederi hem de büyük bir gururu aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bir taraftan 251 vatandaşımızı bir gece kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken diğer taraftan dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Bir yanda daha ömrünün baharındaki 16-17 yaşındaki gencecik fidanların acısını yeniden yaşamanın hüznünü yaşarken, aynı zamanda ülkemizi kurtarmanın huzurunu hissediyoruz. Şüphesiz hiçbir zafer altın tepside sunulmaz. Fetih sancağı kolayca burca dikilmez. Bedel ödemeden hiçbir başarı elde edilmez. Tarihimiz boyunca kazandığımız her zaferin gerisinde fedakârlık vardır, azim dirayet ve cesaret vardır."
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
FETÖ'nün ölüm kusan silahları karşısında milletimiz canından, kimi zaman canından çok sevdiği evladından vazgeçmiş ancak vatanına namahrem elinin değmesine müsaade etmemiştir. Bu milleti F 16'lara vücudunu siper etti. Tankların altına yattı. Yılmadı, usanmadı çünkü onlar bir şeye inanmıştı: Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda canı cananı bütün varımı alsın da Huda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda...
Bir ası önce ya istiklal ya ölüm parolasıyla Kurtuluş savaşını zaferle taçlandıran Türk milletin 15 Temmuz gecesi de gün vatana sahip çıkma günü diyerek darbecileri püskürtmüştür. 100 sen önce Anadolu'yu düşmana dar edenlerin torunları 15 Temmuz'da da FETÖ'cü alçaklara meydanlar, sokakları, işte bugün üzerinde toplandığımız şu köprüyü dar etmiştir.