Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞIMIZIN GÖNLÜNÜ KAZANMAK
İl başkanlarına seslenen Erdoğan, "Siyaset kapısı hacet kapısıdır. Derdi, sıkıntısı talebi ve teklifi olan herkesin ilk çalacağı kapının AK Parti teşkilatı olmasından daha tabi bir şey yoktur. Elbette her talebi karşılamak mümkün değildir. Derdine çözüm bulunabilecek vatandaşımızın sıkıntısını gidermek zaten boynumuzun borcudur. Bunun mümkün olmadığı durumda ise talep sahibi vatandaşımıza durumu izah ederek onun gönlünü almak, irtibatını sürdürmesini sağlamak da en başta gelen görevimizdir. AK Parti teşkilatında görev üstlenen hiç kimsenin meseleye bunun dışında bir bakış açısıyla, edayla, üslupla yaklaşması bizim açımızdan kabul edilir bir durum değildir. Biz teşkilatlılarımıza her zaman kibri, büyüklenmeyi, hizipçiliği, nobranlığı sokmamış olmakla övünen bir partiyiz. Genel başkanından mahalle sorumlusuna kadar AK Parti’yi temsil eden hiç kimsenin davamızın bu vasfına zarar vermeye hakkı yoktur. Vaktimiz sınırlı olabilir, kişisel sıkıntılarımız olabilir her ne olursa olsun önceliğimizi vatandaşlarımızın gönlünü kazanmaya vereceğiz. Bunu başaramıyorsak o görev yerlerini boşuna işgal etmeyeceğiz. Bu kapı sadece siyaset kapısı değildir. Bu kapı çok daha büyük bir kültür, medeniyet, inanç davasının günümüzdeki temsilcisidir. Yaptığımız hata, yol açtığımız kayıp, sadece şahsımızı değil asırlara sarih bayrak yarışında nöbetçisi olduğumuz davamızı da etkiler" diye konuştu.
ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Salgın öncesine göre istihdamın 2 milyon kişi artırıldığını bildiren Erdoğan, çiftçilerle bir müjdeyi paylaşarak şunları söyledi: "Bu vesile ile hazineye ait tarım arazilerini kira ile kullanan çiftçilerimize bir müjde verelim. Hazineye ait tarım arazilerini kullanan çiftçilerimizin bu yerleri ecrimisil bedellerinin yarısına kiralayabilmelerini zaten sağlamıştık böylece ülke çapında 595 milyon metrekare hazine arazimizi 55 bin çiftçimiz tarafından ekilip biçilmeye başlanmıştır. Bu çiftçilerimizin tarımsal desteklerden faydalanabilmelerini temin etmiştik. Şimdi yeni bir kararla 55 bin çiftçilerimizin kira sözleşmelerinin yıllık artış bedelini yüzde 22’den yüzde 9’a indiriyoruz. Bu uygulamadan yeni hazine arazisi kiralayacak çiftlilerimiz de yararlanabilecektir. Her alanda milletimizin yanında olduğumuzu gösteriyoruz, göstermeyi sürdüreceğiz. Bununla birlikte sıkıntılar yaşamıyor değiliz."
BUNLARI KISA SÜREDE GERİDE BIRAKACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Döviz kurundaki aşırı dalgalanma ve fiyatlardaki aşırı yükseliş gibi tatsız hadiseleri bu yolda önümüze çıkan dikenler çakıllar olarak görüyoruz. Milletçe canımızı acıtsa da bunları kısa sürede geri bırakacak ve ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına mutlaka dahil edeceğiz. Açıkladığımız tedbir paketiyle döviz kuru üzerindeki köpüğü hızla almıştık. Enflasyon üzerindeki köpüğü süratle alarak ülkemizi hak etmediği bu görüntüden kurtaracağız. Vatandaşlarımızı ne döviz kurundaki dalgalanmanın ne fahiş fiyat artışlarının yükü altında bırakmamakta kararlıyız. Yeni ekonomi programımızda istihdamımızı önceliklerimizi en başında koymamızın sebebi insanlarımızın aşına ve işine halel getirmemektir. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarındaki artışa kadar her konuda bu anlayışı gözettik, hayata geçirdik. İnşallah en zoru geride bıraktık. Bundan sonra emeklerimizin karşılığını alma, milletimize hedeflerimize adım adım yaklaştığımızın gösterme vaktidir" ifadelerini kullandı.
GÖREVİNİZ VATANDAŞLARIMIZA DAHA ÇOK ULUŞMAK
Salondakilere seslenen Erdoğan, "Göreviniz vatandaşlarımıza daha çok ulaşmanız, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı onlara daha sık anlatmaktır. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri bıkmadan usanmadan anlatmayı lütfen sürdürün. Türkiye'nin maruz kaldığı saldırıları ve bunların gerisindeki niyetleri her fırsatta ifade ediyoruz. Muhalefet diye karşımıza çıkartılan yamalı bohçanın kifayetsizliğini ve tutarsızlığını örnekleriyle gösterin. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi yapma kararlılığımızı ve bu çerçevede uyguladığımız politikaların doğruluğunu samimiyetle savunun. Türkiye 2023 hedeflerine ulaştığında milletimizin elde edeceği kazanımları sık sık hatırlatın. 2053 vizyonumuzu ve bunun ilk hedefi olan Yeşil Kalkınma devrimini özelikle gençlerle sürekli paylaşın. Başaracağımıza olan inancımızı halkımıza ne kadar yansıtırsak onlardan alacağımız destek o derece büyük olacaktır. Ülkemiz 2023 kavşağına yaklaştıkça bizim sorumluluğumuz giderek daha çok artıyor. Muhalefetin ülkemize ve geleceğimize dair hiçbir vizyonu, hedefi, derdi olmadığı milletimiz tarafından yakından görülüyor. Milletimizden umudunu kesen muhalefet ise başarısızlığını örtmek, çapsızlığını gizlemek için her yola başvuruyor. Yalan bunlarda bini bir para. Bu denli yalanı başarılı bir şekilde sergileyen bir başka parti ben siyasi hayatımda görmedim. Ülkemizin karşılaştığı sorunlara makul, mantıklı çözüm önerileri sunmak yerine çareyi vesayete göz kırpmakta, halkımızı kutuplaştırmakta hatta ülkemizdeki yabancı büyükelçilere şikayet mektubu yazmakta arıyorlar. Yamalı bohça ittifakının sözde milliyeti ortağı şehit yakınlarımıza galiz küfürler savururken, ittifakın diğer ortağı ise hemen her gün toplumumuzun bir kesimini alenen tehdit ediyor. Bugüne kadar CHP'nin başındaki zatın tehditlerinden neredeyse payını almayan kalmadı. Paşa keyfi kimi isterse hedef tahtasına onu koyuyor. Ağzını her açtığında muhtarlarımızdan öğretmenlerimize, polislerimizden hakimlerimize, valilerimizden AK Parti seçmenine kadar herkese tehditler savuruyor. Bay Kemal yarın 2 bin civarında muhtarımla burada bir arada olacağım. Muhtarlarla nasıl bir araya gelinirmiş sana da bunu göstereceğim. Öyle ki işi devletin kurumlarını basmaya kadar götürdüler. Hukuk ve demokrasi içinde sorumlu siyaset yapma varken bunlar siyasi eşkıyalık yapmaya özen gösterdiler. Millet adına hesap sormakla mafyacılık oynamayı iyice birbirine karıştırır oldular. Baktılar, tehdit dili işe yaramıyor, kimse bunlardan korkmuyor, çekinmiyor, şimdi de doğrudan milletin inancına tarihine, medeniyet değerlerine hakaret etmeye başladılar Güya helalleşme diyerek çıktıkları yolda az gittiler, uz gittiler, dere tepe düz gittiler sonuçta vara vara tek parti faşizmine geri döndüler" dedi.