Çarşamba'da ilkokul öğretmenliği yapıp, bu yıl emekli olan Ayhan Türkmen, torunu Çınar Semiz için kitap serisi yazdı. Türkmen, 'Gezgin Çınar' adını verdiği kitaplarında, 10 ilin kültürel özelliklerini, tarihi ve turistik yerlerini anlattı. Kitapta okuyucular, Çınar'ın başından geçen olaylarla maceraya yelken açıyor.
Torunu Çınar'a kalıcı bir miras bırakmak için bu kitap setini yazdığını belirten Ayhan Türkmen, "38 yıllık öğretmenlik yaptım. Öğretmenlik yaptığım süre içerisinde öğrencilerimizi hem geleceğe hazırlamak için, hem de ülkemizin daha iyi beceriler kazanması için uğraş verdim. Dünyaya gelen ilk torunum Çınar’a da geleceği ile ilgili hem bir mesaj, hem de kalıcı bir eser bırakmak için adına bir eğitim seti hazırladım, Çınar’a 10 ili gezdirdim. 10 şehrimizi Çınar gezdi ve oraları tanıttı. Oralardaki yaşantıyı, kültürel etkinlikleri, insanların birbirleriyle olan ilişkilerini, yardımlaşmayı, dayanışmayı vererek ülkemizin güzel yerlerini tanıttık. Bu da tutuldu. Ben de küçük yaşta torunuma bir eser bırakma fikri oluştu. İyi ki de yazdık. İnşallah bunun devamı da gelir. Şu ana kadar 10 kitap yazdım. 10 kitap da eğitim seti olarak geçiyor. Çınar, Trabzon, Bursa, Ankara, Diyarbakır, İstanbul, Adana, Konya, Samsun, Antalya ve İzmir’i gezdi. Oraları tanıttı ve aynı zamanda maceralar yaşadı. Umulmayan bir takım durumlarla karşılaştı ve onları çözmeye çalıştı. Böyle bir eğitim seti hazırlamış olduk" dedi.
Kitap serisinde Milli Eğitim Bakanlığı’na da bir mesaj verdiğini ifade eden Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim zaten daha önceden de denemelerim vardı. Önce İstanbul’da anı kitap şeklinde kitaplarım yayınlandı. Daha sonra da resimli sözlük hazırladık. Bunu da 1'inci sınıfta okuyan öğrencilerin daha okuma ve yazma bilmediği için onlara 'sözlük kullanma alışkanlığını nasıl kazandırırız' diye düşünürken, resimli sözlük fikri aklımıza geldi. Hazırladığımız Gezgin Çınar serisinde öğrencilerimize kültürel farklılıklar göstererek, aslında onların aynı insanlar olduğunu, o farklılıkların bizim zenginliğimiz olduğunu, bunları tanıyarak, gezerek, görerek yapılması gerektiğinden yola çıkarak yazdık. Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı'na da mesaj vermiş olduk. Mesajımızda 'Böyle 7 bölgemiz varsa, buradaki çocuklarımızı devlet sponsorluğunda gezilere gönderelim. Bu gezilerde çocuklarımız oraları kendileri tanıyıp görsünler' şeklinde bir önerimiz de oldu."