Atakum Belediyesi'ndeki garip uygulamalar devam ediyor. Daha önce yaptığı açıklamalarda “Bu kente karşı sorumluluklarım var. Başınızı öne eğecek hiçbir şey yapmayacağım” şeklinde bağlayıcı cümleler kuran Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’nin, belediyeye hibe aldığı şirketin sahibi olan Berk Altunkılıç'ı işe aldığı ortaya çıktı.
Gariplikler bununla sınırlı kalmadı. Buna göre, şirket daha hibe alınmadan önce şirkete ait pos makinelerinin belediyeye ait iştiraklerde kullanıldığı belirlendi.
Olay şöyle gelişti: Atakum İmar İnşaat Şirketi’nin piyasa ödemelerini yapmaya yanaşmayan Deveci yönetimi, göreve gelir gelmez belediyeye ait tesislerdeki pos cihazlarını kullanmama kararı aldı. Ancak henüz belediye meclisinden karar alınmadığı halde, apar topar bir şirket kurduruldu ve pos makineleri tesislere konuldu. Vatandaşlar, belediyeyle hiçbir ilişiği bulunmayan firmaya ait pos cihazlarına kart çekti, ödeme yaptı. Takip eden günlerde belediye meclisinden söz konusu şirketi hibe alma konusunda onay alındı ancak yine eksik işlem yapıldı. Bu şirkete belediye iştirakleri işletme yetkisi verilmedi. Yetki halen Atakum İmar İnşaat Şirketi’ne ait durumdaydı. Kontrolsüz tahsilatlar bir yandan devam etti. Bundan tam bir ay sonraki mecliste ancak yetki alınabildi. Arada geçen sürede gerçekleştirilen tahsilatların nasıl muhasebeleştirilebildiği bilinmiyor.
İddialar bunlarla sınırlı değil. Hibe alınan şirketin eski sahibinin belediyede işe başladığını bir önceki Meclis toplantısında kabul eden Başkan Deveci ilginç bir savunma yaparak, söz konusu kişi için ‘ortada mı kalsaydı?’ dedi. Konuyla ilgili AK Parti Atakum Belediyesi Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, Ağustos ayı meclis toplantısında Başkan Deveci'ye belediyeye hibe alınan Atakum Kültür Turizm Ticaret Anonim Şirketi'nin sahibi ya da ortağı olan Berk Altunkılıç'ın, şirketin belediyeye hibe olarak alınmasının ardından, belediyede işe alınıp alınmadığını sordu. Başkan Deveci ise soruyu direk olarak, ''Alındı'' diye cevapladı.
Ortaya atılan son iddia ise artık pes dedirten cinsten. Hibe alınan şirketin, belediyede işe başlayan eski sahibi Berk Altunkılıç’ın, Başkan Deveci’nin ablasının oğlu olduğu iddia edildi. Atakumluların kendisine güvenmesini isteyen ve bunu her fırsatta yineleyen Başkan Deveci’nin ortaya çıkan bu son gelişme sonrası nasıl tepki vereceği merek ediliyor?
ATAKUMLULARA NE DİYECEK?
Özel Kalem ihtiyacını eşinin yeğenini koltuğa oturtarak çözen, hibe şirket ihtiyacını ablasının oğlu kanalıyla gideren, sonrasında bu vesileyle kendisini belediyede işe yerleştiren Başkan Deveci’nin ihtiyaç sahibi başka bir akrabası olup olmadığı bilinmiyor. Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyadan Atakumlulara seslenerek belediyenin iş kapısı olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Deveci’nin bu gelişmelerden sonra Atakumlulara ne diyeceği merak ediliyor.
KONU AĞUSTOS AYI MECLİSİ'NDE GÜNDEME GELMİŞTİ
Konuyla ilgili olarak AK Parti Atakum Belediyesi Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, Ağustos ayı meclis toplantısında Başkan Deveci'ye belediyeye hibe alınan Atakum Kültür Turizm Ticaret Anonim Şirketi'nin sahibi ya da ortağı olan Berk Altunkılıç'ın, şirketin belediyeye hibe olarak alınmasının ardından, belediyede işe alınıp alınmadığını sordu.
İŞE ALINDI MI?
Mecliste gündem dışı görüşmelerde söz alan Certel, ''Hepimizin oy birliği ile devralınmasını belli şartlarla uygun gördüğümüz şirket ile ilgili soru. Şirketin devralınması önceki görüşmelerde şirketin bir hibe olduğu borcunun olmadığı, şirketin borçlarının ödenmesinde rahatlık sağlanmasıyla ilgili bir görüş birliği ortaya çıktı. Biz bunu kabul ettik burada problem yok. Yalnız bir isim soracağım Berk Altunkılıç, bu şirketin müdürü veya ortağı şu anda belediyemizin herhangi biriminde veya şirketlerinden işe alındı mı?' diye sordu.
BAŞKAN KABUL ETTİ
Başkan Deveci ise soruyu direk olarak, ''Alındı'' diye cevapladı.
MECLİS BİLGİLENDİRİLMEDİ
Konuşmasına devam eden Certel, ''Yanlış hatırlamıyorsam meclis üyesi, arkadaşlarım düzeltsinler. Biz bu şirketi devralırken hibe şekilde devraldığımız konuşuldu. Ve bu şirketin sahibinin ortağının müdürünün işe alınacağı konusu hiçbir şekilde gündeme gelmedi. Meclisimiz burada bilgilendirilmedi. Ben şöyle anlıyorum ortalama bir kişinin SSK’sı diğer ek giderleriyle maliyeti ortalama 5 bin TL civarında. Yıllık bize bu arkadaşın bahse konu şirketin eski ortağı sahibi neyse 60 bin TL maliyeti var. 5 yıllık süre içerisinde işte kaldığı düşünülürse yaklaşık 300 bin TL ye bize maliyeti olacak. Yani biz bu şirketin belediye meclisimizin bilgisi olmadan hibe değil 300 bin TL ye mal olduğunu anlıyorum. Dolaysıyla ben bu konuda meclisimizin belki bu konuda bilgi sahibi olan var mı bilmiyorum. Meclisimizin bilgilendirilmemesini uygun olmadığını düşünüyorum özellikle maddi konularla ilgili bundan sonra işin görünen kısmının haricinde görünmeyen kısmının da olabileceği meclisimiz dikkatine sunmak istiyorum'' dedi.
AQUA PARKTA GEÇİCİ İŞÇİ
Yanıt veren Deveci ise, ''Şirket Atakum Belediyesinin İmar İnşaat Şirketi yürütülemez hale gelince, tüm hesaplarına ve tüm mülküne, mallarına haciz konulunca, çalıştırılamaz hale gelince bir karar verilmeliydi ben bakkal dükkanı işletmiyorum kardeşim deyip şirketi kapatıp, işçileri sokağa gönderebilirdim. Yapabilirdim bunu. Şirket kapanmış, iflas etmiş. Yapılacak tek şey var o şirkette sermaye artırımı yapacaksınız. Şirketin 40 milyon borcu var. O şirketi ayağa kaldırabilmek, kamuya borçlarını ödeyebilmek için Atakum Belediyesi gelecek mecliste sermaye artırımı kararı alacak o da en az 20 milyon. O şirket yürütülemez hale geldi. Ben size söylediğim kararı vermedim. Hem o işçilere sahip çıkmayı hem o tesisleri işletmeyi çünkü bir önceki dönemde ne kadar düğün salonumuz varsa hepsiyle sözleşme yapılmış, yıl boyu yarı ücretleri alınmış harcanmış. Biz kapattık, şirket kapalı paydos deseydik, düğün sahipleri gelip bir yığın pespayelik yaşanacaktır. Bunları yapmadık. Ne yapılabilir diye araştırdık. Bu demokratik ülkelerde çok sık rastlanacak bir şey değil, bu biraz dolambaçlı yoldan soruna çözüm üretme yöntemlerinden bir tanesi. Belediyeler bağış kabul edebilir. Şirket bir varlıktır sermayesiyle. O zaman bir şirket kurulsun, sermayesi yatırılsın, borcu, harcı olmasın, belediyeye yük olmasın, o şirket belediyeye bağışlansın. Ve onun üzerine işlem yapılsın dedi. Öyle bir şirket kurduk. Var olan şirketleri araştırdık bir de zamanla yarışıyoruz. Güvenmiyoruz, borcu var mı araştırdık. Kurdurduk. En yakında kim var böyle yaptık. O 25 bin liranın yani ödenen sermayenin karşısında belediyenin ve şirketin kasasından bir kuruş para çıkmadı. Şirketin kurucusu o zaman ve uzun bir süredir çalışıyordu. Bir şirkette müdür falan değildi. Hemen burada burnumuzun dibinde belediye ile iş yapan bu şekilde yönetim birimi olan, bir yerde çalışıyordu. Ben belediye başkanı olduktan ve bu işlemler yapıldıktan bir ay, bir buçuk ay sonra hiç gerek yokken iş haklarını feshettiler. Rica ettim aradım dedim ki yapmayın. Buna rağmen iş haklarını feshettiler. Biz de geçici olarak Aqua Parkta geçici olarak yaz mevsimi sonuna kadar çalışıyor. Yani öyle 300 milyona şirketi vermenin karşılığında değil. Ya da sen bana şirketini ver ben sana iş bulayım diye değil. Sezonluk çalıyor, benimle birinci dereceden akrabalık bağı yok. Atakum Belediyesi'nde 700’ün üzerinde çalışan var. Onların maaşlarını vermek için gece gündüz gayret gösteriyorum. Siz de gösterin. Dayanışma içinde olalım. Asgari ücretle çalışıyor, sokakta mı dursun? Şu anda geçici olarak çalışıyor'' dedi.