Ondokuz Mayıs Üniveristesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Hatice Kumcağız, erken evliliklerde en fazla kız çocuklarının mağdur olduğunu belirterek, bu durumun kadın-erkek eşitsizliğin pekişmesine neden olduğunu kaydetti. Ergen gebeliğinde anne ölüm hızının erişkin kadınlardaki anne ölüm hızına göre 3-4 kat daha fazla olduğunu kaydeden Kumcağız, "Ne yazık ki ülkemizde erken yaşta gebelikler sık görülmektedir" dedi.
TÜRKİYE'DE SIK GÖRÜLÜYOR
Fiziksel gelişimini henüz tamamlamamış kız çocuklarının hamile kalmasının kalıcı fiziksel ve psikolojik hasarlara neden olduğunu vurgulayan Kumcağız, "Ülkemizde erken yaşta gebelikler ne yazık ki sık görülmektedir. İlk gebelik deneyimi 15 yaş kadınlarda yüzde 2, 19 yaş kadınlarda ise yüzde 23 oranındadır. Ergen gebeliği sırasında; anemi, düşük doğum ağırlığı, erken doğum ve doğumun yan etkileri erişkinlere göre daha sık olarak görülmektedir. Ergen gebeliğinde anne ölüm hızı, erişkin kadınlardaki anne ölüm hızına göre 3-4 kat daha fazladır. Erken evliliklerde en fazla kız çocukları mağdur olmakta, bu durum kız çocuklarının eşlerine daha bağımlı hale gelmesine ve toplumda var olan kadın-erkek arasındaki eşitsizliğin pekişmesine neden olabilmektedir" diye konuştu.
MAL GİBİ SATILIYORLAR
Erken yaşta yapılan evliliklerde boşanma oranının daha fazla olduğunu sözlerine ekleyen Kumcağız, "Erken yaşta yapılan evlilikler daha fazla evlilik sorunlarına ve boşanmalara neden olabilmektedir. Kız çocukları ekonomik nedenlerle evlendirilmişlerse, adeta bir mal gibi satılıyor. Aile içinde hiçbir zaman söz hakkı olmuyor. Eğitim ve öğretimi yarıda kalıyor. Yalnızca verilen görevleri yapıyor. Cinselliğini hiçbir zaman yaşayamıyor. Çoğu kez evliliğinde çok fazla çocuk sahibi olmayla birlikte erken yıpranıyor, yaşlanıyor ve hastalanıyor."
Ayşe KUŞCU KAYA