Uzmanlar, prostat kanserinin 50 yaş üzerindeki erkeklerde en sık görülen kanser türü ve kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığını söylüyor. Yapılan çalışmalarda her 5-6 erkekten birisinin yaşamı boyunca prostat kanserine yakalanacağını belirlendi. VM Medical Park Samsun Hastanesi Üroloji Kliniğinden Opr. Dr. Mustafa Çağlar, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Dr. Mustafa Çağlar, “Üroloji uzmanı prostat yakınmasıyla başvuran kişinin yakınmasını dinledikten sonra hastanın muayenesi yapılır. Bu muayenede prostatın büyüklüğü, kıvamı ve kitle içerip içermediği kontrol edilir. Fiziki muayeneden sonra kan testlerine geçilir ki burada en önemlisi kandaki prostat spesifik antijen (PSA) düzeyinin belirlenmesidir. PSA oranındaki artma hastanın kanser yönünden incelenmesi konusunda yol göstericidir. Klinik bulgulara dayanarak prostat kanseri şüphesi olan kişilerde prostat kanseri olup olmadığını anlamak amacıyla prostat biyopsisi yapılması gerekmektedir. Biyopside temel amaç hastada kanser bulunup bulunmadığının ortaya konmasıdır. Prostat kanseri tanısında en yenilikçi, en güvenilir yöntem MR füzyon biyopsi yöntemidir. Füzyon Biyopsi yöntemi ile hem gereksiz biyopsiler sonlanmakta hem de bu teknik ile körleme parça almak yerine prostat bezi içerisinde saptanan şüpheli bölgelerden hedef gözeterek yapılması esas alınmaktadır. Tümörün yerini tam olarak belirleyebilen yöntem sayesinde ultrason eşliğinde rastgele alınan çok sayıda parça yerine, 1-2 örnek alınması bile yeterli olabilmektedir. Bu teknik sayesinde doğru yerden parça aldığımızdan emin olabiliyoruz. Aynı şekilde problemli bölgeyi görerek parça alındığı için toplamda daha az parça almış oluyoruz. Sonuç olarak biyopsi işlemi hastalar açısından daha konforlu hale geliyor ve komplikasyon olasılığı azalıyor” dedi.