Geçen Nisan ayında Türkiye’nin birçok ilinde ve Samsun’da toplu arı ölümleri yaşanmıştı. Erken ilkbahar döneminde yaşanan bu ölümler hem arıcılar açısından hem de çiftçiler açısından olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmıştı. Arıcıların bal üretimi düşerken, çiftçilerin ise meyve üretimi yüzde 30 azalmıştı. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Rasim Kaplan, arı ölümlerinin sebebini zirai ilaçlara bağladı.
“Sadece bir yerde 350 kovan arı telef oldu”
Samsun’da meyve fındık bahçelerinde kullanılan zirai ilaçların arı ölümlerine sebep olduğunu ileri süren Rasim Kaplan, “Son zamanlarda Türkiye’de bölgemizde toplu arı ölümleri vakaları görüldü. Bunun sebebinin de zirai ilaçlar olduğunu düşünüyoruz. Erken ilkbaharda meyve bahçelerinde kullanılan zirai ilaçlar diye düşünüyoruz. Biz öyle tespit ettik. Çünkü meyve bahçesine yakın bir yerde toplu arı ölümleri meydana geldi. Meyve bahçelerinde arılar olmazsa olmazdır. Çünkü arılar tozlaşmayı sağlıyor. Meyve bahçesi sahipleri ya da meyve üreticileri, arıcılarla koordineli bir şekilde çalışmak zorunda. Çiftçiler kullandıkları ilaçlar hakkında arıcıları uyarmalı ya da ortak çalışmalıdır. Arı ile tozlaştırılan meyve de kalite yüzde 30 daha fazla olur. Bunun için de meyve bahçeleri dikkatli ilaç kullanmalılar. Bir meyve bahçesinde tüm uyarılarımıza rağmen dikkate alınmayınca 350 kovan arı telef oldu. Toplu arı ölümleri Bafra, Salıpazarı ve diğer ilçelerde de gözüküyor” dedi.
“Arıcılar ve meyveciler koordineli olmalı”
Arıcılar ile meyve üreticilerinin koordineli bir şekilde beraber çalışması gerektiğinin altını çizen Kaplan, şunları söyledi:
“Bakanlık ve valilik kanalıyla yazı göndermemize rağmen hala bu arı ölümlerini yaşıyoruz. Meyveci ve arıcı koordineyi tam sağlayamadı. Bence meyve bahçesi sahiplerine arının tozlaşmadaki önemini anlatmak lazım. Bafra’da meyve bahçelerinde zirai ilaçlardan dolayı arı ölümleri yaşanırken, fındık olan diğer ilçelerde de yine zirai ilaçlardan dolayı arı ölümleri yaşandı. Arı ölümleri geçen seneye oranla bu sene beklenin üzerinde oldu. Biz bu kadar arı ölümü beklemiyorduk. Bir sonraki senelerde arı ölümlerinin daha az olması için çalışmalara başladık.”