İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, fındık üretiminde önemli zararlılardan birisi olan mayıs böceği ile mücadelede kültürel mücadelenin önemine işaret etti. Ekim ayından itibaren fındık bahçelerinde toprak işlemede çiftlik gübresi kullanılmaya başlanması ve bu gübrenin mutlaka yanmış olması, aksi halde yanmamış çiftlik gübresi içerisinde mayıs böceği larvaları olabileceği için ‘yanmamış çiftlik gübresinin kullanılmaması’ uyarısında bulunan Sağlam, bu zararlının görüldüğü fındık bahçelerinde tarım takvimine göre eylül ayının ikinci yarısından başlayarak ekim ayı sonuna kadar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış bitki koruma ürünlerinden birisi ile toprak ilaçlaması yapılmasının bir sonraki üretim sezonunda mayıs böceği yoğunluğunu önemli derecede azaltabileceğine dikkat çekti.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, 'mayıs böceği' hakkında şu bilgileri verdi:
“Mayıs böceği erginleri 2,5- 3 cm boyunda, genellikle kızıl kahverengi görünüştedir. Yumurta oval, krem renginde ve 2 mm boyundadır. Tam gelişmiş larvanın boyu 4–4,5 cm kadardır. Larva halk arasında ‘kadı lokması’ veya ‘manas’ olarak isimlendirilir. İlkbaharda genellikle nisan ve mayıs aylarında toprak sıcaklığının 12 derece ve toprak neminin de yüzde 15-25 civarında bir seviyeye ulaşması ile önce ergin erkekler sonra dişiler topraktan çıkar. Çıkış 18- 20 gün devam eder. Güneş battıktan sonra uçuşarak ağaçlar üzerine konar ve bitkilerin yaprak ve çiçekleri ile beslenirler. Erginler topraktan çıktıktan 15-30 gün sonra yumurtlama olgunluğuna gelirler ve tepelerden alçaklara doğru yumurtlama uçuşu başlar. Çiftleşen dişiler yumurtalarını özellikle 2- 3 yıl işlenmemiş ve üzeri hafif otlanmış bahçelerde, toprağın 15-25 cm derinine, 25-30’luk gruplar halinde koyarlar. Bir dişi ortalama 60 yumurta bırakır. Yumurtaların kuluçka süresi ortalama 30 gündür. Çıkan larvalar toplu halde yaşayıp otların köklerini kemirir ve 2 ay sonra gömlek değiştirerek ikinci dönem larva olurlar. İkinci dönem larvalar birbirinden uzaklaşır ve oburca beslenirler. Sonbaharda kışı geçirmek üzere toprağın derinliklerine inerler. Bu derinlikte Karadeniz Bölgesi için nemden çok toprak sıcaklığı etkilidir. Bu derinlik fındıkta yaklaşık 50 cm kadardır. Mart ve nisana kadar devam eden hareketsiz dönemden sonra önemli zararlar yapacak bir beslenme başlar ve haziran başlarına kadar devam eder. Daha sonra bir gömlek daha değiştirerek üçüncü dönem larva haline gelirler. Üçüncü dönem larva süresi 1 yıldır ve bu dönemde önemli zararlar yapar. Kışı toprağın 60 cm kadar derinliğine inerek geçirirler. Temmuz ayında toprak yüzeyinden 15-35 cm derinde topraktan bir yuva içerisinde pupa olurlar. Eylülde ergin hale geçen pupalar yuvayı terk etmeyip ertesi ilkbahara kadar burada bulunur ve her 3 yılda bir döl verirler. Erginler yaprak ve çiçekler üzerinde beslenerek zarar yaparlar. Yoğun olarak bulundukları meyve ve orman ağaçlarını yapraksız bırakabilirler. Fakat zifin çiçeklerinin fazla bulunduğu yerlerde bu çiçekleri tercih etmelerinden dolayı kültür bitkilerinde zararlı durumuna geçmezler. Larvalar, ilk dönemlerinde toprak yüzeyine yakın otların kökleri üzerinde beslendiklerinden fındıktaki zararları çok önemli değildir. Fakat ikinci döneme geçen larvalarda gelişme hızlanır ve buna bağlı olarak da aldıkları besin miktarı artar. Aynı zamanda daha derinlere indiklerinden, ot köklerinden uzaklaşıp fındık kökleriyle beslenmeye başlarlar. Fındıkta 1 cm çapına kadar olan köklerini kolayca koparıp kökleri tahrip ederler. Daha sonra oluşan cılız sürgünler yaz sıcaklarında hemen kurur. Larvaların üçüncü dönemdeki zararı ikinci dönemdekinden daha şiddetlidir. Bazı bahçelerde yüzde 50 dolaylarında zarar yaptığı saptanmıştır.”