Samsun ve farklı illerden çok sayıda üreticinin yanı sıra tarım
kooperatifleri ve işletmelerin stant açtığı organizasyon, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.
Organizasyonda Türkiye’nin önde gelen isimleri, ülkemizde yaşanan tarımsal sorunlara
dikkat çekerek yapılabilecek çalışmaları değerlendirdi.
*********************
Atakum Belediyesi, Atakum Kent Konseyi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO)
Samsun Şubesi iş birliğiyle Atakum Tarım Şenliği Çakırlar Korusu'nda gerçekleştirildi.
Karadeniz Bölgesi’nin ilk tarım şenliği olan organizasyonda iki gün boyunca tarım sergileri,
müzik dinletileri, halk oyunları, uzmanlardan söyleşiler, çeşitli atölyeler ve çocuklara yönelik
aktiviteler vatandaşlarla buluştu. Tarımsal üretim konusunda farkındalık yaratmak amacıyla
düzenlenen programda, Samsun’da zeytin üretimine katkı sağlamak amacıyla çok sayıda
zeytin fidanı ile çeşitli meyve ve sebze fideleri dağıtıldı.
“YENİ SERA ALANLARI OLUŞTURACAĞIZ”
Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, şenlik alanını ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya
geldi. Stantları tek tek gezen Başkan Türkel, üreticilerle bir süre sohbet etti. Başkan Türkel
programda Atakum’da hayata geçirdikleri kırsal kalkınma çalışmaları hakkında bilgi vererek
şöyle konuştu: “Atakum’da üretim alanlarını genişleterek hem üretime hem de çiftçimizin
ekonomisine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Ata Tohum Merkezimiz’de, ata yadigarı sağlıklı ve
doğal atalık tohumlar üretiliyor. Atakum Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğümüzle yazlık
ve kışlık sebze tohumunu üretimini gün geçtikçe artırarak, tarımla geçimini sağlayan
komşularımıza destek veriyoruz. Bu desteğimizi daha da artırmak için bir ay içinde temelini
atacağımız, yeni seralarımızı oluşturacağız. Karaoyumca Mahallesi’nde, ülkemizin en önemli
atalık tohumlarından karakılçık buğdayı üretimi yapıyoruz. Karakılçık buğdayının hasat
işlemini, geçen temmuz ayında gerçekleştirdik. Aynı arazinin bir bölümüne de hayvancılıkla
uğraşan ailelerimize yem desteği vermek için fiğ ve yulaf bitkileri ekmiştik. Birim alanda en
fazla verim alabilmek için fiğ ve yulaf bitkileri bu yıl karışık halde ekildi. Hasadı da geçen
haziran ayında yapıldı. Atakum bir turizm şehri olduğu kadar geniş tarım arazilerini
barındıran bir ilçe. Bu alanları tüm imkanlarıyla değerlendirmek için elimizden geleni
yapmaya çalışacağız.”
“GELECEĞE YATIRIM YAPIYORUZ”
Atakum Kent Konseyi Başkanı Tuncay Seven konuşmasında “Bugün buradaki şenlikle, hem
toprağımıza hem çiftçimize hem de geleceğimize yatırım yapıyoruz. Tarım sadece üretmek
demek değil paylaşmak, öğretmek ve dayanışma demektir. Bu şenlik çocuklarımıza doğayı
tanıtmak, gençlerimize tarımın önemini anlatmak, hep birlikte bu toprakların bereketini
kutlamak için düzenlemiştir. Burada, geleneksel yöntemlerle modern teknolojiyi bir araya
getiriyor geleceğe daha güçlü adımlar atıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“TARIMA DAYALI SANAYİ İSTİYORUZ”
Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Havva Yurdunuseven Bayzat
konuşmasında kadın çiftçilerin yaşadığı sorunları anlatarak şu cümleleri kaydetti: “En önemli
sorunların başında, tarım sektörümüzdeki kadınlarımızın emeğinin karşılığının olmaması
gelmektedir. Tarımda kadın istihdamı, her geçen gün azalmakta kadın çiftçilerin büyük
çoğunluğu güvencesiz ortamlarda çalışmaya devam etmektedir. Ülkemizde tarımda istihdam
edilen kadınlarımızın yüzde yetmiş sekizi sosyal güvenliği olmadan ücretsiz aile işgücü
olarak tarlada, bağda, bahçede çalışmaktadır. Tarımın sürekliliği, gelecek nesillerin sağlıklı
gelişimi için kırsal alanda gücünü, bereketini toprağın gücü ile buluşturan, üreten kadın
çiftçilerimizin yaşam şartları mutlaka iyileştirilmelidir.”
“AFET KONUMUNA GELMİŞTİR”
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez Türkiye’de tarım
topraklarının rant ve çeşitli etkenler nedeniyle gittikçe azaldığını belirtti. Kokarca böceğinin
tarımsal üretime verdiği zararlara da değinen Suiçmez, “Kokarca artık Karadeniz’den Ege’ye
Marmara’ya ve hatta Akdeniz’e yayılmış ama Karadeniz Bölgesi’nde afet konuma gelmiştir.
Bizim Trabzon şubemiz, Trabzon ve çevresine kokarca zararlılar nedeniyle sadece fındık
nedeniyle değil diğer ürünler için de afet bölgesi ilan edilmesi için AFAD’a gerekli girişimlerde
bulunmuştur.” dedi.
“ÜRETMEKLE İLGİLİ SORUNUMUZ YOK”
OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan ise şöyle konuştu: “Türkiye olarak
üretmekte sorunumuz yok. Bizim ne için, kimin için, ne kadar üreteceğimizi ve bunu nasıl
güvenli hale getirip tüketiciye sunacağımıza ait sorunumuz var. Tarım alanlarını
kaybederseniz geriye dönüş yok, kazanamazsınız. O zaman mevcut tarım alanları ile
yetinmek zorundasınız. Dolayısıyla kaybettiklerimizi kazanma umudu taşımıyoruz ama
mevcut tarım alanlarında çevre dostu, güvenilir üretimler yapmak ve gıda talebinde artışlar
noktasındaki oranları yakalamak zorundayız.”
“SINIRLI ALANLARDA MAKSİMUM ÜRETİM”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz “Sürdürülebilir
tarımdan verimini artırmanız, bu verimi artırmanıza bağlı olarak da sınırlı alanlardan
maksimum üretim yapmak için çözümler bulmamız gerekiyor. ‘Peki, bu çözümleri nasıl
bulacaksınız’ sorusunun cevabı; üniversiteler ve ilgili paydaşlardan gelecek verilere göre
çözümler üretmeniz gerekmektedir. Üniversitemizin Ziraat Fakültesi Türkiye’nin önde gelen
fakülteleri arasında. Değişen dünya içerisinde bizler de buna ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bu
yıl açılan Hassas Tarım ve Robotik Uygulamaları bölümüyle birlikte 40 öğrencimiz tam
kontenjan doluluğuyla bölümde yer aldılar. Biz de ülkemizde yaşanan sürdürülebilirlik alanda
bu değişime ayak uydurmak için çabalıyoruz.” şeklinde konuştu.
“ÜRETİMİMİZİ KORUYOR”
Programda söz alan Salıpazarı Belediye Başkanı Refaettin Karaca, şu ifadelere yer verdi:
“Toprağı korumak, ekolojik yapıyı da koruyor. Üretimimizi koruyor. Dünyada gıdaya
ulaşabilmek önümüzdeki yıllarda fevkalade zorlaşacak. Tarım alanlarını doğayı korumak
gerekiyor. Samsun özelinde baktığımızda Çarşamba, Bafra, Vezirköprü, Ladik ovalarımızın
fevkalade üretim alanları olduğunu görüyorum. Geçenlerde İstanbul’daydım. İstanbul halinde
çalışan tüccarlarla bir sohbetimiz oldu. Bafra ilçemizden günde 120’ye yakın kamyon sebze
götürülüyor. Fevkalade büyük bir rakam. Ülkemizin tarımsal üretimine katkı sunan bu
üreticilerimizin, üniversite tarafından, tarım teşkilatı tarafından desteklendiğini biliyoruz.
Atakum Belediyesi de bugün burada, aynısını oluşturdu. Ben kendilerine çok teşekkür
ediyorum.”
GENİŞ KAPSAMLI İÇERİK
Organizasyonda Samsun ve Türkiye’nin farklı illerinden çok sayıda üreticinin yanı sıra tarım
birlikleri, kooperatifler ve işletmeler stant açtı. Organik tarımsal ürünlerin yer aldığı stantlar,
ziyaretçi akınına uğradı. Atakum Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneğinin (ATAFOD) tarım
fotoğrafları sergisi büyük ilgi görürken, ‘Ebru Gül ve Levent Aydın’ın müzik dinletisi Çakırlar
Korusu’nda sanat şöleni yaşattı. Halk oyunları gösterisinin renkli görüntüler oluşturduğu
programda, Kesme Gül Yetiştiricisi Hanife Aydın ile Kadın Çiftçiler Söyleşisi, Canan
Demirci’den Zeytin’in Hikayesi vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edildi. Heyecanlı anlara
sahne olan Kadın Çiftçiler Bilgi Yarışması’nda katılımcılara sürpriz ödüller verildi. Programın
en ilgi çeken bölümlerinden biri de ‘Üretici Birlik Temsilcileri ve Uzmanlar Kürsüsü’ oldu
‘TARIMSAL ÜRETİME TEŞVİK’
İkinci gün programı halk oyunları gösterisi ile başladı. Ziraat Yüksek Mühendisi Ercan Er’in
Meyve Ağaçlarında Aşılama Teknikleri Eğitimi ile Aşı Uygulama Yarışması, eğitici olduğu
kadar eğlenceli anlar da yaşattı. Yarışmacılara incir ve elma fidanları hediye edildi. ‘Örnek
Kadın Girişimci Kaz Üreticisi Ebru Şahinkaya’nın başarı öyküsünü paylaştığı söyleşisi
vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edilirken, Canan Demirci ile Çocuklara Tohum Masalı
Dinletisi’, ‘Tohum Ekme Etkinliği ve Oyun Saati’ festivalin minik ziyaretçilerini ağırladı.
“TARIM İLAÇLARI ÜLKEMİZDE ÜRETİLSİN”
Programda konuşma yapan Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yıldız etkinliği daha
büyük alanlara taşıyarak fuar ve festivale dönüşmesi için çalışacaklarını belirtti. Başkan
Yardımcısı Yıldız, ithal tarım ilaçlarının tarıma ve doğaya verdiği zararlara da değinerek ” Bu
ilaçları biz üretelim, bizim ülkemizde üretilsin. Üniversitelerden, bilim kurullarında bunu
istiyoruz Organik gübre kullanım noktasında neler yapılabilirse, onu istiyoruz. Fındık ürettiğim
tarlama on sekiz sene önceki gübreyi attım. Ziraat mühendisi arkadaşımı tarlama
götürdüğümde, ‘Beş dene gübre istemez, bu tarla ‘ dedi. Halkımız, gıdanın en güzeline
ulaşmalıdır. Sapasağlam nesil yetiştirmenin yolu, onları organik gıdalarla beslenmekten
geçeceğini düşünüyorum.” diye konuştu.
“ÜRETİCİ AYAKTA KALMAZSA TÜKETİCİ DE KALMAZ”
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, ‘Üretmeden Tüketmek
Olmaz: Gıda Egemenliği ve Tarımın Tüketiciye Yansımaları’ söyleşisinde “Üretici ayakta
kalmazsa tüketici de kalmaz. Bir toplum toprağını, üreticisini, doğasını kaybederse en
sonunda sofrasını kaybeder. Sofrayı kaybederse de yaşamını kaybeder. Biz TÜKODER
olarak 35 yıldır emek ve hak temelli mücadele veriyoruz. Tüketici haklarını korumanın yolu,
üreticinin haklarını korumaktır. Üretici üretermezse, tüketici sağlıklı gıdaya ulaşamaz” dedi.
DOÇ DR. YAVUZ DİZDAR’DAN ÖNEMLİ BİLGİLER
Ünlü Onkolog Doç. Dr. Yavuz Dizdar, gıda ve sağlıklı yaşam hakkında katılımcıların
sorularını yanıtladı. Doç. Dr. Dizdar, bir vatandaşın bazı ürünlerde eski tatları alamadığını
söylemesi üzerine “Bir şeyin maliyetine baktığınız zaman, o maliyet güneş tarafından verilen
enerjiyle alınıyor. Sizin bu tadı aldığınız bileşikler, son aşamada olgunlaşmanın doruğunda
sentezlenen şeyler. Hayvanlar, süt ve bitki olgunlaşamıyor. Bitki likopen sentezini
yapabilmesi için, ağustos eylül ayının ultraviyole frekansını görmesi lazım. Dış kabuğun
kızarması, tamamen ayrı bir mekanizma ile oluyor. Dolayısıyla ürünü kırmızı olarak
gördüğünüzde, olgun olduğunu düşünerek alıyorsunuz. O zehirli bir şey değil, sadece eksik
beslenmenize neden oluyor. O yüzden soğan, sarımsağı bir yere bırakırsanız yediğiniz şeyin
tadını almak mümkün değil.” cümlelerini kaydetti.