Ben gece yazılarını severim...
En çok ta uykum kaçtığı zamanlar...
Bu ara memleket meseleleri hepimizin uykularını kaçırıyor...
Toz pembe değil hayat...
Hatta biraz da bayat...
Umutsuz bakmıyoruz elbette...
Hayat devam ediyor...
Zaman yerel seçimlere doğru akıp gidiyor...
Eylül ayı bitti bitecek...
Bundan sonrası tam bir heyecan fırtınası...
Aday adayları, adaylıklar derken ver mehteri diyeceğiz hep birlikte...
Samsun cadı kazanı gibi kaynıyor...
Kurtlar pusuda bekliyor...
Ilk soru şu; Ak Partide Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kim Olacak?
Vallahi ben olmayacağım...
Taliplisi çok...
Koltuk tek...
Nasıl olacak?
Kanlı olmaz ama canlı olur...
Vura vur bir adaylık yarışı olacağı kesin...
Emin olmadığım tek şey bel altı vuruşları...
Fazla geriye gitmeden 6 ay öncesine bakmak yeterli...
Bu yüzden kimse kimseye güvenmiyor...
Ak Parti'de gruplaşma var...
Beraber yürüdük yağan yağmurda şarkısı 'tt' olmuş durumda...
Canlı geçecek derken boşa konuşmuyoruz...
Kim ne derse desin yalan konuşur...
Hiç bir ismin garantisi yok...
Seçildikten sonra bile...
19 yıllık saltanatın biteceğine kim inanırdı?
Kadir bile inanmazdı...
Kader olunca kadir de inandı, Biz de inandık...
Koltuklar kimseye baki değilmiş meğer...
Peki halk ne diyor?
Seçim öncesi sokakta konuşulanları sizler için derledim toparladım...
Zihni Başkan adammış yahu!..
Erdoğan bu işin peşini bırakmaz...
Osman Genç'in son dönemi, salvo yapacak...
İshak Taşçı bir dönem daha Atakum' da kalsın...
Cemal Yılmaz Demir bu işi el altından bitirir...
Çiğdem Hanım olursa hiç şaşırmam...
Erdoğan, Çağatay Kılıç' ı Samsun' a hazırlıyor...
Bunun gibi bir çok söylem halkın dilinde...
Herkes konuşacak son sözü Reis söyleyecek...
Benim önerim herkes önce elindeki koltuğu muhafaza etsin...
Evdeki bulgurdan olmasın yani...
Sazan gibi her şeye her yere atlamasın...
Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamı özel bir koltuķ...
Bu yüzden de büyük bir birikimi gerektiriyor...
Bir de aday adayı olacak isimlerle ilgili kelam etmek isterim...
AK Parti önüne gelen her ismin aday adayı olacağı bir parti değil...
Bekraundunda önce ne var bana onu söyle...
Beni inandır, sonra halkın karşışına çık...
Sonra da partini ikna et...
"BEN ADAYIM"
Niye adaysın?
"Zevke geldim, aşka geldim, hırs yaptım, şov yapacağı o yüzden..."
Kusura bakma da burası sirk yeri değil...
Haddini bil kapasitene güven ondan sonra çıķ er meydanına...
Kuru kuruya "Ben adayım" demekle olmaz bu işler...
Sorarlar adama " Sen nerenin adayısın ellam" diye...
Maymun olursun sonra...
Bir de bakmışın ki 3 maymunu oynamaya başlamışsın...
Bizde buna kısaca maskara olmak diyorlar...
Siyasî kulislerde ise adına "yalama" deniyor...
Sen gel yalama, yalan olma...
Bizden söylemesi...