Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Samsun İl Koordinasyon Kurulu (İKK) üyelerinden Kurul Sekreteri İshak Memişoğlu, Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Özcan Çoluk, İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Bayrak, Samsun Çevre Platformu Sözcüsü Elektrik Mühendisi Mehmet Özdağ, Terme ilçesinde incelemelerde bulundu. İnceleme esnasında Terme Belediye Başkanı Ali Kılıç, Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün, Terme Sanayi Sitesi Kooperatif Başkanı Hüseyin Aydın, Terme Ulusoy Dinlenme Tesisleri sahibi İşadamı İmran Okumuş ziyaret edilerek selin etkileri, sele neden olan faktörler ve zaman zaman bölgede yaşanan aşırı yağışların yol açtığı tahribatların önüne geçilebilmesi için ortaya konulabilecek çözüm önerileri hususunda bilgi alışverişinde bulunuldu.
TMMOB Samsun İKK üyeleri Terme’de yapılan incelemeler sonrası bir rapor hazırladı. Hazırlanan raporda selin yaşanmasının sebepleri ve selin bir daha yaşanmaması için alınması gereken önlemleri sıralandı. Kurul Sekreteri İshak Memişoğlu, yaptığı açıklamada, “Selden en çok etkilenen bölgeler Terme’nin doğusunda yer alan yerleşim yerleri olan Kocaman, Kazım Karabekir, Sakarlı, Evci, Yahyalı, Hüseyinmescit Mahalleleri’ndeki yerleşim yerleri ve araziler ile Terme sanayi sitesi olarak tespit edildi” dedi.
SELİN NEDENLERİ
Memişoğlu, selin oluşma nedenlerini 10 madde ile şöyle sıraladı: "Aşırı ve ani yağışın ( metrekarede 60 kg ın üzerinde) yüksek rakımlardan itibaren yüksek su debisi oluşturması; oluşan yüksek su debisinin yüksek kesimlerde toprağı doygunlaştırması sebebiyle kısmi heyelanların oluşması; oluşan yüksek su debisinin mevcut su yataklarının kesitlerinin yetersizliğinden dolayı kanala sığmaması sebebiyle yol açtığı taşkınlar; kanal projelerinin oluşturulması esnasında, su yataklarının direnç yaratan bölümlerinin düzenlenmesi maksadı ile vatandaşlardan talep edilen arazilerden geçiş haklarının vatandaşlar tarafından verilmemesi sebebi ile projelerin su akışını zorlaştıracak kesit ve güzergahta oluşturulması ve inşa edilmesi; Su yollarına yakın yerleşmeler oluşturulması; Oluşan yüksek su debisinin denize ulaşacağı kesimlerde DSİ tarafından deşarj için oluşturulan ya da oluşturulması gereken ana kanallar ve kılcal kanalların kısmen bitirilmemiş olması, bazı kanalların temizliklerinin yapamamasından dolayı kapalı olması, bazı kanalların kısmen kapalı olması, kanalların vatandaşlar tarafından atıklarla doldurularak işlevsiz hale getirilmesi; Bölgede oluşturulan menfezli geçişlerde uygun kesitlerin kullanılmamış olması, (Geçişlerin yüksek olmaması için küçük kesitlerde vatandaşların ısrarcı olduğu); Yine yüksek su debisinin ve getirdiği rüsubatın Karadeniz Bölünmüş oto yolu üzerinde yapılan köprülerin çok ayaklı ve alçak olması sebebi ile köprü altlarına dolarak tıkaması, su akışının engellenmesi, bunun sonucu olarak su yollarının geriye doğru şişerek suyun arazilere yönelmesi; Tahliye kanallarının denize açılan ağızlarının kumla kapalı olması; Kurumlar arası (SASKİ-DSİ gibi) sorumluluk karmaşası yaşanması, sel oluşmasının ve maddi kayıplara yol açmasının koşullarını oluşturduğu anlaşılmıştır"
KOORDİNELİ ÇALIŞILMALI
Memişoğlu, olumsuzlukların giderilmesi ve gelecekte aynı sonuçların doğmaması için ise alınacak önlemleri şöyle anlattı: Heyelan oluşabilecek alanlarda toprağı tutacak bitki yapısının oluşturulmasının; Su yollarının kesitleri için yeniden değerlendirme yapılarak, uygun kesitlerde ve akışın rahat sağlanabileceği uygun güzergahta inşa edilmelerinin sağlanmasının, bunun için arazi sahiplerinin ikna edilmesi ya da kamulaştırma gibi sonuca yönelik yöntemlerin kullanılmasının; Su yollarına yakın yerleşmelerin engellenmesinin, mevcutların taşınması için çözüm üretilmesinin; Ana ve kılcal su kanallarının Yatırımcı kuruluş tarafından biran önce bitirilmesinin, mevcutların periyodik bakımlarını yapılmasının, kontrol altında tutulması, deniz ağızlarının sürekli açık tutulması; Karadeniz Bölünmüş Oto Yolunda bulunan köprülerin suyun akışını engelleyen durumuna çözüm getirilmesi; Kurumlar arası yetki ve sorumlulukların yerine getirilmesi için sürecin takibinin titizlikle sağlanması; Planlanmış sel kapanı ve barajların öncelikle tamamlanması; Karadeniz’e yapılan dolguların derelerin denizle buluştuğu noktada akış eğimini sıfırladığı için deniz dolgularına son verilmesi; Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin yağış rejimlerinde düzensizlikler getirdiği bilinmekte ve ülkemizde de örnekleri görülmektedir. Bu kapsamda yerel yönetimlerin kent planlanmasında bu olasılığı da göz ardı etmeden değerlendirmelerini yapmaları ve ilgili diğer kurumlarla koordineli çalışarak gerekli planları oluşturmaları gerekliliği, bir sonraki yaşanması olası felaketlerin önüne geçilebilecek önlemler olarak görülmektedir."
TÜM İMKANLARLA SAHADALAR
Yetkililerin, devletin tüm imkanları ile sahada olduğunu belirtmeleri memnuniyet verici olmakla birlikte, Devletin tüm imkanlarının afete yönelik çözümler doğrultusunda kullanılmasının aynı yetkililer tarafından öncelikli olarak benimsenmesi, gelecekte doğabilecek zararların önünü önceden kesilmesi bakımından daha yararlı olacağı inancını taşımaktayız.