Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, HDP'nin kapatılması gerektiğini söyledi. Bahçeli yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "MHP, yıllardan beri terörü ve terör örgütünü, yalnızca kanlı eylemlerinden ibaret bir suç ve cinayet şebekesi gibi görmekten uzak bir anlayışla, daha yukarıdan yorumlama ve değerlendirme çabası içinde olmuştur.Özellikle çağımızda, terörizmin uluslararası karanlık oyunların çok etkili bir vasıtası olduğu açıktır. Yine bu kapsamda, terör eylemlerinin de hedef alınan ülkeleri istenilen düzeye getirmek için kullanılan stratejik senaryoların kirli yüzü olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu gerçeği, ülkemize yönelik tehditlerde bulmak istemeyenlerin, terörün hangi amaçlarla kullanılabileceğini anlamaları için çok uzaklara gitmelerine gerek yoktur. Yalnızca komşumuz Irak’a baktığımızda bile, geçmişte Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik terör saldırısının sanal suçlusu ilan edilen bir diktatörün idamına ve ülkesinin kan gölüne çevrildiğine şahit olabiliriz. Ardından Arap Baharı’yla Suriye’nin nasıl bir uçuruma yuvarlandığını da görebiliriz. 37 yıldır kanlı eylemleri ile ülkemizin ilk gündemi haline gelen PKK terörünün bir sonuç değil bir vasıta; bir amaç değil bir araç olduğu ortadadır."
HDP SİLAHSIZ BÖLÜCÜLÜĞÜN MAŞASI
HDP'nin asal bir figüran olduğunu kaydeden Bahçeli, "Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin son otuz yılda komşumuz Irak’a yönelik iki ayrı savaşının siyasi sonuçlarını sebepleri ile birlikte değerlendirdiğimizde, Türkiye’yi bir kıvama getirmek için kullanılan bölücülük ve bölücü terör oyunu her yönüyle berraklaşacaktır. HDP bu oyunda asal bir figüran, asıl bir faildir. Parti görünümlü bu bölücü odağın kumanda odası zalimlerin denetim ve kontrolündedir. PKK silahlı saldırı konusunda kışkırtılıp tembihlenirken, HDP silahsız bölücülüğün maşası olarak görevlendirilmiştir. Türkiye üzerinde oyun kuranların, tarihsel hesaplaşmaları canlı tutmak için fırsat kollayanların, tıpkı bir asır önce olduğu gibi, yine bölücülük üzerinden yürüdükleri, ihanete teşne olan küçük bir azınlığın ağızlarına bal diye zehir sürmek suretiyle devşirdikleri net olarak görülmüştür. Kına yakıp askere gönderilen kahramanları al bayrağa sarılı naaşlarıyla karşılayan gelinler, bacılar, babalar, analar, yavrular ne yapsın, demokrasi var diyerek, nasılsa sandıktan oy aldılar bahanesiyle dökülen kanları mı unutsunlar? Geçmişe sünger mi çeksinler? HDP’yi meşru mu görsünler? Kılıçdaroğlu, demokrasilerde parti kapatmak yanlış diyor, kuşkusuz halt ediyor. HDP’yi savunuyor, bölücülüğün avukatlığına utanmadan soyunuyor. O dediği meşruiyet ve hukuk sınırları içinde faaliyet gösteren partiler için geçerlidir, HDP bunun dışındadır ve zaten parti marti de değildir. Adalet ve vicdan terazisi bu rezalete onay veremez, cinayet ve melanetleri normal göremez. HDP, pek çok vahim özelliğinin yanında Türk demokrasisine biçilmiş kefen, doğrultulmuş silah, tuzaklanmış patlayıcı, döşenmiş mayındır. Ve HDP kapatılmalıdır, bu örgütün bölücü yöneticileri hakkında hukuk ve adalet tesirini mutlak surette göstermelidir."