Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Millet İttifakı’nın “zıvanadan çıktığını” öne sürerek, bayağılıklarını ve bağnazlıklarını her saha ve zeminde deşifre ettiklerini ifade etti.
MHP lideri Bahçeli, açıklamasına şöyle devam etti:
“Türk siyaset hayatı ruhunu ve gururunu emperyalizme satan, kullanım ömrünü zalimlerin insafına bırakan malum ve mahut partiler eliyle karalanmış, sistematik olarak kundaklanmıştır. Karşımızdaki mide bulandırıcı tablo ülkemiz aleyhine olduğu kadar demokrasi adına da vahim bir tehdit olarak belirginlik kazanmıştır. Bir masa etrafında toplanıp PKK ve FETÖ’nün senaryolarına gönüllüce boyun eğen altı partinin Türkiye karşıtlığı, milli değerlerimizle kutuplaşması izahı ve ifadesi olmayan bir çarpıklık noktasına ulaşmıştır.”
Muhalefet partisi liderlerinin kurduğu Altılı Masa’da henüz bir adayın belirlenmediğini hatırlatan Bahçeli, “Bu siyasi güruhun hiç kuşkusuz aziz milletimize ve ülkemize sağlayacağı bir şey olmadığı gibi, bu kapsamda ümitvar olması dahi boş bir hayal, boşuna bir beklentidir. Müstakbel başbakanlık pozu veren bir şahsın hal-i pürmelali mizah konusu olmasının yanı sıra, ‘kadından imam olmaz’ çıkışı ve bu doğrultuda Cumhurbaşkanı adaylığı için yanıp tutuşan Kılıçdaroğlu’nun buna ne diyeceği, nasıl bir yorum getireceği hala belirsizliğini koruyan bir muammadır” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, muhalefetin provokasyon amacı ile yaptığını iddia ettiği Sümela Manastırı’nda 9. Kez ayın yapmak için Trabzon’a gelen Fener Rum Patriği Bartholomeos’a ekümenik yazılı Trabzonspor formasının hediye edilmesine ilişkin, “Bu yürek yaralayıcı tertip skandal olmasının ötesinde tahrik, tahrip ve taciz tonu çok yüksek bir meydan okumadır. Trabzonspor’umuza ve bu kulübümüze gönül veren muhterem vatandaşlarımıza hakaret niteliğindeki bu kepazeliğin hiçbir vicdan tarafından kabul edilmeyeceği ortadadır. Türkiye’de ekümenik diye bir kurum ve görev tanımı yoktur” değerlendirmesini yaptı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 13. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada kullandığı, “Muhalefet ile Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı bir barış olmaz. Orada gerçekten bağımsız insanlar da var. Rejim de var, muhalefet de var. 11 yılı geçti, birçok insan öldü. Birçok insan ülkesini terk etti. Bu insanlar dönebilmeliler, Türkiye’dekiler de dahil” ifadelerini ele alan Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti:
“Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımlar değerli ve isabetlidir. Bu ülkede yaşayan hiç kimse, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun ülkemizin ötekisi veya hasmı değildir. Hepsi kardeşimizdir, aramızda tarihe, kültüre ve inanca dayanan kuvvetli bağlar vardır. Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi arasında barışın tesis edilmesi hususundaki yapıcı ve gerçekçi sözleri kalıcı çözüm arayışlarına güçlü bir nefestir. Bundan hiç kimsenin rahatsız olmasına gerek yoktur.”
Türkiye’nin Suriye ile görüşme düzeyini siyasi diyalog mertebesine çıkarmasının terör örgütlerinin yuvalandıkları her coğrafi alandan iş birliğiyle sökülüp atılmasının ilerleyen günlerdeki siyasi gündem konularından birisi olmaya aday olduğunu ifade eden Bahçeli, “2023’e kadar her alanda ve her komşumuzla normalleşme atmosferinin hakim olması samimi arzumuz ve umudumuzdur. Üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyanın bize söylediği; çatışarak değil kucaklaşarak yaşamanın tek seçenek olduğudur. Bunu başaracak tek siyasi irade de Cumhur İttifakı’dır. Gerisi sadece fasa fisodur, fuzuli ezberdir, gürültü kirliliğidir” dedi.