Dernek Başkanı Dr. Mesude Veliyeva Altun yaptığı açıklamada, "Bizler, yurt dışında yaşayan Azerbaycan diasporasının temsilcileri olarak Hocavend iline bağlı Edilli köyü topraklarında bulunan toplu mezar haberlerine öfkeliyiz ve bu gerçeği Ermenistan'ın bir sonraki savaş suçunun teşhiri olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Dr. Mesude Veliyeva Altun şöyle devam etti:
"2020 yılında Azerbaycan ordusunun 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı sonucunda işgalden kurtarılan Hocavend iline bağlı Edilli köyünde bulunan toplu mezarların sayıca ilk olmadığı belirtilmelidir. Teller ve halatlar kullanılarak toplu halde gömülen o mezarlıkta 12 ceset kalıntısının bulunması, Edilli toplu mezarlarında bulunan toplam ceset sayısının 25'e ulaştığını gösteriyor. Kıyafetlerinden ve eşyalarından bu kişilerin asker olduklarının bilinmesi, Azerbaycanlı savaş esirlerinin işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü ispatlamaktadır. Bulunan kalıntılar, Birinci Karabağ Savaşı sırasında kaybolan ve akıbeti henüz bilinmeyen Azerbaycan vatandaşlarına aittir. Ancak Ermenistan tarafı, defalarca söylenilmesine rağmen, işlediği savaş suçlarını dünya kamuoyundan gizlemek için bu kişilerin akıbeti ve Azerbaycanlıların toplu mezar yerleri hakkında bilgi vermeyi reddetti. Bu tür mezarların ortaya çıkması, kökleri etnik nefrete dayanan ermeni silahlı kuvvetlerinin, uluslararası hukukun, uluslararası insancıl hukukun gereklerini, 1949 Savaş Mağdurlarının Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmelerinin gerekleri de dahil olmak üzere, sürekli olarak ihlal etmekte ve Azerbaycanlı sivillere, askeri personele, özellikle yaralılara ve ölülere işkence yaptığını, insanlığa karşı eylemler yoluyla işlenen savaş suçlarını açıkça ortaya koymakta, insanlık dışı davranışlarını ve soykırımcı politikalarını sergilemektedir."
Birinci ve İkinci Karabağ Savaşları sırasında Ermeni askeri personelinin, Azerbaycanlı savaş esirlerini yakın mesafeden kafalarına ve kalplerine ateş ederek vahşice katlettiğini, askerlerin cesetlerini yağmaladığını ve parçaladığını, işkence ve hakaretlere maruz bıraktığını belirten Altun, "Ermeni silahlı kuvvetlerinin yaptığı insanlık dışı eylemler ve videolar bahsedilenlere en iyi örnektir. Azerbaycan'a karşı temelsiz toprak iddialarının yanı sıra ırksal, etnik ve dini gerekçelerle keskin bir nefret politikası yürüten Ermenistan'ın, ülkemize karşı işlenen savaş suçlarını durdurmak ve suçluları yargı önüne çıkarmak için önlemler almak yerine, üzüntüyle bildiririz ki, bu tür suçlar için adalet, halklar arasında bir çatışmaya neden olmuştur, provokasyonlara izin vererek bölgede güvenlik ve barış sürecinin önünde bir engel haline gelmektedir. Ermeni silahlı kuvvetlerinin 30 yıl boyunca işgal ettiği Azerbaycan topraklarında mayın gömdüğü ve İkinci Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan'ın Gence, Berde, Mingeçevir, Goranboy ve Terter gibi şehirlerine roket attığını ve cephe hattından kilometrelerce uzakta 100'den fazla sivilin öldüğünü unutmamak gerekir. Ancak Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya Federasyonu liderleri arasında imzalanan üçlü deklarasyonların ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel'in arabuluculuğuyla Brüksel'de varılan anlaşmaların aksine, Erivan'ın resmi yetkilisi mayın haritaları ve 1. Karabağ Savaşı sırasında kaybolan 4 bin kadar Azerbaycan vatandaşının akıbeti hakkında Azerbaycan'a henüz hiç bir bilgi vermedi. Biz dünya Azerbaycanlıları, Ermenistan'ın bundan sonraki suçlarını önlemek için uluslararası toplumun gerekli tepkiyi göstermesi ve bu suçların faillerinin adalete teslim edilmesi gerektiğini kesin olarak beyan ederiz. Bu gerçekleri bir kez daha BM, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve kurumları ile diğer yetkili uluslararası ve bölgesel örgütlerin dikkatine sunuyor ve Ermenistan'ın savaş suçlarının önlenmesini ve sorumluların hesap vermesini talep ediyoruz. Farklı zamanlarda etnik gerekçelerle işlenen barış ve insanlığa karşı suçlar için derhal yasal işlem yapılması çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.