RTÜK, TBMM Akran Zorbalığı Alt Komisyonu’nu bilgilendirdi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Deniz Güler, TBMM'deki toplantıya katılarak akran zorbalığı konusunu değerlendirdi...

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan İlköğretim ile Ortaöğretim Kurumlarında Akran Zorbalığının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Yıldız Konal Süslü başkanlığında toplandı.

Süslü, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yeni yasama yılının başında komisyon çalışmasıyla ilgili gördükleri kamu kurumlarının tümünden akran zorbalığıyla ilgili kendi alanlarına giren kısımlara ilişkin bilgi talebinde bulunduklarını belirtti. Süslü, ilgili kurumların, bu taleplerine hazırladıkları sunum ve raporlarla cevap verdiklerini bildirdi.

Süslü, “Bu ve bundan sonraki toplantılarımızda komisyonumuza akran zorbalığıyla ilgili çalışmaları konusunda detaylı yazı göndermiş olan kamu kurum temsilcilerimizi sunum yapmaları için buraya davet ediyoruz. Bu konuyla ilgili kurum, STK temsilcilerimizi ve akademisyenlerimizi dinleyeceğiz, ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki çocukların karşılaştıkları akran zorbalığının önlenmesi için neler yapılabileceğine dair istişarelerde bulunacağız.” diye konuştu.

“Medya, hem risk unsuru hem de güçlü bir çözüm aracı”

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Deniz Güler ise akran zorbalığının sadece bireysel mağduriyetlere yol açan bir sorun olmadığını, toplumun sosyal dokusunu da etkilediğini belirterek, bu bağlamda medyanın hem risk unsuru hem de güçlü bir çözüm aracı olduğunu ifade etti.

Medyanın sorumluluğu ve zorbalık üzerindeki etkilerine değinen Güler, “Genç bireylerin değer yargılarını ve sosyal davranışlarını şekillendirmede medyanın çok güçlü bir araç olduğu karşımıza çıkıyor. Medyanın burada devreye girdiği en önemli nokta, bu davranışları modelleme yoluyla yayması. Televizyon programları, diziler, reklamlar ve asıl günümüzde en önemlilerinden birisi de dijital içerikler, gençler için birer davranış rehberi oluyor. Eğer medya bu içerikleri doğru bir şekilde düzenlemezse zorbalık normalleştirilebiliyor ve teşvik edilebilir bir hale geliyor.” ifadelerini kullandı.

Zorbalığın ciddiyetini vurgulayan ancak mizah yoluyla bile olsa bu davranışı meşrulaştırmayan içeriklere ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Güler, “Medyanın dışlanmayı normalleştirme yerine kapsayıcılığı ve dayanışmayı teşvik eden mesajlara yer vermesi gerektiği inancındayız.” dedi.

Gençlerin mecra kullanım oranlarına ilişkin 2021’in sonunda 26 ilde 6 bin 500 gençle görüşerek yaptıkları araştırma sonuçlarını paylaşan Güler, bu gençlerin yüzde 92’sinin her gün internete girdiğini, yüzde 76’sının televizyon izlediğini, yüzde 41’inin dijital platformlara giriş yaptığını ve yüzde 34’ünün radyo dinlediğini tespit ettiklerini söyledi.

Gençlerin yüzde 95’inin sosyal medya hesabı olduğunu belirten Güler, bu gençlerin yüzde 17,7’sinin ailesinin bilmediği başka bir sosyal medya hesabı daha olduğunu kaydetti.

Geleneksel medyayı ve isteğe bağlı yayıncılığı denetlediklerini hatırlatan Güler, özellikle dijital içerik ve sosyal medya kısmındaki zorbalığın önlenmesi açısından da bir denetim mekanizması oluşturulmasının en önemli ihtiyaçlardan biri olduğunu ifade etti.

GÜNCEL Haberleri

Bağlan Vilayetinde Şii Hazaralara saldırı: 10 ölü
Kalecik Hanımeli Kadın Kooperatifi’nin yeni projesine destek
Ağır hasarlı araçlara ağır ceza!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye enerji krizlerini başarıyla aştı
AK Parti Ardahan Milletvekili Koç’dan TİMBİR’e ziyaret