Samsun’un Terme ilçesi Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesinde görev yapan Coğrafya Öğretmeni Sezai Akıl, her yıl 10. sınıf öğrencilerine 'bitki coğrafyası' konusunu işlerken performans ödevi çerçevesinde meyve fidanı dikme ödevi veriyor. Öğrenciler ise fidan dikerken video çekiyor ve bunun karşılığında not alıyor. 2011 yılından beri okulda görev yapan Sezai Akıl şuana kadar verdiği ödevler ve kendisinin diktikleri ile birlikte yaklaşık 500 fidan toprakla buluştu. Öğrenciler ise kendilerinin diktiği bir ağacın büyümesini izlemek ve ondan bir meyve yemenin mutluluğunu yaşadıklarını söylediler.
Meyve fidanı dikip not alıyorlar
Öğrencileri doğa ile ilgili daha bilinçlendirmeyi hedeflediklerini belirten Sezai Akıl, "Her yıl 10.sınıflarda bitki coğrafyası konusunu işlerken öğrencilerime performans ödevi olarak meyve fidanı dikme görevi veriyorum. Onlarda gönüllülük esası ile meyve fidanı dikerken video çekiyorlar. Bunun karşılığında ise not alıyorlar. Burada en büyük amacımız öğrencilerin doğaya karşı olan duyarlılıklarını arttırmaktır. Bir ağaç dikmenin ne olduğunu, kendi diktiği ağacın meyvesini yemenin nasıl bir haz olduğunu öğrenciye aktarmaktır. 8 yıldır bu okulda görev yapıyorum. Kendimde öğrencilerimle birlikte bazı çalışmalar yapıyorum. Kendi bahçemde, köyümde meyve fidanını dikiyorum. Öğrencilerle birlikte bunun Türkiye genelinde yayılmasını ve başka insanlara da örnek olmasını istiyoruz. Dikilen meyve ağaçlarının ülkemiz ekonomisine sunacağı katkı ve bir insanın kendi diktiği ağaçtan meyve yeme hazzını yaşaması, doğaya karşı daha duyarlı şekilde imkan vermesine vesile oluyor" dedi.
"Kendi diktikleri ağaçtan meyve yemenin hazzını yaşasınlar istedim"
Öğrencilerin her geçen yıl ödeve olan ilgisinin arttığını ifade eden Akıl, "Öğrencilerin her dönem bir dersten performans ödevi hazırlama zorunluluğu var. Ben de öğrencilerime bir alternatif olsun istedim. İnternetten hazır bir konuyu getirip, daha basit bir ödev yerine öğrencinin meyve fidanı dikip böylelikle bir ağacın nasıl yetiştiğini görmesini istedim. Bu sene öğrencileri bu ödeve ilgi gösteriyor. Öğrenciler bu ödevi hem ilk dönem hem ikinci dönem olmak üzere yapıyorlar. Bulunduğumuz bölgede kasım, aralık ve mart ayları meyve fidanı dikme zamanı olduğu için birinci dönem 60-70 civarında, olursa ikinci dönemde bu sayının daha da üstüne koyarak dikmeyi planlıyoruz. Daha çok şeftali, erik, elma, armut, gibi meyvelerin fidanı dikiliyor. Ben öğrencilerime en çok hangi meyveyi seviyorsanız onu dikin dedim. Bölgemizde iklim koşullarına uygun olarak yetişebilen meyveden dikebiliyorlar" diye konuştu.
"Kendi diktiğim ağaçtan meyve yemek çok güzel"
12. sınıf öğrencisi Selva Yaman ise kendi diktiği ağaçtan meyve yemenin çok güzel bir his olduğunun altını çizerek, "10. sınıfta okurken öğretmenimizin vermiş olduğu ödev dahilinde incir ağacı diktim. Üzerinde 2 sene geçti ve şuan o incir ağacından incir yemek nasip oldu. Çok güzel bir duyguydu. Bunun üstüne 1 fidan daha diktim. Ceviz fidanı. Onun da meyvesini yemek nasip olur umarım" şeklinde konuştu.
Öğretmenin doğa aşkı tüm herkese örnek teşkil edebilecek nitelikte. Ödev dışında öğrencileriyle birlikte geçen sene İstanbul’da çalıştığı okulla beraber ’Sağlıklı Tohumlar ile Sağlıklı Nesillere’ adlı bir eTwinning projesi yapan Sezai Akıl, genetiği değiştirilmemiş atalık tohumları farklı bölgelerden toplayarak fideye çevirdi. Sonra fideleri bahçeye diken, öğrenciler ve öğretmen birçok domates, biber, fasulye, mısır,kabak türü sebzeler elde ettiler. Fakat sonuca ulaşma aşamasında sıkıntı yaşadıklarını sözlerine ekleyen Akıl, "Yetiştirdiklerimizin tohumlarını almayı planlıyorduk. Okulumuz bahçesine giren hayvanlar diktiğimiz fidelere zarar verdiler. Ama durmayacağız fidan dikmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.