İstanbul Beşiktaş'ta, 10 Aralık 2016 tarihinde Vodafone Park Stadında meydana gelen bombalı terör saldırısında 39 emniyet mensubu şehit olmuş, 8 vatandaş ise hayatını kaybetmişti. Yapılan saldırıda bomba yüklü araç kullanılmış ve çevik kuvvet polis ekiplerine yönelik saldırı gerçekleşmişti. Devletin terör örgütlerine yönelik sürdürdüğü operasyonlardan memnun olduğunu ifade eden Şahin, "Allah devletimize zeval vermesin, terörle mücadelede devletimiz elinden geleni yapıyor, terör örgütlerinin inleri birer birer dağıtılıyor. Tabii giden geri gelmiyor ama bu gibi operasyonlarda içimize su serpiyor. Şehidimizin kanı yerde kalmıyor. Başka ailelerinin, anne babaların yüreği yanmasın, ocaklarına ateş düşmesin, şehit haberleri gelmesin" şeklinde konuştu.
EN SON TELEFONDA KONUŞTUK
Babasının tedavisi için İstanbul'a gittikleri dönemde oğlunun şehit haberini alan Şahin, "Oğlum Hamit İstanbul'da polis memuruyken ben de İstanbul'da babamın tedavisi için bulunuyordum telefonla konuştuk, cuma akşamı bana baba yarın maç görevim var öbür gün çalışmıyorum gelirim dedemi ziyarete dedi, daha da gelemedi, son konuşmamız oldu" diye konuştu.
DİĞER OĞLUMU DA VATAN İÇİN ŞEHİT VERİRİM
Şehit babası olmaktan gurur duyduğunu dile getiren Şahin, şehit babası olmanın zor olduğunu söyledi. Attığımız her adımda, yaptığımız her işte şehitlik mertebesine gölge düşürmemek için çaba gösteriyoruz diye konuşan Şahin, "Şehit olmak kolay değil, şehit ailesi olmak hiç değil. Oğlum bize çok ağır bir o kadar da onurlu bir görev bıraktı. Şehit ailesi, babası olmak gibi. Oğluma layık olabilmek için bir iş yapıyorsam geride şehidimi düşünüyorum, şehit babasına yakışır şekilde yaşamaya çalışıyorum bu gurur, bu onur da bizlere yeter" ifadelerini kullandı. "Vatan sağ olsun, devlet var olsun" diyerek gözyaşlarını silen Şahin, "Hamit şehit oldu, geride oğlum Furkan var, vatanımız sağ olacaksa, bu devlet var olacaksa o hainler bilsinler ki onu da şehit veririm. Gerekirse ben de seve seve şehit olurum, bu ülkede Hamitler, Furkanlar, Yılmazlar bitmez" dedi.
YAZA DÜĞÜNÜ VARDI
Bayburt'a izne geldiği dönemde oğluna nişan yapıp İstanbul'a gönderdiğini belirten Şahin, "kurban bayramından sonra nişanını yaptık, izni bitti görevine döndü yaza düğünü vardı, düğün salonunun bir miktar parasını ödemiştik her şey tamamdı ama nasip olmadı" ifadelerini kullandı.
ŞEHİT OLACAĞINI HİSSETMİŞTİ
Oğlunun şehit olmadan önce şehit olacağını hissettiğini vurgulayan Şahin, "bize bir kaç kere bir şey söyledi biz anlamadık, o hissetmişti" dedi. Düğünü için gün aldıklarını ve düğün hazırlıkları yaptığını söyleyen Şahin, "nişanını yaptıktan sonra ablasıyla mutfakta konuşuyordu benim düğünüm çok kalabalık olacak siz de göreceksiniz 10 binler katılacak düğünüme dedi. O ara kulak misafiri oldum konuşmalarına dedim oğlum Bayburt'ta o kadar kişi nasıl katılsın siz görürsünüz baba dedi, biz anlamadık gerçekten de çok kalabalıktı cenazesi" diye konuştu.
Şahin, oğlunun mevkilerin en büyüğüne eriştiğini söyleyerek, "En son bana dedi ki baba öyle bir mevkii sahibi olacağım ki, devlet büyükleri kapımızı çalacak dedi. Dedim oğlum en yüksek makam, mevkii Cumhurbaşkanı sen daha ne olabilirsin, şehit olduktan sonra kapımızı çalmayan devlet büyüğü kalmadı, arayan soran bakanlar oldu. Anlamıştı, hissetmişti makamların en yücesine erişti Hamit, biz bilememişiz yeri-yurdu cennet olsun aslan oğlumun" ifadelerini kullandı.