Atakum Belediyesinin banka hesaplarına haciz gelmiş. Şaşırdık mı? Tabii ki hayır! Borcunu ödemeyen/ödeyemeyen her kişi ve kurum gibi, belediyeler de haciz/icra işlemine maruz kalabilir. Bunda şaşılacak bir durum yok.
Ancak, Atakum Belediyesi’nin durumu biraz farklı. Sorun, daha derinde. Borcunu ödememeyi alışkanlık haline getirmiş bir belediye yönetimi ile karşı karşıyayız. Anlayacağınız; bir yol kazası değil başlatılan haciz işlemi. Yanlış tercihlerin acı faturası.
Koltuğu devraldığı günden bu yana, 2,5 yıla yakın bir zamanı geride bırakan Cemil Deveci, hizmetler noktasındaki yetersizliği ve çözüm üretme noktasındaki başarısızlığı ile belediyeyi adeta bir karanlığa sürükledi. Ve o karanlıkta debelenip duruyor.
Başkan Deveci ilginç. Sanki birileri ona zorla ‘belediye başkanı ol’ diye yalvarmış gibi davranıyor. Halbuki; bu göreve bilerek ve isteyerek talip olduğunu, hatta bu uğurda ne fedakarlıklar (!) yaptığını, başta kendi partisindeki rakipleri olmak üzere herkes biliyor.
Fedakarlık demişken; konuya ilişkin bir de ses kaydı iddiası var Deveci’nin basına ve kamuoyuna yansıyan.. Kendisine ait değilse “Bu ses kaydı bana ait değil” demesi ve hatta yasal işlem başlatması gereken söz konusu ses kaydında, amacının ne olduğunu gayet net özetlemiş. “Bana hikaye anlatmayın” demeye getirmiş. Ses kaydına dair bir itirazı da yok hali hazırda. Kabul etmiş gibi görünüyor.
Buraya kadar olan garabet ayrı. Keşke diyor insan, bu kadarla bitse. Ancak bitmiyor, bitmiyor! Başkan Deveci bir taraftan enkaz edebiyatı yapmaya devam ederken, diğer taraftan belediyenin varlıkları birer birer yok oluyor. Bakın Seyir Tesisine! Samsun İcra Dairesi bilir kişisi tarafından, piyasa değeri 7 Milyon 849 Bin 420 TL olarak tespit edilen bu önemli tesis, Deveci'nin işbilmez tavırlarından dolayı icra yoluyla gidiyor!
Gerçi biz göreve geldiği ilk haftalarda ödediği 400 küsür bin TL'lik yemek faturasından, Haluk Levent konserine ödenen paralardan sonra, ilçenin başına gelecekleri anlamıştık. Kendi döneminde olan borçları, önceki dönem borcu diye anlatmasından da olayı çözmüştük. Ama şimdi herkes görüyor ve anlıyor. Kimse de savunamıyor. İşin özü; kötü günler geride kaldı, şimdi sıra daha kötü günlerde!
Bırakın proje üretip, ilçeye bir değer kazandırmayı, kendisinden önce kazandırılmış değerlere bile sahip çıkamayan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Hem belediyenin imkanlarını, tesislerini sonuna kadar kullanacaksın. Hem de bu imkanların ve tesislerin oluşması için yapılmış borçları yok sayarak ödemeyeceksin. Sonra? Sonrası malum... Anladık, çivi çakmayacaksın. Bari çakılmış çivileri korusan.
Belediyede çalışan memur ve işçi arkadaşlardan sürekli şikayet geliyor. Maaşlarını üç parça halinde alan belediye çalışanları, hayatta kalma mücadelesi veriyor. Ramazan demeden, bayram demeden; kesiyor, kırpıyor, öteliyor maaşları. Peki
bu durum herkes için böyle mi? Başkanlık makamına yakın çalışanlar, maaşlarını (Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi) TIKIR TIKIR alıyor mu? Tabii ki alıyor. Olması gerekenin dışındaki muhtelif usullerle istihdam edilen üst düzey diğer görevlilere rutin ödemeleri yapılıyor mu? Elbette yapılıyor.
Peki, yeğenler, kuzenler? Telaşlanmayın, onlar da maaşlarını tıkır tıkır alıyor. Seçim döneminden önce 2-3 MİLYON TL’lik icra borcu bulunan "kültürlü" müdürler? Onların da borçları bitti çok şükür. Nasıl mı bitti? Vakti geldiğinde detaylarıyla öğreneceğiz.
Bazı meclis üyelerinin, belediye imkanlarını babalarının malı gibi kullanmalarına da geleceğiz. Dikilen binalar, çökülen arsalar, kiralanan arabalar, gidilen tatiller ve daha nicelerinin yaşandığı Atakum’da ne haberler var ne haberler… Hepsine bakacağız…
Sahi. Temizlik ihalesi ne oldu? İki firma arasındaki aylık 450 BİN TL’lik farktan birileri pay mı alıyor yoksa? Alıyorsa kimler bu paydaşlar? Bunları da konuşmak gerek. O kıyafet kumbaralarına attığınız kıyafetler var ya. Onların nereye, ne karşılığında gittiğine de değinmek gerek. Bu iş karşılığında alınan bir hediye mi var yoksa? Ne, araba mı? Hadi canım…
Başkan Deveci, çıktığı bir televizyon programında, ‘Belediyeye ait masa kadar bile yer bırakmamışlar’ demişti. Bakıyoruz da bu ara belediyeden arsa satışları patlamış. Merak ediyoruz, masa kadar bile arsa kalmamış belediyede, satılan 140’a yakın arsa nereden çıktı? Cemil Deveci bunları babasının evinden mi getirdi acaba? O konulara da bakacağız..
Başarısızlığı sadece rakip partiler tarafından değil, kendi siyasi camiasından bile kabul görmüş bir belediye başkanından bahsediyoruz. ‘Etik dışı dahi bir davranışım olursa istifa ederim’ diyen de kendisiydi, kendi partisinin meclis üyelerinin de imzasıyla, hakkında ‘etik dışı’ raporu hazırlandığında susan da kendisi. Bir hafıza sorunu yaşadığını düşünüyoruz artık. Bir rahatsızlığı olmalı insanın bu kadar rahat tavırlar sergilemesi için. Araştırmak lazım!
Ne zaman bir usulsüzlük haberi çıksa, sosyal medya hesaplarından hemen bir Atatürk fotoğrafı paylaşarak, kendinizi aklayamazsınız Sayın Deveci! Ortada yolları bozuk, parkları düzensiz, temizlik konusunda başarısız, ekonomik olarak batağa sürüklenmiş bir belediye varken, Atatürk fotoğrafları ve ‘Bana sahip çıkın’ mesajları paylaşmanız, sizi kurtarmaz. Kabul edin artık; hiçbir şeyi doğru yap(a)mıyorsunuz! Atakum’un geleceğini karartıyorsunuz. Buna hakkınız yok!
Bir dahaki dönem nasılsa aday olmayacağım, yaşım da 70 oldu zaten” diyorsanız, o iş başka tabii! Israrınızın şahsınıza vereceği zarar sizi ilgilendirir, ve ancak sizi bağlar. Şimdilerde -her ne niyetle olursa olsun- sıklıkla gittiğiniz yerleri mesken tutacaksanız ve seçime birkaç ay kala, “Sağlık problemlerimden dolayı bir süre aranızda olamayacağım” deyip sırra kadem basacaksanız, bunu biz de bilelim, Atakumlular da bilsin!
Farkına varmışsınızdır umarım. Dost (!) meclislerinde konuştuklarınız gizli kalmıyor.