Samsun Medikal Kümelenme Derneği (MEDİKÜM) Başkanı Ahmet Aydemir, yaptığı açıklamada, kentte yaklaşık 40 yıldır cerrahi alet üretildiğini söyledi.
Özellikle Doğu Karadeniz'de 1980 öncesi torna ve tesviye makineleriyle el yapımı silah üretiminin yaygın olduğunu hatırlatan Aydemir, Samsun'da silah yapım ve tamir atölyelerinin yerini 1980 sonrası tıbbi cerrahi aletlerin yapıldığı irili ufaklı işletmelerin aldığına işaret etti.
Medikal sanayi kümelenmesinde Almanya Tuttlingen ve Pakistan Sialkot'tan sonra üçüncü sırada gelen Samsun'da, tıbbi cihaz üretimi kültürü oluştuğunun altını çizen Aydemir, şöyle devam etti:
"Bu kültür neticesinde şu an burada irili ufaklı 40 civarında firmamız üretim yapmaktadır. Cerrahi aletle başlayan üretimde daha sonra sterilizasyon kutuları, hastane terlikleri, ortopedik implantlar, protezler, vidalar, plaklar, işitme cihazları, medikal gaz sistemleri, cerrahi aydınlatma sistemleri ve cerrahi motorlar şeklinde bir dizi ürün grubuyla devam etmekte. Yaklaşık 8 yıl önce kümelenme derneği kuruldu. Yaklaşık 2 ay önce Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanlığıyla 16 milyon liralık bir küme destek programı imza edildi. Bu süreç içinde MediClust Medikal Sanayi ve Ticaret AŞ kuruldu."
Aydemir, MediClust'ı çatı kuruluş olarak değerlendirdiklerini bu sayede devletin güdümlü üretim yaptırarak pazarın yüzde 80 oranındaki yurt dışı bağımlılığının azaltılabileceğini aktardı.
Samsun'da yaklaşık 50 bin farklı kalem ürün üretildiğini, sektörde ise toplamda 4 milyon çeşit ürün olduğunu ifade eden Aydemir, "Bu ürünler buradan 80 ülkeye ihraç ediliyor. Asya, Çin, Amerika, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ülkeleri dahil olmak üzere gönderiliyor. Bu tip ürünler dünya standartlarındadır. Maalesef ürünlerimiz yurt dışına çıkıyor burada menşe kazanıyor Alman veya İsviçre menşe ile tekrar ülkemize ithal ediliyor. Bu durum bizi üzüyor. Ülkemizin de döviz kaybına neden oluyor." diye konuştu.
"Sektörün geleceği bu arkadaşlar"
Sektörün ihtiyaç duyduğu insan gücünün yetiştirilmesi için dönemin Samsun Valisi İbrahim Şahin'in girişimleri sonucu Türkiye'nin ilk Tıbbi Cihaz Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin kurulduğunu anımsatan Aydemir, Türkiye'deki 16 tematik liseden biri olan okulda cihaz tasarımı, makine, pazarlama ve dış ticaret gibi alt birimleri de bünyesinde barındırdığını bildirdi.
Bununla birlikte Ondokuz Mayıs Üniversitesinde biyomedikal teknolojileri bölümünün tıbbi cihaz teknolojileri ön lisans programı olarak değiştirileceği bilgisini veren Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun dışında Karabük Üniversitesinden Biyomedikal Tıp Mühendisliği, Kayseri Çukurova Üniversitesinden Biyomedikal Mühendisliklerden stajyer arkadaşlarımıza staj yapma imkanı tanıyoruz. Kotamızın üzerinde bu arkadaşlara staj imkanı vererek bu öğrencilerin eğitimlerine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Çünkü sektörün geleceği bu arkadaşlar. Yüksek teknolojiye de bu arkadaşlarla geçilecek tabii. Farklı ürünlere ve tasarımlara da bu arkadaşlarla geçilecek.
Bu arkadaşlarımız hem sanayiyi bilecekler hem hastanelerde bu cihazların ne işi yaradığını görecekler. Dolayısıyla hastanedeki hekimle sanayideki çalışanlar arasında bir köprü vazifesini eş zamanlı olarak görecekler. Bu yönde ileride Tıbbi Cihaz Teknolojileri Anadolu Meslek Lisesinde de alt branşlar oluşturulacaktır. Bu sene 60 öğrencimiz orada eğitim aldı. Önümüzdeki dönemde 90 öğrenci okula girecek. Hedefimiz sektörle beraber insan kaynaklarını da oluşturup sektörün hem bölgenin dinamiği hem ülkenin ihtiyaçlarını karşılar duruma gelmesi hem de dünyada ihracat açısından ciddi işler yapan konuma gelmesini temenni ediyoruz."
Silah tesviyesinden başlayan sektörde nano teknolojiye doğru...
Sektör için yetişecek insan kaynaklarını önemsediklerini vurgulayan Aydemir, "Gençlerimiz, çocuklarımız bizim için çok önemli. Sektörün geleceği bu çocuklardır. Biz kapasitelerimizi zorlayarak bu çocuklara hem staj imkanı veriyoruz hem okullarında eğitimlerine yaptığımız aktivitelerle destek oluyoruz. Beklentimiz alaylı bir şekilde silah tesviyesinden başlayan bu sektörün önümüzdeki dönem de bio teknoloji, nano teknoloji, elektro mekanik seviyeye, içine yazılım yerleştirilmiş ürünlere doğru yol almasını sağlamaktır. Bunu sağlamak bu çocuklarımıza vereceğimiz destekle olacaktır." ifadelerini kullandı.
Öğrenciler görerek öğreniyor
Çukurova Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği son sınıf öğrencisi Tuba Türker, hastane ve fabrikada staj yaptığını anlattı.
Hastane stajında kullandıkları cihaz ve cerrahi el aletlerinin fabrikada üretimlerini gördüklerini söyleyen Türker, "Türkiye elektronik ve yazılım üzerine gelişiyor. Benim ilgi alanım doku mühendisliği üzerine. Elektronik diğer mühendisliklerin alanına girerken biyomedikal olarak bizim daha yükseğe bilgi olarak ilerleyebileceğimizi düşünüyorum." diye konuştu.
Karabük Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Sevgi Ateş ise dersle uygulama alanının çok farklı olduğunu fabrika üretiminde ürünlerin geçtiği aşamaları görme şansını yakaladıklarını ifade etti.
Ateş, yüksek lisans çalışması yaparak sektörle ilgili araştırmalar yapıp akademik alanda yükselmeyi istediğini sözlerine ekledi.