Türkiye'yi İnsansız Hava Araçları teknolojisinde dünya çapında büyük başarılara taşıyan Selçuk Bayraktar'ın, ilk uçağa bindiği günün hikayesini, o günün şahitlerinden Pilot Mehmet Seyyit Türker anlattı. 1989 yılı Mayıs ayında 1. Ordu Askeri Samandıra Havalimanı'nda uçuştan hemen sonra çektirilen o karede, ASAM Uzmanı Pilot Mehmet Seyyit Türker, Özdemir Bayraktar, Selçuk Bayraktar ve Türkkuşu Uçuş Okulu öğretmeni Pilot Ali Yüksel bulunuyor. Türker, Pilot Ali Yüksel ile birlikte ilk kez o gün uçan Selçuk Bayraktar'ın uçuştan sonra havacılık sevgisini ifade ettiğini ve daha sonraki yıllar için önemli bir an yaşadığını da anlattı.
SELÇUK BAYRAKTAR'IN HAVACILIK İLE İLK BULUŞTUĞU GÜNDÜR
Medyada Selçuk Bayraktar'ın hayatı anlatılırken kullanılan uçak önündeki o fotoğraf karesinin hikayesini anlatan Avrasya Stratajik Araştırmalar Merkezi Uzmanı Pilot Mehmet Seyyit Türker, “O fotoğraf karesi 1989 yılının Mayıs ayında çekildi. O fotoğraf karesinin çekildiği gün Selçuk Bayraktar'ın havacılık ile, havaalanı ve uçak ile ilk buluştuğu gündür. Gördüğünüz fotoğrafta ilk başta olan kişi benim. Bu fotoğraf 20-30 milyon kez sosyal medyada gösterilmiştir. Özdemir Bayraktar abi rahmetli olduğu zaman da bu fotoğraf karesi kullanılmıştır. Selçuk, o gün 8-9 yaşlarındaydı. Fotoğraf karesinin en sağ tarafındaki ise Öğretmen Pilot Ali Yüksel, halen İçişleri Bakanlığı'nda baş pilot olarak görev yapmaktadır. Selçuk çok akıllı ve zeki bir çocuktu, o gün ilk defa saçını okşadım. Babası ile ilgili sorular sormuştum, hepsini cevapladı. İlk defa o gün uçaklar ile tanıştı. Havacılığa ilk defa o gün adım attı diyebiliriz. Ondan sonra yıllarca model uçak uçurdu. İnsansız uçaklar ile ilgili yurt dışında eğitimler aldı. Bu konuda kendini çok geliştirdi. Hatta o dönemde kendi buluşu bile vardı. İlk olarak model helikopterler ile başladılar. Önlerinde engeller oldu, bunları 10 yılda zor aştılar” dedi.
O GÜN 'BEN BU YOLDAN DEVAM EDECEĞİM' DEDİ
Uçuş sonrası yaşananları anlatan Türker, “O gün ilk defa Ali Yüksel Hoca ile uçtuğunu hatırlıyorum. Hatta o gün, havada lövyeyi tutturmuşlardır. Uçtuğumuz uçak İngiliz yapımı bir eğitim hatta akrobasi yapılabilen bir uçaktı. Selçuk Bayraktar uçuştan sonra yere çok mutlu indi. Annesi Canan abla, onu mavi elbiseler ile aramıza göndermişti. O gün aramızdan çok mutlu ayrıldı ve ‘ben bu yoldan, havacılıktan devam edeceğim' dedi. Şu an Türkiye'yi uçurduğu gibi Dünya'yı da uçuruyor. İlk uçuşun olduğu o gün hep birlikteydik, o anlara şahitlik ettim. El ile atılan minik İHA'lardan SİHA'ya, Akıncı'ya, oradan Kızılelma'ya uzanan bir hikayenin içerisindeyiz. Şimdi ise amfibik gemimizde dikey iniş kalkış yapabilen DİHA'larımız kullanılacak” diyerek sözlerini tamamladı.