Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği'nin (IAOM) Avrasya Bölge Başkanı Eren Günhan Ulusoy Türkiye'nin dünyanın en büyük un ve makarna ihracatçısı olduğunu, fakat bu pazarların doygunluğuna ulaştığını söyledi. Endüstriyel üretimin ve tüketimin her geçen gün artış kaydettiğini ifade eden Başkan Ulusoy, un üreticilerinin endüstriye uygun çeşitler sunmak zorunda kalacağını, yerli buğday üretiminde endüstriyel üretime adapte olunması gerektiğini vurguladı.
DEĞER BAZINDA ARTIŞ
Türkiye'nin geçtiğimiz yılı yaklaşık 3.3 milyon ton un ihracatı ile kapattığını belirten Ulusoy, "Geçtiğimiz yıl un ihracatı bir önceki yıla göre, miktar bazında 50 bin ton kadar azalırken, değer bazında ihracatımız 1 milyar 9 milyon dolardan, 1 milyar 52 milyon dolara çıktı. Un ihracatında birim fiyatında ton başına 304 dolardan 322 dolara çıktı. Türkiye'nin un ihracatında katma değer artışı yaşandı” dedi.
4 MİLYON TONA ULAŞABİLİRDİK
Başkan Ulusoy, 2019'da Irak’a yapılan ihracatın 2018'e göre 1.62 milyon tondan, 1.36 tona gerilediğini kaydederek, oluşan açığın büyük ölçüde Yemen'e yapılan 461 bin ton ve Venezuela'ya yapılan 91 bin tonluk un ihracatından kapatıldığını bildirdi. Ulusoy ayrıca, geçtiğimiz sene Suriye'ye 334 bin ton ve Angola'ya 175 bin ton un ihraç edildiğini ve bu ülkelere yapılan ihracatta da bir miktar azalma olduğunu belirterek, "Eğer, Irak'ta kayıp yaşanmasaydı, bugün 4 milyon tona merdiven dayamış olacaktık" ifadesini kullandı.
ENDÜSTRİYEL ÜRETİM VE TÜKETİM ARTIYOR
Başkan Ulusoy, doğal tüketimin yükselen bir trend olmasına karşın endüstriyel üretimin ve tüketimin her geçen gün artış kaydettiğini, endüstri üretici sayısının ve ürün çeşitliliğinin de yükseldiğini söyledi. Ulusoy, “Avrupa ülkelerinde ekmeğin toplam unlu mamullerden aldığı pay ortalama yüzde 55 iken, Türkiye'de 100 de 85. Giderek ekmeğin payı azalacak ve unlu mamullerin oranı artacak. Un üreticileri de endüstriye uygun çeşitler sunmak zorunda kalacak. Yerli buğday üretiminde bu endüstriyel üretime adapte olmasını gerekiyor” diye konuştu.
TÜRKİYE UN VE MAKARNADA BİRİNCİ
Türkiye'nin un ve makarnada miktar bazında dünyanın en büyük ihracatçısı olduğunu hatırlatan Ulusoy, “Bu iki pazarında olgunluğa erişti. Bundan sonra endüstriyel üretim ile farklı alanlar açılabilir. Türkiye'nin bundan sonra ihracatta yoğunlaşacağı alan endüstriyel üretim olmalı” şeklinde konuştu.
RAKİP KÜÇÜLDÜKÇE REKABET ARTIYOR
Ulusoy, Türkiye'nin kruvasan ve pizza hamuru gibi donmuş unlu mamuller ile bisküvi gibi endüstriyel üretim alanlarında aktif olabileceğini belirterek, “Rakip küçüldükçe rekabet gücümüz artıyor. Endüstriyel üretim ve ihracat ayrıca ambalaj ve lojistik gibi yan sektörlerin gelişimini arttıracaktır. Un ve makarna ihracatı kendi standartlarında devam edecek. Endüstriyel üretimin etkisi ile un ihracatı dolaylı yoldan 4 milyon tona çıkarken ihracat geliri ise 1 milyar dolar kadar artış gösterebilir” dedi.
Kaynak: Analiz