Ladik ilçesinde tamamıyla vatandaşların ve kurumların hibe desteğiyle kurulan 300 yıllık Ambarköy Açık Hava Müzesi, teşhir edilen eserlerle dikkati çekiyor. Burada ziyaretçilere sergilenen bir Rus kılıcının hikayesi de ziyaretçiler tarafından hayli ilgi çekiyor. Müze yetkililerinden edinilen bilgiye göre; Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Alexander döneminde 1877-1878 tarihleri arasında yaşanan Osmanlı-Rusya Savaşı’nda, 190 kişiyi keserek öldürdürüğü kaydedilen Rus askerlerine ait kılıç, savaş esnasında Osmanlı Askerinin eline düştü ve sonraki süreçte ise Maliye’ye geçti. Tarihi kılıç daha sonra ise Ladik’te kurulan Ambarköy Açık Hava Müzesi’ne ‘Cezalı olduğu’ gerekçesi ile hibe edildi. Kılıç, müzede 'Cezalı Rus kılıcı, savaşta 190 kişi kesmiştir’ notu ile sergileniyor.
AÇIK HAVA MÜZESİ HAKKINDA
Öet yandan 'Ambarköy Açık Hava Müzesi' projesi kapsamında ilçeye 17, 18 ve 19'ncu yüzyıla ait ahşap ambar, ev ve caminin bulunduğu tarihi bir köy de kuruldu. 2 milyon TL'lik proje, yaklaşık 150 kişi ve kuruluşun hibe desteğiyle gerçekleştirildi. Özellikle Osmanlı Dönemi ve sonrasında kullanılan Ahşap mimari özelliklerini ön planda tutarak sıhhat ve yaşam kalitesi adına üstün yönlerinin ortaya konmaya çalışıldığı proje ile, dünyada örneği bulunmayan çok amaçlı bir Açık Hava Müzesi modeli baz alınarak yerli ve yabancı misafirlerin hoşça vakit geçirebilecekleri doğal bir köy atmosferi oluşturuldu.
YAŞAYAN KÖY HAVASI VAR
Proje kapsamında; 26 ambar, 4 ahşap ev, 2 sergen, 2 serender, 4 su kuyusu, çok amaçlı konferans salonu ve müze (samanlık), ahşap cami, 3 köy fırını, minyatür Ladik Gölü ve Saat Kulesi, Köy içi Dere, değirmen, tirit evi, havuz ve şelale var. Çocuk parkı, otopark, hediyelik eşya stantları ve 50 yatak kapasiteli pansiyon ile proje sahası tamamıyla ‘Yaşayan Bir Köy Havası’ndan ibaret.
Samsun'un Asarcık ilçesinde kırsal mahallede sınıf öğretmenliği yapan Arzu Güngör, öğretmenlerin ne kadar fedakar olabileceğini adeta gözler önüne seriyor.
Sınıf öğretmeni olduğu öğrencisi, ortaokula geçmesine rağmen, geçirdiği hastalık sonucu yürüyemediği için okula gidemeyince, Arzu öğretmen öğrencisini yalnız bırakmadı.
Asarcık ilçesi Kılavuzlu Şehit Niyazi Kaya İlk ve Ortaokulunda 11 yıldır sınıf öğretmenliği yapan Güngör, 12 yaşındaki öğrencisi Şeyda Dilmeç'e, devletten herhangi bir ücret talep etmeden kendi imkanlarıyla eğitim veriyor.
Öğrencisi Dilmeç'in geçirdiği felç sonucu tekerlekli sandalyeye bağımlı hale geldiğini ve eğitimini yarıda bıraktığını öğrendiğinden beri Güngör, her çarşamba günü öğleden sonra, okuldan 10 kilometre uzaklıktaki felçli öğrencisinin evine, ücretini kendi ödediği taksi ile gidiyor.
Öğretmen Arzu Güngör, "Eğitimde feda edilecek birey yoktur" düşüncesini kendisine felsefe edindiğini söyledi.
İki yıl önce, öğrencisinin okula gelemediğini öğrendiklerinde ona destek vermek istediklerini belirten Güngör, şöyle devam etti:
"Şeyda en yakın zamanda yürüyecek ve okula gelecek. Bu bir süreç, atlatacak. İlk başta Şeyda'nın psikolojisini düzeltmek için geldim, ders vermek amaçlı değildi. Rehber öğretmenimiz, okul müdürümüz, öğretmen arkadaşlarımızla devamlı ziyaret ettik. Daha sonra Şeyda'nın psikolojisinin başka bir yöne yönelmesi için ders vermek istedik. Kafasında okuldan geri kaldım fikri vardı, o fikri atmak istedik."
"Şeyda'nın yüzündeki mutluluğu görmek bana haz veriyor"
Öğrencisine yardımcı olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Güngör, "Ben hep 'Eğitimde feda edilecek birey yoktur.' düşüncesiyle yola çıktım. Elimizden geldiğince çocuklara faydalı olmaya çalışıyoruz. Zevkle, keyifle yapıyorum. Her geldiğimde Şeyda'nın yüzündeki mutluluğu görmek bana haz veriyor." diye konuştu.
Geçirdiği hastalık sonucu iki yıldır yürüyemediğini ve okula gidemediğini anlatan Şeyda Dilmeç ise öğretmeninin kendisini yalnız bırakmadığını söyledi.
Her hafta evine gelerek kendisine eğitim veren Arzu öğretmenine teşekkür eden Dilmeç, okuldan geri kalmadığı için mutlu olduğunu aktardı.