Bedesten Çarşısındaki 3 metrekarelik küçük işletmede, Ali Candan saat tamirciliği yapıyor. Candan, saat tamirciliğinin teknolojik gelişimin tehdit ettiği yok olmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olduğunu söyledi. İki çocuk babası Ali Candan, çıraklık dönemiyle beraber 40 yıldır mesleğin içerisinde oluğunun belirterek, "Babam ben çocukken Taşhan’da saat tamiri yapardı. Bizi bu meslekten kazandığı parayla büyüttü. Ben de saatçilik mesleğine babamın destekleriyle girdim. İlkokuldan beri babamın yanına gidip gelerek saatçilik mesleğini öğrendim. Boş bulduğum zamanlarda çalışarak okul harçlığımı çıkartıyor ve evimizin geçimine yardımcı oluyordum. Çıraklığım da dahil olmak üzere yaklaşık 40 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. Bu meslekten kazandığım parayla iki çocuğumu okuttum ve büyüttüm" diye konuştu.

ÇİN MALLARI TÜM MESLEKLER İÇİN SEKTE

İşlerin eskiye oranla çok düşük olduğunu ifade eden Ali Candan, "Günlük 30-40 lira civarında bir gelirim var. Çin malları, sadece saatçilik değil, tüm meslekler için bir sektedir. Ucuzluk insanları cezbediyor. Bu yüzden de, ucuz ama kalitesiz ürünler piyasaya sürülüyor. Türk toplumu, eskisi gibi üretim toplumu değil, artık biz bir tüketim toplumu olduk. Bundan kaynakla, bizim gibi meslekler tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor" dedi.

GENÇLER BEDEN GÜCÜ İSTEMEYEN İŞİ SEÇİYOR

Gençlerin saat tamirciliğine ilgisinin bulunmadığını anlatan Ali Candan, "İnsanlar, geleceklerini garanti altına almayan mesleklerde çalışmak istemezler. Gençlerin bu meslekte çalışmamalarının nedeni; eski dönemlerde olduğu gibi zanaata yatkın olmamalarıdır. Gençler, zor işlere adapte olamıyorlar, genelde rahat ve kolay meslekleri öğrenmeyi tercih ediyor. Kısacası, basit ve beden gücü istemeyen işlerden para kazanıyorlar. Eskiden aileler, ekonomik sorunlar çeker ve çocukları da bu atmosferde büyürlerdi. Ne yazık ki; günümüz gençliği zorluk ve sıkıntılarla yoğrulmuyor. Elbette sıkıntı çekilmemeli ancak zorluklara göğüs germeyi bilmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.