AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan: “Gezi’de ağaçları bahane edenlerin Millet Bahçesi’ne karşı çıkmaları acı bir durumdur”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, “Gezi’de ağaç bahanesiyle şehirlerimizi yakıp yıkanların, İstanbul’un en büyük Millet Bahçesi’ne dikilecek 145 bin 300 ağaca karşı çıkmaları acı bir durumdur” dedi.
AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, son günlerde sosyal medyada ve bazı basın organlarında çevre konusunda ortaya atılan iddialara ilişkin açıklama yaptı. Karaaslan, “Ülkemizin geleceğine dair bir vizyonu, hedefi, hayali, hatta Türkiye için hayırlı bir iş yapma noktasında niyeti dahi olmayan muhalefetin özellikle son günlerde çevre meselesi üzerinden gündem oluşturma çabası içinde olduğunu görüyoruz. Projeleri ve önerileri ile gündemde yer alması beklenen muhalefetin asılsız iddialarla, yalanla, iftirayla gündemde yer bulması siyasetimiz açısından üzüntü vericidir” dedi.
“Gezi’de ağaçları bahane edenlerin Millet Bahçesi’ne karşı çıkmaları acı bir durumdur”
Türkiye Çevre Ajansı ile ilgili iddiaların arkasındaki dayanağın sorunlu ve yanlış olduğunu belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çevreyi sadece siyasi bir malzeme olarak gören, çevreyi koruma ve yaşatma konusunda kayda değer bir eseri bulunmayanların Atatürk Havalimanı alanına yapılacak Millet Bahçesi’ne karşı çıkarken ortaya koyduğu yaklaşım ve savunduğu argümanlar ne kadar yanlışsa; bugün Çevre Ajansı ile ilgili iddianın arkasındaki dil de, dayanak da o kadar sorunlu ve yanlıştır. Neresinden bakarsak bakalım her söylemleri, açık bir ‘yalan’ üzerine temellenmektedir. Gezi’de ağaç bahanesiyle şehirlerimizi yakıp yıkanların, İstanbul’un en büyük Millet Bahçesi’ne dikilecek 145 bin 300 ağaca karşı çıkmaları, çevreyi bu kadar çok konuşup, çevre katliamlarına kendi yönetimleri eliyle yapıldı diye sessiz kalmaları acı bir durumdur. En acısı da bundan en ufak bir utanç ve pişmanlık duymamalarıdır.”
“Sosyal medya saldırılarının nedeni, muhalefetin, ‘siyaseten muhalefet etme vasfını’ artık bu alanda kaybetmiş olmasıdır”
Türkiye Çevre Ajansı’nın çağın gerekliliklerinin bir sonucu olarak TBMM’nin onayıyla, kanunla kurulduğunu hatırlatan Karaaslan, Emine Erdoğan’ın çevre hassasiyetini yalan ve iftiralara malzeme yapmayı ilkesiz bir tutum olarak nitelendirerek, “Ajansın kuruluş amacı ve görevleri açık ve net şekilde ortadayken Sn. Emine Erdoğan Hanımefendinin ismini kullanarak ortaya atılan iddialar asılsız ve gerçeklikten uzaktır. UNDP Türkiye tarafından ‘Küresel Amaçlar Eylem Ödülü’ne, UN-Habitat tarafından ‘Atık Alanında Akıllı Şehirler Küresel Şampiyonu Ödülü’ne layık görülen Sıfır Atık Projesi’ni himayelerine alan, aynı şekilde ülkemizin en önemli değerlerinden olan Salda Gölü’nde yürütülen çalışmaları yakından takip eden, ülkemizde ve dünyada takdirle karşılanan işlerin altında imzası bulunan Sn. Emine Erdoğan Hanımefendinin çevre hassasiyetini ve çevre projelerine güçlü desteğini bu tarz yalan ve iftiralara malzeme yapmaya çalışmak ilkesiz bir tutumdur ve bunların milletimiz nezdinde de bir karşılığı yoktur. Bilakis Sn. Emine Erdoğan Hanımefendinin çevre konularını bu derece sahiplenmesinin, çevreye dair hayırlı iş yapma gayesinde olan çevreci gruplarda ve toplumun tüm kesimlerinde büyük bir memnuniyet uyandırdığının ve umut olduğunun yakın şahitleriyiz. Belki de son dönemde art arda gerçekleşen bu sosyal medya saldırılarının nedeni, çevreyi her meselede kullanan ve kendi tekelinde gören muhalefetin, ‘siyaseten muhalefet etme vasfını’ artık bu alanda kaybetmiş olmasıdır” diye konuştu.
“Bugün ülkemizin yarınlarına dair yeni hedeflerle yolumuza devam ediyoruz”
AK Parti iktidarında çevre konusunda atılan adımları sıralayan Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Türkiye’nin yarınlarına dair yeni hedeflerle yollarına devam edeceklerini vurgulayarak şunları anlattı:
“Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti iktidarları olarak son 20 yılda kanayan yaraya dönüşmüş çevre meselelerine kısa vadede çözüm üretirken, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi hayata geçirme gayreti içerisinde olduk. Şehirlerin dört bir yanı vahşi depolama alanlarıyla, çöp dağları ile çevriliyken işe bu manzaraları ortadan kaldırmakla başladık. Atıklara değer gözüyle bakarak ‘Sıfır Atık’ vizyonunu ortaya koyduk. Haliç’i çamur bataklığından kurtararak İstanbul’a yeniden nasıl armağan ettiysek, özellikle iklim değişikliğinin de etkisiyle denizlerimizi kuşatan müsilaj sorunuyla gece gündüz mücadele ederek denizlerimizi kurtardık. Diktiğimiz milyarlarca fidanla orman varlığımızı arttırdık, şehirlerimizin en merkezi noktalarını Millet Bahçesi olarak vatandaşlarımızın istifadesine sunduk. Ulaşım kaynaklı emisyonların azaltılması için yol altyapımızı güçlendirdik, emisyonsuz aracımız olan Türkiye’nin Otomobili TOGG’u ürettik. Sıfır Atık'ın yaygınlaştırılması, yeşil alan varlığının arttırılması, denizlerdeki kirliliğin kontrol altında tutulması, bisiklet gibi emisyonsuz ulaşım araçlarının kullanımının yaygınlaşması ve diğer birçok çevreye duyarlı projenin yürütülmesi amacıyla Türkiye Çevre Ajansı'nı kurduk. Bugün de ülkemizin yarınlarına dair yeni hedeflerle yolumuza devam ediyoruz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.