BAHÇELİ’DEN LOZAN MESAJI
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Lozan Barış Antlaşması’nın yıldönümü nedeniyle sosyal medyadan bir mesaj paylaştı.
Bahçeli mesajında şu ifadelere yer verdi,
“Türk milleti zorlu vatan coğrafyasında zora ve zorbalara direne direne hayat hakkını muhafazayı başarmış, milli haysiyetini müdafaayı bilmiştir. Tarihin ibret levhaları, milli hafızanın iffet vesikaları bu gerçeğin tebarüz ve temerküzüne başlıca delildir.
21-22 Haziran 1919’da yayımlanan Amasya Genelgesi Milli Mücadele’nin yol haritasını cümle aleme tebliğ etmiştir. Milletin istiklalinin yine milletin azim ve kararı marifetince kurtarılacağı cihanın alnına kazınmış, böylelikle Cumhuriyet’in ufuk perdesi aralanmıştır.
Samsun, Havza, Amasya, Erzurum, Sivas etapları Ankara’nın bağrında yeşeren, milletin sinesinde yükselen mücadele azmiyle birleşince tutsaklık çiğnenmiş, uşaklık gömülmüş, bağımsızlık bir bayrak gibi milli yüreklerde dalgalanmıştır.
23 Temmuz 1919 Çarşamba günü toplanıp 14 gün boyunca devam eden Erzurum Kongresi “30 Ekim 1918 tarihinde milli sınırlar içinde kalan vatan parçalarının bölünmez, parçalanmaz bir bütün olduğunu” devasa bir kahramanlık şuuruyla beyan etmiştir.
Nitekim 1919’un karanlık ve kahredici ortamından 24 Temmuz 1923’ün Lozan şartlarına varıncaya kadar Türk milleti canı pahasına, devleşen iradesiyle, nice fedakârlıkların eşliğinde istiklalini kazanmış, tarihe ve beşeriyetin vicdanına kaydetmiştir.
Lozan sabrın, aklın, duruşun, uyanıklığın, usta bir diplomasinin savaş meydanlarında elde edilen kahramanca mücadeleyle birleşmesi ve bütünleşmesidir. Lozan Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin mukaddimesi, emperyalist emellere karşı muvaffakiyetidir.
Her barış anlaşmasını çağının siyasi iklimine, uluslararası gelişmelerin seyrine göre yorumlamak çelişki ve tenakuza düşülmesini engelleyecektir. Türk milleti bağımsızlığını Lozan’da tescil ettirmiş, hâkimiyet ve egemenlik haklarının tanınmasını Lozan’da sağlamıştır.
Lozan sadece bir sonuçtur, mühim olan Lozan’a kadar geçen her sayfası çile ve meşakkatle yazılmış ağır süreçtir. Türkiye Cumhuriyeti masa başı imalatı değil, mihnet ve melanete kafa tutan bir inanmışlığın onurlu ve şerefli eseridir.
Türkiye’yi terörle durdurmaya, bölgesel ve küresel oyunlarla ayağını kaydırmaya çalışan odaklara Milli Mücadele’yi incelemelerini tavsiye ederim. Sınırlarımızın dibinde kamçılanan ihanete boyun eğecek tek bir vatan evladının olmadığını da haykırmak isterim.
Mukadderat uğruna kefense giyeceğimiz, Allah şahit koşa koşa giyeriz. Mukaddesatımızın varlığı için urgan ise boynumuza geçecek olan başımızı uzatmaya da seve seve hazırız. Ancak bedel ödemeden öne atılıp bedel ödetmek asaletimizin bizatihi gerçeğidir.
Türk milleti bir asır önce müstevli kuşatmasını yarmak için muazzam bir direniş haline geçmişti. Teslim olmak bazı soysuzların dışında kimsenin aklının ucuna gelmemişti. Çok şükür bu şuur aynısıyla yaşamaktadır.
Terörizme, ekonomik operasyonlara, küresel dayatmalara, siyasi baskılara, diplomatik şantajlara, yaptırım engellerine ne eyvallahımız ne de tavizimiz olacaktır.
Lozan Barış Anlaşması’nın 96.yıldönümünde, kurucu kahramanları, Milli Mücadele’nin mümtaz isimlerini, muhterem şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Allah hepsinden razı olsun diyorum. Emanetlerine gölge düşmeyecek, muhterem hatıralarına asla halel gelmeyecektir.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.