Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ankara’da bir otelde düzenlenen 2021 Maden İhracatı Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.
Burada konuşan Bakan Dönmez, Covid-19 salgınının gölgesinde geçirilen 2021 yılının, enerji ve madencilik sektörü açısından başarılarla dolu bir yıl olduğunu ifade ederek, madencilik sektörünün normalleşme dönemine girmesi ile ihracat bazlı büyük bir sıçrama yaşandığına vurgu yaptı.

TARİHİ REKOR KIRILDI

Bakan Dönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu sene Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 5 milyar 930 milyon dolarlık maden ihracatı yaptık. Bakanlığımız rekorlarla ve yatırımlarla anılan bir bakanlık. Tabi her yeni rekor bize yeni bir sorumluluk daha yüklüyor. O da çıtayı bir sonraki yıl daha da yükseğe koyma zorunluluğu. Biz madencilik sektörümüzün birikimine, teknolojisine, insan kaynağına güveniyor ve bu konuda sektörümüzün de iddialı olduğunu biliyoruz.”

MADEN İHRACATIMIZ ALT KALEMLERDE DENGELİ BİR DAĞILIM GÖSTERİYOR

Bakan Dönmez, ihraç edilen tüm maden kalemlerinde oransal bir düşüş olmasının sevindirici bir durum olduğunu belirterek, “Maden ihracatımız alt kalemlerde dengeli bir dağılım gösteriyor. En fazla dış ticaret fazlası verdiğimiz madenlerimiz ise doğal taşlar, bor, trona, krom+ferrokrom, feldispat ve tuz madeni oldu” diye konuştu.

2021'DE ALTINDA 2 MİLYAR DOLARLIK DIŞ TİCARET FAZLASI ELDE ETTİK

Bakan Dönmez, bir başka sevindirici haberin ise altından geldiğine dikkati çekerek, “2021’de altında 7,6 milyar dolarlık ihracat, 5,6 milyar dolarlık bir ithalat rakamını yakaladık. Bu ne anlama geliyor? 2017’den bu yana dış ticaret açığımız olan altında bu sene yaklaşık 2 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlası elde ettik” dedi.

2020'DE MADENCİLİK GSYİH'YA KATKISI 6 KAT ARATARAK 60 MİLYAR LİRA OLDU

Bakan Dönmez, 2009 yılında madencilik sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya katkısının 11 milyar lira olduğunu anımsatarak, 2020 yılında bu sayının 6 kat artarak 59,2 milyar liraya yükseldiğini dile getirdi.

MADENCİLİĞİN SİYASETİ OLMAZ

Bakan Dönmez, madenciliğe ilişkin içeride yer alan taşeronlar vasıtasıyla yapılan yurt dışı kaynaklı bazı işler olduğunu bildiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Ama bizleri üzen en temel nokta içimizden birilerinin bu en temel bilgiden yoksun halleriyle çıkıp ortalığı velveleye vermeleri, bilerek ya da bilmeyerek birilerinin değirmenine su taşımaları. Biz hep şunu dedik ve demeye devam edeceğiz. Madenciliğin siyaseti olmaz. Bu iş, siyasi çıkarlara, kişisel menfaatlere alet edilemez. Bu kaynaklar hepimizin. Bu kaynaklar milletimizin, 84 milyonun. Sadece bugün yaşayanların değil, gelecek nesillerimizin de payı ve hakkı var bu kaynaklarda.”

ÖNCELİĞİMİZ SANAYİMİZİN İHTİYAÇLARINI MÜMKÜN OLDUĞUNCA YERLİ KAYNAKLARDAN KARŞILAMAK

Enerji bağımsızlığının sahip olduğu hayati önem kadar, maden bağımsızlığının da aynı öneme sahip olduğunu dile getiren Dönmez, “Madenler bizim geleceğimizdir. Hele ki üretim ve ihracat odaklı bir büyüme modeline geçtiğimiz şu günlerde madencilik sanayiyi besleyen ana akım iş kollarından biri olarak önemi daha da artacak. Önceliğimiz, sanayimizin ihtiyaçlarını mümkün olduğunca yerli kaynaklardan karşılamak” diye konuştu.