Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yüz yüze eğitim açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 71 bin okulun tamamının açık olduğunu belirterek, "Vaka durumlarına göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapında bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz" dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, akademik yıl açılış töreninde konuştu. Yüz yüze eğitim mesajı veren Erdoğan, 71 bin okulun tamamının açık olduğunu,bir kapanmanın söz konusu olmadığını söyledi.
71 BİN OKULUMUZUN TAMAMI AÇIK
2021-2022 Yükseköğretim Akademik yılının hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, "Eğitim öğretim hizmetlerinde de büyük zorluklar yaşadık. Uzaktan da olsa eğitimin devam ettirilmesi elbette önemlidir. Ancak bunun yüz yüze eğitim öğretim tecrübesinin yerini tutmayacağı açıktır. Hükümet olarak her kademedeki eğitim kurumlarımızı belirlenen vakitte faaliyete geçirmek için her türü tedbiri aldık. Eylül ayı başından okul öncesi, ortaokul ve lise seviyesindeki okulları açtık. Milli Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız okullarda alınması gereken önlemleri, yapılması gerekenleri belirlediler. Halihazırda 71 bin okulumuzun tamamı açıktır" dedi.
KAPANMA KESİNLİKLE DÜŞÜNMÜYORUZ
Şu ana kadar sadece 2 okulda karantina uygulamasına gidildiğini belirten Erdoğan, ”Vaka durumuna göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul ilçe ve il çapında bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz. Yükseköğretim 'de de bugün hem yeni akademik yılın açılışını yapmanın hem de yeniden yüz yüze eğitim öğretimin başlanmasının sevincini yaşıyoruz. Salgın tehdidine karşı gereken tedbirleri almak suretiyle üniversitelerimizde de eğitim öğretimin kesintisiz sürmesi konusunda kararlıyız. Tüm planların ve hazırlıkların buna göre yapılmasında fayda görüyorum" diye konuştu.
YÜKSEKÖĞRETİM UZUNCA BİR SÜRE AYRICALIKLI BİR HİZMETTİ
Türkiye’de Yükseköğretim’in uzunca bir süre toplumun sadece küçük bir kesiminin erişebildiği ayrıcalıklı bir hizmet olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesela 1990’lı yılların sonunda dahi Türkiye’de 18- 22 yaş aralığındaki gençlerin net okullaşma oranı yüzde 15’lerin altındaydı. Yani bu yaş gurubundaki 6 gencimizden sadece bir tanesi üniversite eğitimine erişebiliyordu. 1990’lı yılların ortasından itibaren Türkiye’de yükseköğretim katsayı ve başörtüsü yasağı gibi antidemokratik uygulamalarla toplumsal gerilimlerin merkezine yerleşmiştik. Kurdukları kast sistemiyle milletin evlatlarını, milletin vergileriyle yapılan kurumlardan dışlayanların sebep olduğu haksızlık, çarpıklık yürekleri sızlatıyordu. Hükümete geldiğimiz andan itibaren üzerine en kararlılıkla gittiğimiz alanlardan biri gençlerimizin yükseköğretim imkanlarını artıracak çalışmalar olmuştur. Bu anlayışla 2002 yılında 76 olan kamu ve vakıf yüksek öğretim kurumu sayımızı 207’ye çıkardık. Türkiye’de her ilimizi kendi üniversitesi olmasını sağladık. Üniversite sayısındaki artışa paralel olarak akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Aynı dönemde üniversite öğrencisi sayımız 1. 6 milyondan 8. 4 milyona yükseldi. Artık 18 -22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 15’i değil yüzde 44’ü yükseköğretime ulaşabiliyor. Bir zamanlar üniversite kapılarından içeri alınmayan genç kızlarımızın net okullaşma oranının erkeklerin 5 puan üzerine çıkması eğitim - öğretimde hak ve özgürlüklerin geldiği seviyenin işaretidir. Netice itibari ile üniversiteye girebilmenin istisnai bir ayrıcalık olduğu günlerden nüfusumuzun her 10 kişisinden birinin üniversite öğrencinin olduğu bir yere geldik. Bugün Türkiye kendi evlatları yanında dünyanın dört bir yanından 230 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyor" ifadelerini kullandı.
BU YIL 3 BİN 500 İÇİN 165 BİN BAŞVURU ALDIK
Türkiye burslarına yapılan başvuruların her geçen gün arttığına dikkat çeken Erdoğan, "Bu yıl 3 bin 500 burs için 165 bin başvuru aldık. Yeni kurulan üniversitelerle ilgili zaman zaman haksız değerlendirmeler yapıldığını görüyoruz. Halbuki bu üniversitelerimiz her geçen gün daha güçlenmekte ve kurumlaşmaktadır. Tıpkı daha önceki dönemlerde kurulan üniversiteler gibi bunlarda da zamanla arzu ettiğimiz seviyelere çıkacaklardır. Yeni üniversitelerimizden bazılarının gerek akademik yayın, gerek patent, gerekse diğer pek çok çalışma bakımından şimdiden sergiledikleri başarıları da yakından takip ediyoruz. Bu tablonun gerisinde ülkemiz bütçesinde eğitimi yükseköğretimi de içerecek şekilde birinci sıraya çıkarmamızın sağladığı imkanlar vardır” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.