Erdoğan: Yunanistan’dan beklentimiz FETÖ için güvenli ülke haline gelmemesidir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Terörün her türlüsüne karşı kararlı bir şekilde ortak tutum sergilemek zorundayız. Bu çerçevede Yunanistan’dan beklentimiz FETÖ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütü mensuplarının sığındığı güvenli bir ülke haline gelmemesidir. FETÖ’cü darbecilerin ülkemize iadesine yönelik beklentilerimizi Yunan dostlarımızın bir kez daha dikkatine getirmiş olduk. Bu konuda Yunanistan’dan daha çok işbirliği bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Yunanistan ile Türkiye arasındaki tüm sorunların barışçıl yolla çözülebileceğine inandığını aktaran Erdoğan, "Bildiğiniz üzere Başbakanlık dönemimden bu yana Yunanistan'la ilişkilerimizde samimi adımlar atılmasını hep savundum. Anlayışın sürdürülebilir kılınması için ülkelerimiz arasında diyalog kanallarının açık tutulması gerekiyor. Biz dostlarımızla aramızdaki her meselenin konuşmak suretiyle hal yoluna konulabileceğine inanıyoruz. Yunanistan’da yaşayan soydaşlarımız ve Türkiye’deki Rum kökenli vatandaşlarımız bize göre birer ayrışma değil, işbirliği vesilesidir. Azınlıklarımız bizler için sağlam birer köprüdür. Bu anlayışla görüşmelerimizde karşılıklı vatandaşlarımızın sorunlarını da değerlendirdik. Rum kökenli vatandaşlarımızın durumlarını iyileştirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Aynı yaklaşım ve zihniyeti Yunanistan’ın da benimsemesini bekliyoruz" diye konuştu.
'KIBRIS TÜRKLERİNİN SİYASİ EŞİTLİĞİ TEMEL PARAMETREDİR'
Kıbrıs meselesini de ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İçinde bulunduğumuz istişare sürecinin iyi değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Taraflar yeni bir müzakere sürecine başlamadan, ortak bir vizyon, yol haritası belirlemelidir. Neyin, nasıl müzakere edileceği önceden net olmalıdır. Türkiye için Kıbrıs Türklerinin siyasi eşitliği temel parametredir. Hangi çözüm modeli olursa olsun bu zaruret gözetilmelidir" dedi.
'TÜRKİYE TÜM YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRDİ'
Türkiye’nin düzensiz göçle mücadelede oynadığı rolün çok büyük olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Ege’de ölümlerin önüne geçilmesi için gece gündüz çalışıldığını vurgulayarak, "Avrupa Birliği’yle imzalamış olduğumuz 18 Mart Mutabakatı da yeni göç akımları bakımından caydırıcı bir rol oynadı. Türkiye, geri kabul de dahil olmak üzere tüm yükümlülüklerini yerine getirdi. Getirmeye de devam ediyor; ancak geri kabul mekanizmasının AB tarafından sağlıklı bir şekilde uygulanamadığını da görüyoruz. AB başta vize serbestisi olmak üzere 18 Mart Mutabakatı’ndan doğan sorumluluklarını hayata geçirmemiştir. Biz nasıl sözlerimizi tutuyorsak AB tarafının da ahdine vefa göstermesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
'YUNANİSTAN’DAN DAHA ÇOK İŞBİRLİĞİ BEKLİYORUZ'
Yunanistan Başbakanı Çipras ile terörle mücadeleyi de görüştüklerini ifade eden Erdoğan, "Türkiye ve Yunanistan terörün kanlı yüzünü bilen iki ülkedir. Bu meselenin komşuluk ve müttefiklik hukuku bağlamında ele alınması son derece önemlidir. Terörün her türlüsüne karşı kararlı bir şekilde ortak tutum sergilemek zorundayız. Bu çerçevede Yunanistan’dan beklentimiz FETÖ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütü mensuplarının sığındığı güvenli bir ülke haline gelmemesidir. FETÖ’cü darbecilerin ülkemize iadesine yönelik beklentilerimizi Yunan dostlarımızın bir kez daha dikkatine getirmiş olduk. Bu konuda Yunanistan’dan daha çok işbirliği bekliyoruz” dedi.
'BARIŞÇIL ÇÖZÜMLER BULMAK İÇİN ÇABA HARCAMAYA DEVAM EDİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından söz alan Yunanistan Başbakanı Çipras, bölgedeki sorunlara mahkum olmak zorunda olmadıklarını kaydederek, "Sorunlarımıza barışçıl çözümler bulmak için çaba harcamaya devam ediyoruz. Ekonomi alanında, turizm alanında, kültür alanında halklarımız aynı bölgede yaşıyorlar, sürekli olarak birbirlerine yakınlaşıyorlar. Biz de bunu takip etmek zorundayız diye düşünüyorum. Geçmişin önyargılarını kenara bırakarak uluslararası hukuka saygı çerçevesinde karşılıklı anlayış çerçevesinde ilişkilerimizi geliştirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
'DARBECİLERİ KABUL ETMEKTEN HOŞLANMIYORUZ'
Çipras, Selanik-İzmir gemi seferlerinin yaz aylarında başlaması konusunda mutabık kaldıklarını ve Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir iş forumu gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Yunanistan Başbakanı Çipras, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yunanistan’a kaçan 8 darbeci askere ilişkin, "Bu askerlerle ilgili olarak Yunanistan yargısı net kararlar aldı bir kere daha belirtmek isterim ki, Yunanistan yargısının almış olduğu kararlara saygı göstermek durumundayız. Biz darbecileri kabul etmekten hoşlanmıyoruz. Bu aşamada güvenlik konusundaki işbirliğimizi güçlendirmek durumundayız. Bu çerçevede organize suç örgütlerinin üstesinden gelmek için işbirliğimizi artırmak durumundayız" diye konuştu.
'SİYASETÇİLERİN GÖREVİ DOST KAZANMAKTIR'
Erdoğan-Çipras ikilisi açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Önümüzdeki Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısının Selanik’te yapılacağını açıklayan Erdoğan, orada anlaşmalar imzalanacağının altını çizerek, "Siyasetçilerin görevi düşman kazanmak değil dost kazanmaktır. Onun çalışması içinde olmaktır. Aksi takdirde siyaset yapamazsınız, sürekli kan kaybedersiniz. Biz o anlayışla siyasetimizi yürütüyoruz" dedi.
'BATI TRAKYA’DAKİ MÜFTÜLER MESELESİNİ ÖNLERİNE KOYDUM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Çipras’ın yarın gerçekleştireceği Heybeliada Ruhban Okulu ziyaretine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"1971’den bu yana Ruhban Okulu kapalı, aslında kapalı oluşunun sebebi de o zamanki bizim yönetimlerimize ait olan bir şey değil. Zaten patrikhanenin oranın işlevsiz hale geldiğini görmesi sebebiyle kapanmaya yüz tutmuştur. Ben İmam Hatip’te okuduğum zaman orayı ziyaret etmiştim, Dinler Tarihi hocamız bizi götürmüştü. Çok da zeki bir müdürleri vardı, Felsefe öğretmeniydi. Çok da zengin bir kütüphaneleri vardı. 38 bin cilt kitap vardı o zaman kütüphanesinde. Bizim arkadaşlardan biri şöyle bir muziplik yaptı, ‘Müdür bey bu kitapların hepsini okudunuz mu?’ dedi. Müdür bey de gayet zeki bir cevapla, ‘Son gelen dergilerden birkaç sayfa kaldı. Oğlum, bu kadar kitap okunur mu? Bu bütün öğrenciler ihtiyacına göre geliyor, açıyor, okuyor’ dedi. O benim tabii orta öğretimde İmam Hatip'te 7’nci sınıfta olduğum dönemdi. Hakikaten o günde bile çok az öğrenciye sahipti. 71’de de ora kapandı şimdi geldiğimiz noktada orada eğitim öğretim malum yok. Sürekli Sayın Çipras ve öncekiler gündeme getirdiler, ben kendilerine sadece Batı Trakya’daki müftüler meselesini önlerine koydum. Dedim ki, ‘Şu işi çözün, biz de bu işi çözelim’ Sen Sinod Meclisi’nde sayısal olarak 7’ye düşmüşlerdi, ben Sayın Bartholomeos’a haber gönderdim, ‘Meclis’te görev alacak din görevlilerinin isimlerini verin, ona göre biz onları vatandaşlığa alalım ve Sen Sinod Meclisi’ni çalışır hale getirelim. Lozan’a göre bize isimler verildi, biz bunları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaptık. Şu anda 15 üyesiyle Sen Sinod Meclisi çalışıyor. Lozan’a göre seçimini yapabilecek noktaya gelmiş oldu. Biz de herhangi bir çekincemiz yok. Buradan böyle bir talep de gelince, Sayın Çipras’ın ziyaretine hayırlı olsun dedik."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.