1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Erken yaşta evlilikler yıkımla sonuçlanıyor
Erken yaşta evlilikler yıkımla sonuçlanıyor

Erken yaşta evlilikler yıkımla sonuçlanıyor

15 yaşında evlenen Nejla Keleş, çocuk gelin kaderini yaşayan kadınlardan sadece bir tanesi. Hayatı boyunca mücadele veren Keleş’in “Evlendiğimin farkında değildim. Gezmeye gidiyorum zannettim” cümlesi durumun içler acısı olduğunu gözler önüne seriyor.

A+A-

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Samsun yerelinde Valilik, erken yaşta evlilikleri önlemek adına çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaların sonuçlarını hemen göremeyecek olsak da umut vaat eden çalışmalar olduğunu yadsıyamayız. Bu konu ile ilgili sayı verilmese de Samsun’da, özellikle de kırsal kesimlerde çocuk gelin vakalarına sıkça rastlanıyor. Bundan 32 sene önce 15 yaşında olan Nejla Keleş de çocuk gelin kaderini yaşayan kadınlardan. Keleş, teyzesinin oğluyla evlendiğinde, olayı idrak edemeyerek, gezmeye gittiğini zannedecek kadar küçük bir çocuk. Şu anda, çocuk kostümü tasarlayan, terzilik yapan ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan Keleş, belki de çocukken oynayamadığı bebeklerini hayal ederek, bu kostümleri tasarlıyor. 

ty-001.jpg

ÇOCUK ÇOCUKLUĞUNU YAŞAMALI

16 yaşında anne olan Keleş, “Çocukluğunu yaşamadan kadın oluyorsun. O yaşta tüm evin yükü, omuzlarına veriliyor. Bir de küçük yaşta anne olunca işler daha da karmaşık hale geliyor. Ben hayatı tanıyamadan, çocuğumla birlikte büyüdüm. Çocuk çocukluğunu yaşamalı. Erken yaşta evlilikler yıkımla sonuçlanıyor” diye konuştu.

ty1-001.jpg

EĞİTİMİM YARIM KALDI

İlkokul 3. sınıftayken okuldan alınan ve eğitimini tamamlayamayan Keleş, “Her zaman birilerine bağımlı olarak yaşamımı sürdürdüm. Hep maddi sıkıntı içinde kaldım. Eğitimimi tamamlayamadığım için bir meslek edinemedim. Evlere temizliğe gidebilirdim ama eşim izin vermedi. Şimdiki aklım olsa ne olursa olsun çalışırdım” dedi.

EN BÜYÜK HAYALİM DİKİŞ MAKİNASI

47 yaşından sonra terzi olmak için kurslara katılan Nejla Keleş, en büyük hayalinin bir dikiş makinası alabilmek olduğunu söyledi. Keleş, “Eşimden ayrı yaşamaya başladım. Para kazanmak zorundayım.  Bir arkadaşımın vasıtasıyla Kadın Girişimcileri Destekleme ve Kültür Derneği ile tanıştım.  Ve terzilik mesleğini öğrenmeye başladım. Buraya geldiğimde psikolojim hiç iyi değildi. Ancak etrafımda hep sorunları olan kadınları görünce, bu dünyada yalnız olmadığımı anladım. Burada birbirimizin derdine derman olduk. Psikolog yardımı aldık. Ve en önemlisi üretim yapamaya başladık. Tüm bunlar, dik durmamızı sağladı. Şu anda çocuk kostümleri tasarlıyorum. Dikişe aşık oldum. En büyük hayalim bir dikiş makinası almak. Ve tabi ki bu işten para kazanmak” ifadelerini kullandı.

Ayşe KUŞCU KAYA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.