1. HABERLER

  2. TEKNOLOJİ

  3. Evde ürettiği kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a sattı
Evde ürettiği kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a sattı

Evde ürettiği kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a sattı

Gaziantep’te, lise mezunu Müslüm İncedal (37), kendi imkanlarıyla evinde yaptığı endüstriyel kameralarla, teknoloji devlerine meydan okuyor. İncedal, son olarak ürettiği kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a sattı.

A+A-

Meslek lisesi mezunu Müslüm İncedal, uzun yıllar fabrikalarda çalışmasının ardından işinden ayrılarak kendini endüstriyel görüntüleme üzerine geliştirdi. Yaklaşık 10 yıl önce başladığı işinde başarılı olan İncedal, yaptığı kameraları sanayiden, tarıma birçok alanda faaliyet gösteren şirketlere sattı. Son olarak yazılımı da kendisine ait olan kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a satan, İncedal, ülkenin ihtiyacı olan ve yurt dışından getirilen kameraları üretebilmek ve piyasaya sürebilmek için yetkililerden yardım istiyor.

Yazılımı ve tasarımı evinde gerçekleştirerek solucan gübresindeki yumurta kaybını önlemek için sensör yapan, Almanya’da yapımı devam eden Türk denizaltılarındaki çatlaklıkları tespit etmek için özel kamera geliştiren Müslüm İncedal, "Devlet yetkilileri bana sahip çıksınlar, ülkemiz için büyük işler yapabilirim" dedi.

Türkiye’ye ithal edilen teknolojik ürünleri kendisinin üretebildiğini ifade eden İncedal, "Çok çeşitli özellikleri bulunan termal kameralar üretiyorum. 10 yıldır ben bu işle uğraşıyorum, bu ürünleri geliştirirken ilk seviyeden elektronik kart tasarımı, tüm yazımları kendim geliştiriyorum. Kesinlikle bu ürünler Türkiye’de üretilmiyor. Yurt dışında bu kameralar 100 bin dolar civarında ben ise devlet kurumlarına çok ucuza 15-20 bin liraya satıyorum" diye konuştu.

TÜBİTAK SATIN ALDI

Yaptığı bazı kameraların benzerinin dünyada yapılmadığını iddia eden İncedal şunları söyledi:

"Geliştirdiğim sistemler şu an endüstride kullanılıyor. Daha sonra daha ileri seviyelere götürdüm. Tabi bunları hep bireysel olarak yaptım. TÜBİTAK’a başvurduğumda üniversite mezunu olmadığım için girişimci sıfatında olamadım ve destek alamadım. Ben de kendim bireysel çözümler üretip insanları faydalı olacak bir şekilde ürüne dönüştürdüm. Bu ürünler ülkemizde üretilmiyor, yurt dışında da çok pahalı fiyatlara Türkiye’ye satılıyor. Şu anda gelmiş olduğum noktada askeri alana bile girebilecek termal kızılötesi görüntüleme sistemini dönüştürdüm. Bu dönüştürmüş olduğum görüntülemeyi en son TÜBİTAK’a sattım. İnternet üzerinden beni bulmuşlar, TÜBİTAK’tan güneş panellerinin katmanları arasındaki çatlaklığı tespit edip, o çatlaklıklar güneş panellerinin verimliliğini düşürüyormuş. O verimlilikteki çatlağı tespit etmek için alt katmanları görüntüleyecek çeşitli özellikteki kameralara ihtiyaç duyduklarını söylediler. Ben de bunu kendilerine gönderdim. Önce bana inanmadılar sonra proje dosyalarını gönderdim ve benim yaptığıma inandılar. Daha sonra aracı firma ile benden bu kameraları satın aldılar. Kullandıklarında gayet başarılı sonuçlar elde ettiler. Orada başarılı bir şekilde kullanılmasından sonra bunun çok farklı alanlarda da kullanılabileceğini düşünüyorum."

TÜRK DENİZALTILARININ ÇATLAKLARINI ÜRETTİĞİ KAMERAYLA KONTROL EDİYOR

İncedal, Alman sanayi devi ThyssenKrupp'un, Türkiye için ürettiği 6 avcı denizaltının kaynak birleşim noktalarını kontrol için kendisinden yardım istenildiğini da öne sürerek, "Bu firma için de endoskop kamera üretiyorum. Bu kamera insanın göremediği dar yerlere girerek buradaki kaynak birleşim noktalarında çatlakları görecek. Şu anda büyük mesafe kat ettim. Kamera sayesinde daha kaynak yapılırken izi takip edilecek, kaynağın sağlamlığı ve eksik olan yerleri görülebilecek" de

100 BİN DOLARLIK KAMERAYI 20 BİN LİRAYA SATIYOR

Ürettiği cihazların yazılım ve elektronik kart tasarımlarına kadar kendisinin yaptığını belirten İncedal şöyle devam etti:

"Kesinlikle bu ürünler Türkiye’de üretilmiyor. Yurt dışında bu kameralar 100 bin dolar civarındı ben ise devlet kurumlarına çok ucuza 15-20 bin liraya satıyorum. Endüstriyel uygulamalarda çok ucuz bir şekilde satabiliyorum. Şimdiye kadar devletten tek kuruş destek görmedim. Kazandığım paranın tamamını bu işlere harcadım. Kazancımla araştırma geliştirme projelerimi oluşturup planlayıp onların finanse eden bir kişi olduğum için bir aşama elde edemiyorum. Kurumsal yapı haline dönüp yurt içi ve dışında satılsa Türkiye adına ciddi anlamda bir kazanç olur. Tüm üniversitelerin akademik birimlerinde benden teknik anlamda destek isteyen tanıdıklarım var. O insanlarla paylaşıyorum ve inanamıyorlar."

İncedal, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’ndan destek isteyerek gerekli imkanların sunulması halinde ürettiği sistemleri ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunabileceğini ifade etti.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.