Hükümlüler imza atmak yerine yüzlerini tanıtıyor
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından uygulanan proje ile Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) kamu yararı için çalışan hükümlüler, yüz tanıma sistemi ile işe giriş ve çıkış yapıyor.
Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün bir yıldır sürdürdüğü "Elektronik Takip Sistemi Uygulama Projesi"ne Büyükşehir Belediyesi ulaşımda, OMÜ ise işveren olarak destek veriyor.
Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, yaptığı açıklamada, denetimli serbestlikten yararlanan ve kamu hizmetinde çalışan hükümlüleri takip ve denetiminde kullanılan yüz tanıma sisteminin başarıyla çalıştığını söyledi.
Türkiye'de ilk defa Samsun'da hayata geçirilen sistemin olumlu sonuçları olduğunu ifade eden Yavuz, şunları dile getirdi:
"Amacımız kamuya yararlı bir işte çalışma yükümlülüğünün yerine getirilmesinde hükümlülerin güvenilir, sağlıklı ve amaca uygun bir şekilde takiplerini sağlamak. Sistemin amacına ulaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Sistemin uygulandığı OMÜ kampüsü içine yüz tanıma sistemi ve bu sistemin kontrol ve takibinin sağlandığı bir merkez oluşturuldu. Burada görev alan yükümlülük altındaki çalışan kişilerin sabah ve akşam giriş, çıkışları kontrol ediliyor."
Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz, hükümlünün kampüs içinde kurulan sistemin de bulunduğu yerde yüzünü kameraya okutarak üniversiteye girişinin sağlandığını ve belirlenen alan içinde çalışarak mesai sonrası yeniden aynı sistemde yüzünü okutarak üniversiteden ayrıldığını anlattı.
"Proje gayet güzel bir şekilde yürüyor"
Çalışacak yükümlülerin belirlenmesinde titizlik gösterdiklerini ifade eden Yavuz, şöyle devam etti:
"Denetimli Serbestlik Müdürlüğü bu projede çalışacak uygun yükümlülerin belirleme işini yapıyor. Burada çok hassas davranılıyor. Özellikle cinsel suçlar ve uyuşturucudan hükümlüler ve yüksek riskli gruba mensup olanların bu projede çalıştırılmaması önceliğimiz. Risksiz grupları biz bu projede çalıştırıyoruz. Üniversitemiz bir nevi işveren. Bu zamana kadar 68 hükümlümüzü çalıştırdık. Şu anda fiilen çalışmaya devam eden 16 hükümlümüz daha var. Yeni gelen hükümlü olursa buraya ilave ediyoruz. Üniversitemiz bu projeden çok memnun. Sürekli bizden talep halindeler. Biz projeye uygun belirlediğimiz hükümlüleri dönem dönem burada çalıştırmaya devam ediyoruz. Kesintisiz bir şekilde projemiz sürüyor. Şu an itibariyle projenin başlangıcı yaklaşık bir yıl oldu. Proje gayet güzel bir şekilde yürüyor."
Hükümlülerin ücret almadan kamu yararı için çalıştıklarını hatırlatan Yavuz, "Bundan hem hükümlümüz hem Başsavcılığımız hem çalışma ortamını sağlayan üniversite hem de hizmetten yararlanan öğrenci ve vatandaşlar yararlanıyor. Biz bu projeyi bir yıl olarak başlattık ancak taraflar anlaştığı takdirde bir yıl daha uzatacağız. İnşallah proje diğer yerlere de örnek olur. " diye konuştu.
"Yaşanacak problemler ortadan kalkıyor"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran ise yüz tanıma sisteminin ilk uygulamasının üniversitelerinde hayata geçirilmesinden mutluluk duyduklarını söyledi.
Kuran, "Denetimli serbestlikten yararlanan kişilerin topluma kazandırılması esnasında iş yerlerinde yüz tanıma sisteminin uygulanmasıyla bu kişilerin hiç kimseyle muhatap olmaksızın görevlerini yapma imkanı doğmuş oldu. Şu ana kadar üniversitemizde çalışan kişiler kimseyle muhatap olmadan kendilerine verilen birimlerdeki görevlerini başarıyla sürdürmektedirler." dedi.
Projenin amaçlarına ulaştığını ifade eden Kuran, üniversitede çalışma süreleri dolan kişilerin yeniden üniversitede çalışmak istediğini belirtti.
Kuran, projenin farklı kurum ve illerde de başarılı bir şekilde uygulanabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kişi mesaisine diğer çalışanlarımız nasıl geliyorsa öyle geliyor. İş yerine geç veya erken gelmesi konusunda kimseyle muhatap olmadan imza atması gibi bununla ilgili yaşanacak problemler ortadan kalkıyor. Yüz tanıma sistemiyle, kampüsün belirli noktalarına yerleştirilmiş kameralar bu kişilerin yüzlerine tanıyıp bilgiler Denetimli Serbestlik Müdürlüğündeki merkeze iletiliyor. Kişinin mesaiye ne zaman, geldiği ne zaman gittiği, nerede olduğu kampüs içinde tespit ediliyor. Kişinini mesaisine 10 dakika geç gelmesi dahi kimseyle muhatap olmadan orada elektronik olarak tespit edilmiş oluyor."
Prof. Dr. Kuran, özgün proje ile sistemin suistimal edilmesine imkan verecek her türlü uygulamaların önüne geçildiğini sözlerine ekledi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.