
İç Cephedeki Tehlike
Siyonist Aparatlar ve Milli Güvenlik Sorumluluğumuz
Milli güvenlik yalnızca sınırlarımızı korumakla sağlanmaz; iç cephede açılan gediklere karşı da uyanık olmak zorundayız. Bugün bu iç gediklerin başında gelen yapılara bir kere daha dikkat çekiyorum: Mason locaları, Rotary kulüpleri ve Lions kulüpleri. Görünürde sivil toplum, hayırseverlik ve kültürel gelişim maskesi altında faaliyet gösterseler de, bu yapılar tarih boyunca emperyalist ve Siyonist hedeflerin iç aparatı olagelmiştir.
Sessiz ve Derinden Gelen Tehdit
Osmanlı’nın son döneminden bu yana emperyalist odaklar, doğrudan işgalin ötesinde içerden yıkıcı organizasyonlarla hedeflerine ulaşmayı tercih etmiştir. Mason locaları, 18. yüzyıldan itibaren özellikle Batı merkezlerinde doğup gelişen ve dünya geneline yayılan yapılar olarak bu stratejinin önemli taşeronlarıdır. Türkiye’de de Tanzimat’tan itibaren batıcılaşma, elitist yapılarla toplumu dönüştürme ve milli iradeyi zayıflatma amacıyla örgütlenmişlerdir.
Rotary ve Lions kulüpleri ise 20. yüzyılda benzer bir işlev üstlenmiş; sosyal hizmet, eğitim ve kültür adı altında seçkinci bir çevre inşa ederek toplumsal mühendislik faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. Bu yapıların birçoğu, uluslararası üst kurulları vasıtasıyla İsrail’in çıkarlarına doğrudan ya da dolaylı hizmet eden ilişkiler ağı içindedir.
Bu yapıların;
• Devlet kurumlarında nüfuz oluşturma,
• Toplumun değer yargılarını dönüştürme,
• Ekonomik kaynaklar ve stratejik bilgiler üzerinde denetim kurma,
• Genç kuşakların zihinsel kodlarını değiştirme
gibi faaliyetleri, sadece sosyolojik bir mesele değil, doğrudan bir milli güvenlik sorunudur. Küresel sistemin İsrail merkezli Siyonist politikalara alan açmak için bu tür yapılara biçtiği rol, bugün her zamankinden daha belirgindir.
Bu noktada Sayın Devlet Bahçeli’nin şu uyarısı hepimizin zihninde yer etmelidir:
“Her an tedbir ve teyakkuz halinde olmak coğrafyamızın bize yüklediği sorumluluktur.”
Ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şu duası her zaman rehberimiz olmalıdır:
“Allah ülkemizi ihanetlerden korusun.”
Artık Gereken Yapılmalı
Milli güvenliğimiz açısından devletimiz ve ilgili kurumlarımız şu adımları ivedilikle atmalıdır:
• Bu yapıların faaliyetlerinin yasaklanması ve kapatılması,
• Geçmişten bugüne tüm üye listelerinin detaylı biçimde çıkarılması ve arşivlenmesi,
• Üyelerin mal varlıklarının, yurtiçi ve yurtdışı hesap hareketlerinin titizlikle incelenmesi,
• Adli ve idari soruşturmaların vakit kaybedilmeden başlatılması.
Bu adımlar yalnızca güvenlik bürokrasisinin değil, toplumun her katmanının ortak sorumluluğu olarak görülmeli; medya ve akademi bu konuda bilinçlendirme görevini hakkıyla yerine getirmelidir.
İç Cephede Direnç İnşa Etmek
Görünürde sivil toplum, perde arkasında sinsi hedefler… İşte bu yapıların özeti budur. Küresel güçlerin oyun planında her zaman içerideki aparatlar kullanılmıştır; bugün de farklı değildir. Milli iradenin, milli güvenliğin ve toplumsal dokunun korunması, iç cephedeki bu gediklerin kapatılmasına bağlıdır.
Devletimiz ve milletimiz bu noktada her türlü hazırlığını tamamlamalı ve harekete geçmelidir. Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.
Zeynep Ceyda Akduman
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.