İçişleri Bakanı Soylu, 24 ilden 200 kadın muhtarın katılım sağladığı Kadın Muhtarlar 3. Genel Kongresi’ne katıldı. Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde bulunan Gölbaşı Vilayetler Evi’nde gerçekleşen kongrede konuşan Bakan Soylu, “15 Temmuz’a kadar İçişleri Bakanlığı’ndaki kadın kaymakam sayısı 35’ti. 15 Temmuz’dan sonra Cumhurbaşkanımızın talimatı ile gaza bastık şimdi 85. Yakında alacaklarımızla birlikte 100’ü aşacağız. Bu mülki idare tarihinde bir devrimdir. Öyle kolay bir işte değildir” diye konuştu.

KADIN MUHTARLAR DAHA EĞİTİMLİ

Kadın muhtarların erkek muhtarlara oranla daha iyi bir eğitim seviyesine sahip olduğuna dikkat çeken Soylu, “2004 yılında sadece 117 kadın muhtarımız vardı. 21’inci asrın başına biz 117 kadın muhtarımızla girdik. Bugün ise kadın muhtar sayımız bin 123. Bu hakikaten alkışlanacak ve takdir edilecek bir gelişme. Türkiye’nin bu konuda nasıl bir istikamette olduğunun da en temel göstergelerinden bir tanesidir. Toplam 50 bin 340 muhtarımız içerisinde bu sayıda arzu ettiğimiz seviyede değil. Bunu daha da yukarı çekmemiz gerekir. Kadın erkek dengesi açısından ifade ediyor değilim. Muhtarlıklarımızda üretilen hizmet kalitesi anlamında, sahada elde ettiğimiz sonuçları ve kadınlarımızın buradaki başarısını gördüğümüz için bunu tüm yüreğimle ve objektifliğimle söylemeye çalışıyorum. Bin 123 kadın muhtarımızın 308’i ikinci dönem, 100’ü üçüncü dönemde, 9’u dördün üstünde dönemlerinde görev yapıyor. Tüm muhtarlarımızda lise mezunu oranı yüzde 16. Kadın muhtarlarda ise yüzde 35,3’tür. Yüksekokul ve lisans mezunu olanların oranı tüm muhtarlarda yüzde 2,7 kadın muhtarlarımızda ise yüzde 13,9’dur” ifadelerine yer verdi.

TÜRKİYE'NİN GÜCÜNÜ GÖRDÜLER

Türkiye’nin zorluklardan daha da güçlenerek çıktığını söyleyen Soylu şunları kaydetti “Üzerimizde oluşturulmak istenen küresel baskıyı hepimiz izliyoruz ve yakından takip ediyoruz. Düzensiz göçle olsun, terörle olsun, farklı operasyonlarla olsun bizi bir cendereye sokmak ve yönetmek istiyorlar. Burada muhalefetin tavrını üzüntüyle karşıladığımı ifade etmek isterim. Her meseleye karışıp pişmiş aşa su katan 10 büyükelçiye bir kere ‘haddinizi bilin’ deselerdi. Bizim ülkemizin iç işlerine karışmak kimin haddine. Sabahtan akşama kadar hukukun üstünlüğü teraneleri atıp hukuka müdahale etmek, bir vesileyle sizin sözünüzün veya gücünüzün gereğimi? Bunu yapabilme hakkına sahip misiniz? Elbette eleştirilebilirsiniz. Siyasetin gereğidir, bazen yerden yere vurulabilirsiniz. Biz buna varız. Ama Bütün bunların yanı sıra mesele milli mesele olunca hep beraber bir arada bir yumruk gibi olmak zorundayız. Neyse ki onlarda geri adım atmak zorunda kaldılar. 10 büyükelçi ve o ülkelerde Türkiye’nin gücünü bir vesile ile görmüş oldular. Biz kendimizi başkasına yönettirmeyiz. Biz kendimizi döviz kurlarına da yönettirmeyiz, 10 tane büyükelçiye de yönettirmeyiz. Bizi ancak milletin iradesi ile seçtiği insanlar yönetirler, kararı da millet iradesi verir.”