Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı Psikiyatr Melih Nuri Karakurt, son dönemlerde intihar olaylarının arttığını kaydederek, konu hakkında açıklamalarda bulundu. İntihar yaşının 9’a düştüğünü ifade eden Karakurt, “Tüm dünyada olduğu gibi ergen intihar ve intihar girişimleri de giderek artmakta. Biz de kliniğimizde son dönemlerde bu vakaları sıklıkla görüyoruz. Tabi Samsun özelinde bu rakamlar maalesef ki net değil ama şunu çok net ifade edebilirim ki ergenlik döneminde kazalardan sonra görülen en sık ölüm nedeni maalesef ki intihardır” dedi.

UYARILARI CİDDİYE ALIN

İntihar girişimlerinin kesinlikle dikkat çekmek için yapılmadığını ve ciddiye alınacak bir eylem olduğunu ifade eden Karakurt, “Ergenlik çağı intiharları ile ilgili en çok bilinen şehir efsanelerinden biri de bu davranışın dikkat çekme çabası veya “yardım çığlığı” olduğudur. Her ne kadar ölmek istediğini yazan ve söyleyen genç, bunu gerçekten istemese de bu uyarıyı ciddiye almak gereklidir. Tabi ki her intihar söylemi neticeye ulaşmaz ancak bu risk alınamayacak kadar önemlidir. İntihar için risk faktörlerini şöyle sıralayabiliriz; yakın zamanlı ciddi kayıp, psikiyatrik hastalık, geçmişte olan intihar girişimleri, alkol ve madde kullanımı, aile içi stres, sosyal destek yoksunluğu, akran zorbalığı, ateşli silahlara erişim kolaylığı, göç ve yabancılık” diye konuştu.

KURULAN CÜMLELER İPUCU VERİYOR

İntihar belirtilerinin herkese göre değişkenlik gösterdiğini ifade eden Karakurt: “Bazı belirtiler bize intihar için alarm verse de bunlar her gence göre değişkenlik gösterebilir. Eğer bir genç, son zamanlarda çok daha üzgün, içe çekilmiş, endişeli, huzursuz ve apatik (önceden zevk aldığı uğraşlardan artık aynı zevki alamamak) hissediyorsa, intihar açısından endişelenmelisiniz. Ayrıca uyku değişiklikleri, öfke nöbetleri, zamansız ağlamalar, sürekli ölümden bahsetmek de alarm semptomlarından biridir. İntihar riski olan gençler genellikle ölümden bahsetmezler. Ama konuşma sırasında bunun ipuçlarını algılayabilirsiniz. Örneğin “Keşke hiç doğmasaydım” “Birden ortadan kaybolsam” “Bir kazaya uğrasam”, “Keşke araba çarpsa da kurtulsam” gibi cümleler kullanabilir” şeklinde konuştu.

9 YAŞINDAN SONRA RİSK ARTIYOR

Ailelerin çocuklarıyla iletişimlerinin güçlü olması gerektiğini sözlerine ekleyen Karakurt, “Aile içi iletişim ve sosyal destekler en önemli koruyucu faktörlerden biri. Diğer durum ise intihar riskini önceden şüphelenip ailelerin bir uzmandan yardım istemesi. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki erken müdahale ve terapi intiharı önlüyor. Diğer önemli konu ise okul ve öğretmenlerin özellikle liselerde intihar ve intihar girişimi üzerine bilgi sahibi olması ve bu konuda var olan riskleri önceden saptamasıdır. Tabi intihar eylemi özellikle genç popülasyonda fazla olmasına karşın ender de olsa okul çağı çocuklarda da gözlemleyebiliyoruz. Özellikle 9 yaştan sonra risk artıyor.”

Ayşe KUŞCU KAYA