1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Karaaslan Habertürk’e konuk oldu
Karaaslan Habertürk’e konuk oldu

Karaaslan Habertürk’e konuk oldu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Habertürk’e konuk oldu. Yassıada Müzesi'nin mimarı Karaaslan, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi

A+A-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Habertürk’te katıldığı programda önemli açıklamalar yaptı. Habertürk'te Kübra Par'ın sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yassıada Müzesi mimarı Çiğdem Karaaslan, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Karaaslan, "Burada Kimi zaman kalp atışlarını duyacağız, kimi zaman 5 ay boyunca kimseyle konuşmamayla verdiği çıldırtan sessizliği yaşayacağız. Bir zaman tüneli olacak. Orada ayak sesleri duyacağız. Kendimizi bambaşka bir mekanda bulacağız" dedi.

FİKRİN MİMARI ERDOĞAN

Karaaslan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Projenin fikrinin mimarı Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan. Bu Pazar günü sayın Cumhurbaşkanımızı ve gazetecileri Yassıada'da birlikte ağırlayacağız. Adayı hepimiz biliyoruz. İstanbul'a çok yakın ama gözlerden uzak bir durumu da var. Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken bunu gündemine aldığını biliyoruz. Önümüzdeki günlerde iç tasarımlarında tamamlanmış olmasıyla birlikte son bulacak. Bir dönem sosyal medyada bu fotoğraflarla algı operasyonu oluştu. 1995 yılında İstanbul Üniversitesi'nin adadan ayrılması üzerine ada terkedilmiş bir konuma yerleşti. Adanın bitkisel dokusunu biliyoruz. 20 yıl içerisinde bu bitkilerin devleştiği, yukarıdan baktığımızda yemyeşil bir görüntü olduğunu biliyoruz. Şu doğru değildi, ada yemyeşil bir ada değildi, ciddi anlamda yapı stoğunu barındırmaktaydı. İçinde 8 katlı yapıların da olduğu subay gazinosu ve spor salonları vardı. 592 kişilik Demokrat Parti yargılanmaların olduğu bir adadan bahsediyoruz".

ADANIN BİRİKTİRDİĞİ ACILAR VAR

Tarihi yapıların hepsi korunduğunu kaydeden Karaaslan:  “Yüksek yapılar yıkıldı. Adada aynı zamanda şatolar var. Osmanlı döneminde bir İngiliz sefirinin adayı aldığını biliyoruz. Darbe sonrası süreçte yaşananların hala mekanın ruhunda gizli kalmış olduğunu söyleyebiliriz. Bazı binalar birebir olarak tekrar yapıldı. Yargılamaların yapıldığı spor salonu yıkılmak üzereydi, aynısını yeniden inşa ederek geleceğe ışık tutması açısından yaşatacağız.  Adada belli oranda var olan büyük ve nitelikli ağaçlar korundu. Alınan alınan bazı araçların yerine kat be kat ağaç kondu. Peyzaj devam ediyor. Yapısal olarak artık mimari yapılar neredeyse bitti. Adan Yassıada ama aslında yaslı bir ada. Adanın biriktirdiği acılar var. Adanın yüzölçümünden çok daha fazlası ve ağırlığı var. Demokrasimizde 1960 darbesi ve sonrasında yaşanılanların büyük etkisi var. Gelecek nesillerle bu ada vasıtasıyla bütün bu yaşanmışlıkların buluşması mekanla insan ilişkisi açısından önemli” diye konuştu

OTELDE LİDERLER AĞIRLANACAK

"Adada 24 saat ziyaret olacağını ifade eden Karaaslan: “27 Mayıs platosu olarak orada yaşananları birebir göreceğiz. Bir müzemiz olacak. Aynı zamanda bir otel var. Kimi zaman dünya liderlerini de ağırlayacağımız büyük çaplı organizasyonlarda verilecek mesajların buradan verilmesini çok önemsiyoruz. Buraya yapılan otel eğlence oteli değildi. Ada şartları oraya ulaşabildiğiniz gibi aynı gün dönüşünüz mümkün olmayabilir. O yüzden kalmayı tercih edecekler için otelin varlığı önemli. Uluslararası çaplı operasyonda ev sahipliği yapması açısından da önemli. Bu tür organizasyonlar bazen sabah başlayıp akşam bitmez. Şu anda TOBB tarafından ada yapılıyor. Mekansal düzenlemeler tamamlandıktan sonra hayata geçecek. Projenin ne kadara mal olduğuyla ilgili birtakım teknik detaylarla ilgili Pazar günü kapsamlı bilgi verilecek. İstanbul'a çok yakın bu ada. İstanbul'daki bir ihtiyacı karşılaması bakımından çok talep göreceğini düşünüyorum. Anıları ve onları yaşamak için bir çekim alanı oluşturacak. Çok önemli organizasyon, kongre ve bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapacak. Demokrasi ve özgürlükler adası çok önemli bir iddiayı barındırıyor içinde" şeklinde konuştu.

İNŞA EDİLEN YAPI MÜZECİLİKTE YENİ BİR DÖNEME İŞARET EDİYOR

Karaaslan açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Adaya ulaşım aynı zamanda keyifli bir seyahat olacak. O sözde yargılamalardaki sanıkların aileleri, gazeteciler hepsi Fenerbahçe vapuruyla bu adaya gelmişlerdi. Hikaye biraz da İstanbul'dan başlamalı. Adaya yolculuğun adada yaşanılacaklarla ilgili ipucu vermesini önemsiyorum. Bu adadaki müzecilik anlayışı alışılagelmiş müzeciliğin çok ötesinde olacak. Bu adada yaşanılanlar ve o duyguyu bize hissettirecek, izleyici olmadan öte bir parçası olacağız. Spor salonunda duruşma anının bir parçası olacağız ve o duyguyu yaşayacağız. Merhum Adnan Menderes'in hayatını izlerken o duyguyu yaşayacağız. Müzecilikte yeni bir dönem diyebiliriz.  Dünyada da uygulamaları var. Adnan Menderes'in doğumundan itibaren, çocukluğu, yaşadığı başarılar, kazandığı müthiş zaferler ve arkasından Yassıada gibi bir hikaye var önümüzde.”

GENÇ NESİL DAHA İYİ ANLAYACAK

Müzenin bir zaman tüneli olacağını sözlerine ekleyen Karaaslan: “Kimi zaman kalp atışlarını duyacağız, kimi zaman 5 ay boyunca kimseyle konuşmamayla verdiği çıldırtan sessizliği yaşayacağız. Onun hayat hikayesini izlerken biz de aslında bunun parçası olacağız. Sahip çıkmak için anlamak lazım, anlamak için bu ada bize müthiş bir fırsat sunacak. Gelen her bir kişinin kendi demokratik haklarını kullanarak bir yandan da bir başka şeyin gözlemcisi olduğunu göreceğiz. Burada farklı efektler kullanılacak, oy sandıkları farklı bir şekilde karşımıza çıkacak. Dışarıdan gelen birisinin 'görmeden gitmemeliyim' diyeceği bir çekim merkezi olacak. Bir zaman tüneli olacak. Orada ayak sesleri duyacağız. Kendimizi bambaşka bir mekanda bulacağız. Genç neslin çok daha iyi anlayacağını gelecek yüzyıla çok güçlü bir deneyim bırakacağını düşünüyoruz. Çok güçlü bir arşiv var. Hem devlet kaynaklarında hem elimizde olanlar hem daha ortaya çıkacaklar var. O döneme ışık tutacak birikim var" ifadelerini kullandı.

ŞATO BİZİ GEÇMİŞE GÖTÜRECEK

Karaaslan şunları söyledi: “Adanın her bir metrekaresinde sanatın, tasarımın bize farklı mesajları olacak. Demokrasi feneri var mesela. İstanbul'la görsel ilişkisi havalar güzel olduğunda olan bir ada. Denize ışık vermesini bu adanın önemli sembollerinden biri olarak görüyoruz. Şato yapıları bizi daha da geçmişe götürecek. Adada çok özel temalarla birlikte oluşturulmuş alanlarda vakit geçirmek, sohbet etmek mümkün olacak. Hem günübirlik ziyaretçiler hem de adada kalmayı tercih edenler için olacak. Bu adanın güçlü bir iddiası olacak. Aynı zamanda Türkiye'nin yıllar içinde yaşadığı demokrasiyi, özgürlükler açısından gelmiş olduğu iddianın mekana dönüşmüş hali olacak. Adayı bugün milyonlarca insanla paylaşılmış olmak tarihe, mirasa ve anılara sahip çıkmaktır.”
 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.