MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Diyanet İşleri Başkanı'na destek
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türk milleti Müslüman bir millettir. Diyanet İşleri Başkanı’nın duasına tahammül edemeyenler Atatürk’e ve laikliğe savaş açıldığını iddia edecek kadar izan ve insaflarını kaybetmişlerdir” dedi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘Diyanet İşleri Başkanı’nın yeni Yargıtay binasının açılışı esnasında yaptığı duadan rahatsız olanlar’ konulu açıklamada bulundu. Bahçeli açıklamasında, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’un Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın destansı zaferiyle gücüne güç kattığını, 14 gün içinde İzmir’in düşman işgalinden temizlenmesiyle hedefine ulaştığını vurguladı.
TÜRKİYE MÜSLÜMAN BİR ÜLKEDİR
Adli yılın başlaması münasebetiyle ve aynı zamanda yeni Yargıtay binasının açılışı esnasında bizzat Diyanet İşleri Başkanı tarafından okunan duanın bazı çevrelerde şiddetli tepkiyle karşılanmasının ilkellik olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Türkiye Müslüman bir ülkedir. Bu manevi hakikat değişmeyecektir. Türk milleti Müslüman bir millettir. Bu yalın gerçek ihlal, ihmal ve inkar edilemeyecektir. Kulaklarında çan sesi çınlayan fikri ve siyasi yobazların, son günlerde laiklik elden gidiyor feryadı koparmaları tahammülsüzlük, inanç ve insan haklarına kategorik bir başkaldırı olarak yorumlanmalıdır. Günlerdir gazete köşeleriyle manşetlerde, haber ve tartışma programlarında felaket tellallığı ve provokasyon yapılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanı’nın duasına tahammül edemeyenler öyle bir noktaya gelmişlerdir ki, Atatürk’e ve laikliğe savaş açıldığını iddia edecek kadar izan ve insaflarını kaybetmişlerdir. Yapılan duayı karalamak maksadıyla, ‘Şeriat çığlığı, anayasal suç, Taliban'la aynı şey isteniyor’ şeklinde tevil edenler faşist ve despotik siyasi angajmanlarının kölesi haline gelmişlerdir” dedi.
İSLAM DİNİNE ALERJİLERİ TEDAVİSİ İMKANSIZ KLİNİK VAKA DÜZEYİNDEDİR
Milli ve manevi değerlerle bağları koparan, kurulmuş köprüleri bütünüyle havaya uçuran kişileri bedbahtlar olarak tanımlayan Bahçeli, “Bu bedhahların İslam dinine alerjileri tedavisi imkansız klinik vaka düzeyindedir. Müslüman bir ülkede, temeli atılan veya yeni yapılan bir binanın duayla değil de başka türlü hangi yolla açılacağını sözde laiklik bekçisi rolüne bürünen kalpazanların açıklamalarında ayrıca yarar görülmektedir. Bu niyet ve zihniyet failleri, aynı şekilde laikliğin de karşısında hizalanan, laikliği asıl manasından soyutlayan inanç ve irade muhalifleridir. Deizmin, ateizmin ve agnostisizmin pençesine düşenlerin, bir başka anlatımla kalbi katılaşıp vicdanı buz tutanların dua ve niyazlarımızdan rahatsızlık duymaları, bir kaşık suda fırtına koparmaları inancımızın iffetinden hiçbir şey kaybettirmeyecektir. İçi boş demokratikleşme ve özgürleşme çağrısı yapanların alenen ‘ateistleşme’ güzergahına kaymaları ileri düzeyde bir tehdittir” ifadelerini kullandı.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ DOĞRU BİR İŞ YAPMIŞTIR
Bahçeli açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Onlar dayatıyor ya da istiyor diye Müslüman Türk milleti hak yolundan, hidayet çizgisinden asla dönmeyecektir. Merhum Cemil Meriç’in ifadesiyle, ‘Bizim aydınımız din düşmanı değil, İslam düşmanıdır.’ Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş doğru bir iş yapmıştır. Ve desteğimiz tamdır. Onun hedef alınması bir bakıma din ve vicdan hürriyetini hedef almaktır. Laiklik Türkiye Cumhuriyeti’nin temel harcı, kilit taşıdır. Bunun üzerinden sanal korkular üretmek, toplumsal ve siyasal kutuplaşmayı derinleştirmeye çalışmak Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisidir. Dua şifadır, dua huzurdur, dua gönül enginliğidir, dua berekettir, dua Allah’a yaklaşmak ve yakınlaşmaktır. Duadan korkan manevi değer kaçkınlarının bile hayatlarının son etaplarında duaya ihtiyaçları vardır, bununla birlikte mezarlıklara ve musalla taşlarına bakmaları ibret almaları için yeterlidir. Barzani lobisine dönüşen, PKK’nın arabuluculuğuna soyunan CHP’nin, girdiği zillet tünelinin tesirinden bir nebze de olsa uzaklaşıp milli ve manevi değerlerimize saygı duyması samimi tavsiyemizdir. Müslüman mahallesinde misyonerlik yapmaya, koynunda haç taşıyıp dualarımıza kulp takmaya hiç kimse heves etmemelidir. Ne inancımıza, ne imanımıza, ne duamıza ne de dinimize ve milletimize asla kötü söz söyletmeme irademizi sonuna kadar koruyacağımızı muhataplarının ve müzmin münafıkların bilmeleri kendi hayırlarınadır. Diyanet İşleri Başkanı üzerinden Cumhur İttifakı’nın duruşunu, Türkiye’nin milli ve manevi dengesini sarsmayı planlayanlar elbette başaramayacaklar, kazdıkları kör kuyuya düşmekten de kurtulamayacaklardır.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.