OMÜ'de şaşkınlık yaratan görevlendirme
Ondokuz Mayıs Üniversitesi bünyesinde görev yapan Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil'e verilen çok sayıda görev ''Başka hoca mı yok'' dedirtti
Ondokuz Mayıs Üniversitesi bünyesinde kalp ve damar cerrahı olarak görev yapan Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil'in, Hukuk, Tıp ve İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesinde hocalık yapmasının dışında, OMÜ yönetimi tarafından bir çok makama görevlendirilmesi şaşkınlık yarattı. Prof. Keçeligil'in Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanlığı'nın yanı sıra Hukuk Fakültesinde dekan vekilliği ve Adalet Meslek Yüksekokulunda Müdür Vekilliğinde görevlendidlmesi ''Başka hoca mı yok?'' sorusunu akıllara getirdi.
İhlas Haber Ajansı'ndan Erdi Demür'ün haberine göre Kalp ve Damar Cerrahı olan Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil, hem doktor hem hukukçu hem dekan hem müdür hem de hoca olarak birçok alanda başarıyla görev yapıyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) bünyesinde görev yapan Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil, farklı alanlarda üstlendiği birçok görev ile diğer insanlardan ayrılıyor. Prof. Dr. Keçeligil, 30 yıldır kalp ve damar cerrahı olarak çalışmanın yanı sıra Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesinde dekan vekilliği, Adalet Meslek Yüksekokulunda Müdür Vekilliği, Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanlığı, Hukuk, Tıp ve İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesinde de hocalık yapıyor. Birçok farklı görevi başarılı bir şekilde yerine getiren Hasan Tahsin Keçeligil, günleri ve saatleri çok iyi ayarlayarak bütün görevlerin üstesinden gelebiliyor.
“Zevkli bir zorluk”
Görev aldığı alanlarda zevk alarak çalıştığını ifade eden Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil, “Hem hukuk hem de tıp alanında akademik çalışmalarımı sürdürüyorum. Her iki alanın da insanlara hitap etmesi bakımından önemli alanlardır. 2,5 yıldır OMÜ bünyesindeki Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi’nde dekan vekilliği görevini yürütüyorum. Hukuk Fakültesinde derslere giriyorum. Aynı zamanda Adalet Meslek Yüksekokulu Müdür Vekilliğini yürütüyorum. Yine Adalet MYO’da derslere giriyorum. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde de derslere giriyorum. Tıp Fakültesinde de kalp ve damar cerrahisi alanını ilgilendiren derslerde bulunuyorum. Aynı zamanda Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanlığı görevini de yürüttüğüm için bu alanda da bloklar işliyorum. Zorluk oluyor ama bu zevkli bir zorluk. Gününüzü çok iyi planlayarak bu işlerin üstesinden gelebiliyorsunuz. Haftadaki günleri ve gün içindeki saatleri çok iyi planlayabilirseniz bütün bu işleri yetiştirebiliyorsunuz. Bir de zevk alarak yapıyorsanız, çok fazla bir yorgunluk hissetmiyorsunuz” dedi.
“Tıp ve hukuk alanındaki çalışmalarım devam edecek”
Tıp ve hukuk alanında kendisini daha da geliştirerek, çalışmaya devam edeceğini belirten Hasan Tahsin Keçeligil, “Hekimlik konusu, lise eğitimimizi aldığımızda fen bilimlerine olan ilgimizden dolayı tıp alanına girmemizle başladı. Daha sonra da kalp hastalıklarına olan ilgimden dolayı da kalp ve damar cerrahisini seçtim. Çocuk kalp ve damar cerrahisi alanında da yoğunlaştım. Çünkü lenf ve damar cerrahisi düzeltici ameliyatların çok sayıda yapıldığı, çok yüz güldürücü sonuçların alındığı bir alandır. İlgim o yöndeydi. Hukuk alanı ise tamamen farklı. Tıpta uzmanlık eğitimi aldığım yıllarda hem toplumda hem de meslek ortamında adalet konusunun çok önemli olduğunu gördüm. Hukukun insanların hayatının her noktasında yer alan bir alan olduğunu fark ettim. Giderek hobi düzeyinde hukuk alanında kaynaklar okumaya başladım. Daha da ilerleme ihtiyacını duydum. Böylece hukuk eğitimini bitirdim. Daha sonra yüksek lisans yaptım. Kamu hukuku alanını seçtim. Anayasa, idare ve ceza hukuku gibi alanlara ilgim olduğu için bu alanlardaki çalışmalarımı hala sürdürüyorum. Bundan sonraki süreçte de hukuk alanındaki çalışmalarımı sürdüreceğim, tıp alanının da bulunduğum kurumda çalışmaya devam edeceğim. Görev aldığım her alanda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğim" diye konuştu.
“Tek bir şeyle uğraşmak monotonluğa yol açabiliyor”
Birçok alanla uğraşmanın, insanlarını monotonluktan uzaklaştırdığını dile getiren Keçeligil, şunları söyledi:
“Bazı günler hem Tıp Fakültesinde hem Hukuk Fakültesinde işlerim olabiliyor. Sabah Tıp Fakültesinde hasta ile ilgili çalışmalarımızı sürdürürken, olağan dışı bir gelişme oluyor ve Hukuk Fakültesine geçmemiz icap ediyor. Öyle bir durumda hızlı bir şekilde buraya ulaşıyoruz. Böylece günün yarısı tıpta diğer yarısı da hukukta geçmiş oluyor. Bu zaman zaman yaşadığımız bir durum. Kişiler neyi seviyorsa, onunla çalışıp uğraşmalılar. Tek bir şeyle uğraşmak, monotonluğa yol açabilir. Birden fazla alanla uğraştığınızda kafanız daha farklı şeylerle meşgul oluyor. Böylece monotonluğa düşmüş olmuyorsunuz. Hukuk, bütün insanların önünde yeni ufuklar açıyor. Hayatımızın her noktasında hukuka ilişkin işlemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bütün vatandaşlarımızın yurttaşlık bilgisi şeklinde temel hukuk bilgisine sahip olması gerektiğine inanıyorum.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.