Yapı üretiminin ve yapı denetiminin uzmanlık gerektirdiğini söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü, geçtiğimiz günlerde Kartal’da çöken bina sonrası bunun öneminin bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Samsun’da da bazı binaların risk altında olabileceğini kaydeden Öncü, olası bir deprem karşısında binaların pek çok yıkım ve can kaybının olabileceğini belirtti.

TABUTLARINI SATIN ALIYORLAR
İmar barışına müracaat eden vatandaşların kendi tabutlarını satın aldıklarını kaydeden Öncü, “Bu konunda haklı çıkmaktan dolayı çok üzgünüz. Kartal’da çöken bina bir sarsıntı sonucu çökmedi.  Kontrolsüz, kaçak, mühendislik hizmeti alınmadan yapılan binalar, imar affı ile destekleniyor. Ve ortaya çok üzücü sonuçlar çıkıyor. Vatandaşlar, imar affı ile kendi tabutlarını satın alıyorlar” diye konuştu.

EN RİSKLİ İLKADIM 
Samsun’un da risk altında olduğunu belirten Öncü, “Türkiye topraklarının yüzde 95’i, nüfusun ise yüzde 98’i deprem riski altında. Samsun’da Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alıyor. Burada olacak orta ve üstü depremlerde imar barışına girmiş uygunsuz yapıların yıkılması ve can kayıplarının yaşanması çok olası bir durum. Bu yapılar istisnasız yıkılmaya aday. Şehrin en eski yerleşim bölgesi olan İlkadım, Atakum ve Canik’e göre risk altında. Yeni yapılan yapılar, eski yapılara göre malzeme ve proje anlamında kat be kat güvenli diyebiliriz ” şeklinde konuştu.

BÖLGESEL DÖNÜŞÜM OLMALI
Parsel bazında kentsel dönüşüm yerine bölgesel bazda kentsel dönüşüm projelerinin hazırlanması gerektiğini sözlerine ekleyen Öncü, “Bugün yetkililer kentsel dönüşümün önemi ne kadar arttığını söylüyor. Ancak, bugün kentsel dönüşüm diye yapılan şey Samsun merkezde de  dahil eğer yeni bir rant üretiyorsa kolaylıkla yapılıyor. Müteahhit geliyor, eski bir yapıyı alıyor, yenisi yapıyor. Oysa ki parsel bazında, apartman bazında ya da  yapı bazında kentsel dönüşüm yerine, bölgesel bazda kentsel dönüşüm projeleri hazırlanması lazım. Bunun için de mevcut yapıların durumları tespit edilip, buna göre riskli yapıları gruplar halinde belirleyip, buraların dönüştürülmesi konusunda çeşitli teşviklerin yapılması lazım. Kentsel dönüşüm maalesef, ticari ranta terk edilmiş durumda.”
Ayşe KUŞCU KAYA