Özel Erdoğan’ın açtığı dava hakkında: Mağduriyet yaratmaya çalışıyorlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özel ve İBB Başkanı İmamoğlu'nun Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından kendisine yönelik söylediği sözler nedeniyle Özel ve İmamoğlu'na 1 milyon liralık tazminat davası açtı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Ekim’de Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına ilişkin yaptığı konuşmasında, “Ne yazık ki her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz. Bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ahmet Özer başkanımızı, uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp Esenyurt’u kayyuma emanet ettiler” ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İmamoğlu’na 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Özgür Özel, partisinin İstanbul’daki kapalı oturumu sonrası konuya dair açıklamalarda bulundu. Özel, Erdoğan’ın kendisine yönelik tazminat davası açmasının önceki yıl içerisinde sabredememiş olmasından kaynaklandığını belirtirken, “Gerçekten sayın Erdoğan geçen sene 5 Kasım’dan bu sene 5 Kasım’a kadar, yani benim genel başkanlığım döneminde, benim ona tazminat davası açmamasının önemli bir adım olacağını düşünüyordum ama 5 Kasım’a kadar sabredememiş” dedi.
Özel, AK Parti’nin normalleşme vurgusuna da dikkat çekerek, “AK Partililer söylüyor. ‘Efendim normalleşme CHP’ye yarıyor’. Bizi normalleşme sürecinin dışarısına çıkarmak için adımlar atıyorlar. Aslında en sert eleştirileri yapıyoruz ama kelimeleri seçerken hakaretten, küfürden uzak duruyoruz. Bunu hepiniz takip ediyorsunuz. Bunun bize yaradığını söylüyorlar ve normalleşme sürecinin dışarısına bizi çıkarmak için adımlar atıyorlar” ifadelerini kullandı.
Özel, şöyle konuştu:
“Hakaret duymadan duymuş gibi yapıp dünkü konuşmadan hakaret çıkarıp sanki eden o değilmiş, mağdur olan Esenyurt ve CHP adayına oy verenler değilmiş gibi kendisine bir mağduriyet devşirmeye çalışıyor. Taktik bir hamledir. Bu tip taktik hamleleri Erdoğan’dan çok gördük.
Darbecilikle suçlamışız, terör örgütü üyesi olmakla suçlamışız. Ahmet Özer’i 10 yıl geriye dönüp bakıp da 10 yıl öncesindeki telefon görüşmelerinde bir terör örgütü mensubu ile konuşmaktan terörist yapıyorsanız sizin grubunuzda Fethullah Gülen ile ya da Gülencilerle telefon konuşmayı bırakın, aynı tepsiden maklube kaşıklayanlar herhalde milletvekili olmasalar grup kuracak sayıyı bulamazlar.
Bunu söyleyince sen bize terörist mi dedin? Ya terörist demedim senin yaptığın terör tanımını size uygularsak size de terörist derler dedim. Bunu anlamayıp bir algı yönetimine kalkışmak gerçekten anlaşılır bir mevzu değil. Sayın Erdoğan’ın kapasitesi sabah da söyledim, Hitler ve ekibinde olsa, teşbihte hata olmaz, dönecekler Berlin’e Rus ordusu girerken koşacaklar toplama kamplarında tuttuklarına diyecekler ki, ‘Gün birlik ve beraberlik günüdür, hepimiz aynı gemideyiz.’ Kardeşim gücü eline geçirdiğinde düşman hukuku uyguluyorsun, gücü elinden gittiğinde veya bir risk gördüğünde dönüyorsun, ‘Hadi hep beraber Türkiye olalım’ diyorsun. Burada bir samimiyet yok.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.