Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşegül Atmaca, Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Salonu'nda "Hadi Samsun obeziteye karşı hep birlikte" sloganıyla düzenlenen konferansta, obezitenin dünyada yaygın ve yetişkinlerin yanı sıra çocukları da etkileyen kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Obezitenin, sağlığı bozabilecek aşırı yağ birikimi olarak tanımlandığını belirten Atmaca, en kolay tanının ise vücut kitle endeksine bakılarak konulabileceğini anlattı.

Obezitenin tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, yağlı karaciğer hastalığı gibi pek çok kronik hastalığa neden olduğunu vurgulayan Atmaca, "Obezite bireylerde; kanser gelişimi, safra taşları, kısırlık, astım ve solunum yolu hastalıklarına, uyku apnesine daha sık rastlanır. Ayrıca kas iskelet sistemine ait pek çok mekanik yakınma ve depresyon, duygu durum bozuklukları gibi ruhsal hastalıklar da sık görülür" diye konuştu.

Prof. Dr. Atmaca, sağlıklı şekilde kilo vermenin birçok hastalık riskini azaltacağına işaret ederek, bir kilo vermenin kan basıncını düşürdüğünü, 5 kilo vermenin diyabet riskini yüzde 55, kireçlenme riskini yüzde 50, 11 kilo vermenin ise obstrüktif uyku apnesi riskini yüzde 76 gerilettiğini dile getirdi.

Obezitenin bireylerde sosyal ve psikolojik sorunlara da yol açtığının altını çizen Atmaca, şunları kaydetti: "Toplum içinde kendini rahat hissetmeyen, dışlanan veya hor görülen obeziteli bireyleri yaşamla barıştırmak, tedavi sürecine girmeleri konusunda motive etmek için hepimize görev düşüyor. Obezite, multidisipliner yaklaşım gerektiriyor. Obezite tedavisindeki kilit yol, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliğinin kazanılmasıdır. Tedavinin her aşamasında hekim, hemşire, diyetisyen, psikolog ve ailenin iş birliği içinde olması gerekmektedir. Obezite, sadece kozmetik bir sorun değil, karmaşık ve çok faktörlü bir hastalıktır. Obezite tedavisinde sırasıyla egzersiz, diyet, davranışsal tedavi, ilaç ve cerrahi yöntem gelir."