Savcı Soğukpınar: Kuş fotoğrafçılığı benim için tutku
Samsun Cumhuriyet Savcısı Vedat Soğukpınar, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde çektiği fotoğraflarlarla adından söz ettiriyor. Kuş fotoğrafçlığının büyük bir tutku olduğunu kaydeden Soğukpınar, çektiği fotoğraflarla kuşları ölümsüzleştiriyor
Samsun Cumhuriyet Savcısı Vedat Soğukpınar, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde birbirinden renkli kuş türlerini fotoğraflıyor. Günün ilk saatlerinde kamuflaj kıyafetleriyle deltadaki yerini alan savcı Soğukpınar, bazen bir kuşu fotoğraflayabilmek için hava sıcaklığına aldırış etmeden saatlerce hareketsiz bekliyor.
5 YILDIR KUŞ FOTOĞRAFLARI ÇEKİYORUM
Soğukpınar, fotoğraf merakının doğa fotoğrafları çekerek başladığını, daha sonra kuşların fotoğraflarını çekmeye başladıklarını söyleyen Soğukpınar, "Yaklaşık 5 yıldır kuş fotoğrafçılığı yapıyorum. Kızılırmak Deltası'nın kuş sayısı bakımından zengin olması beni kuş fotoğrafçılığına itti. İzin günlerinde herkesin uyuduğu saatlerde soluğu deltada alıyorum" diye konuştu.
DOĞA ENERJİ VERİYOR
Kuşları fotoğrafladıktan sonra saat 9.00-10.00 gibi evine döndüğünü anlatan Soğukpınar, şöyle devam etti: "Yargı mensupları olarak yoğun tempoyla çalışıyoruz. Üzerimizdeki negatif enerjiyi atabilmek için sosyal aktivitelerde bulunmak gerekiyor. Doğayla, temiz havayla, kuşlarla baş başa olmak iyi bir enerji almamıza vesile oluyor. Doğaya çıktığımda kuş fotoğrafı çektiğim zaman kendimi çok zinde hissediyorum. Sabahın erken saatlerinde temiz havayı almak güzel bir duygu."
SAVAŞ FOTOĞRAFÇILIĞINA BENZİYOR
Kuş fotoğrafçılığını, savaş fotoğrafçılığına benzeten Soğukpınar, "Çünkü kuş fotoğrafı çekerken objeye nasıl durması gerektiğini söyleyemezsiniz. Bu nedenle kuşları çekerken kendimizi kamufle etmek zorundayız. Kuş fotoğrafçılığında önemli olan kuşları ürkütmemek onlara zarar vermemek" şeklinde konuştu.
BENİM İÇİN BİR TUTKU
Kuş fotoğrafçılığının kendisi için bir tutku olduğunun belirten Soğukpınar, "Kuş fotoğrafçılığı kuşları ölümsüzleştirir. Biz avcılar gibi tetiğe değil, deklanşöre basıyoruz. Avcılar kuşları öldürür, kuş fotoğrafçıları ölümsüzleştirir" ifadelerini kullandı.
GÜN DOĞMADAN İŞE KOYULUYORUM
Sabahın erken saatlerinde kuş fotoğrafı çektiğini anlatan Soğukpınar, şu değerlendirmeyi yaptı: "Güneş ışığının kuşların üzerine düştüğü saatler kuş fotoğrafçılığı için önemli saatlerdir. Gün doğmadan bir saat önce alana geliyorum. Yere serdiğim matın üzerine kamuflajımla uzanarak güneşin doğmasını bekliyorum. Önemli olan kuşları göz hizasında çekebilmek. Aynı zamanda kuş gözlemleri de yapıyorum. Kuş fotoğrafçılığı yapabilmek için onlarla ilgili bilgi sahibi olmak gerekir."
BAZI RİSKLERİ VAR
Soğukpınar, kuşları çekerken zaman zaman zor anlar yaşadığını da aktararak "Bazı riskli durumlar da oluyor. Bir gün kamuflaj ile yattığım yerde yabani arıların saldırısına uğradım. Bir kez de çamura saplandım. Tek başınaydım. Ayağımı zor kurtardım" diye konuştu.
YÜZLERCE KİLOMETRE YOL KAT EDİYORUM
Kuş fotoğrafçıları olarak en büyük şikayetlerinin deltanın içine araçla girmenin yasak olması olduğunu belirten Soğukpınar, ağır ekipmanlarını deltaya taşımakta zorluk çektiğini, çoğu zaman deltanın etrafında kuş fotoğraflamak zorunda kaldığını söyledi. Soğukpınar, bazen de farklı bir kuş türünü fotoğraflayabilmek için yüzlerce kilometre yol katederek başka kentlere gittiğini de sözlerine ekledi.
Savcı Soğukpınar, çektiği birbirinden renkli kuş fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.