Tarihi zirve sona erdi, liderlerden ortak açıklama
Türkiye'nin ev sahipliğindeki Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Zirvenin ardından liderler ortak basın toplantısında konuştu.
Toplantıda konuşan Erdoğan'a "Esed'in Suriye'deki yeri ne olacak?" sorusu soruldu. Erdoğan, "Esed'in durumunu belirleyecek olan irade Suriye halkının iradesidir. Suriye halkı kararı verecektir. Bize göre Esed, 1 milyona yakın insanı katletmiş bir insandır. Şu ana kadar yaşanan durumlar ortadadır. Hala oradaki katliamlar devam etmektedir. İnşallah bu süreç son bulmuş olur. " açıklamasında bulundu.
Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ortak basın toplantısı düzenliyor.
Cumhurbaşkanlığı Vahdettin Köşkü'nde ikili görüşmelerin ardından saat 16.20'de başlayan zirveye Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Astana platformu ile BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan de Mistura katıldı. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Zirvenin ardından liderler ortak basın toplantısında konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada "Sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ve hakim kılınması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var" dedi. "Suriye ihtilafının küresel bir sorun haline dönüşmesinin en önemli sebebi, uluslararası toplumun meseleyi yeterince sahiplenmemesidir" diyen Erdoğan, "Çok uzun bir dönem Suriye krizinden kaynaklanan sıkıntıların yükünü, Suriyeli sivillerle komşu ülkeler, çekmek zorunda kalmıştır" diye konuştu. "Verimli ve samimi istişareler gerçekleştirdik" diyen Erdoğan, "Birçok ülke, durumun vahametini, krizin etkileri sınırlarına ulaşınca idrak edebilmiştir, bu kayıtsızlığa son verilmesi gerekiyor" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, ne sınırlarında ne de Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına müsamaha göstermeyecektir" şeklinde konuştu.
PUTİN: SURİYE'DE BARIŞ, SADECE DİPLOMATİK YOLLARLA MÜMKÜN OLABİLİR
Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ortak basın toplantısı düzenliyor.
"SURİYELİLER KENDİ KADERLERİNİ KENDİLERİ TAYİN ETMELİDİRLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sonra açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Rusya'nın Türkiye'nin İran'ın Astana formatı çerçevesinde yürüttükleri faaliyetler sayesinde Suriye topraklarının büyük bir bölümü teröristlerden arındırıldı. Ve ülke adım adım barışa ilerliyor. Suriye'de barış, sadece diplomatik yollarla mümkün olabilir. Suriyeliler kendi kaderlerini kendileri tayin etmelidirler" dedi.
"ORADA ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ GİBİ GEÇİCİ BİR TEDBİR OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"
"Radikal unsurların temizlenmesi gerekiyor" diyen Putin, "Bu hedef de güncel bir hedeftir. Sayın Erdoğan ile bizim Avrupalı meslektaşlarımızı, Rus-Türk muhtırasının hayata geçirilmesiyle ilgili bilgilendirdik. Orada çatışmasızlık bölgesi gibi geçici bir tedbir olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin bu silahsızlanmış olan bölgeden, hem muhaliflerin hem ağır silahların çekilmesi için çaba sarf edeceğini ümit ediyoruz. Bizim Türk partnerimiz elinden geleni yapıyor" şeklinde konuştu.
MACRON: TÜM SURİYELİLERİN ÜLKELERİNE DÖNÜŞÜ SAĞLAYACAK BİR SİYASİ ÇÖZÜM GEREKİYOR
Suriye zirvesinin ortak basın toplantısında konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Tüm Suriyelilerin ülkelerine dönüşü sağlayacak bir siyasi çözüm gerekiyor" dedi.
Emmanuel Macron, "Bugünkü önceliğimiz tabi ki terörle mücadele. Bu mücadele alanda devam ettirilen bir mücadele. Ve hiçbir zaman bunun askeri ve siyasi bir numaralı öncelik olduğunu unutmamak gerekiyor. Terörist gruplara karşı mücadelemiz var. Bu gruplar çok vahim saldırılar gerçekleştirdi. Terörle mücadeleyi sürdürürken aynı zamanda bugün yapılacak askeri harekatların insani yardım konusunda saygı göstermemiz gerektiğini unutmuyoruz. İdlib konusunda açık şekilde söyledik. Rejimin İdlib'e yapacağı askeri saldırı kesinlikle kabul edilemez olacaktır. Burada Türkiye'nin Avrupa'nın istikrarı söz konusu" dedi.
"SURİYE'DE ASLINDA İKİ SAVAŞ SÜRE GELİYOR"
Macron, "Rusya ve Türkiye, harfiyen yerine getirilmesi gereken bir mutabakata vardılar. Biz bunu sonuç bildirgemizde de belirttik. Gerçekten İdlib'de kalıcı ateşkesin test edilmesi son derece önemli. Kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkes olmasına çok önem veriyoruz. Kimyasal silahların kullanılması kabul edilemez. Suriye'de aslında iki savaş süre geliyor. Hep birlikte teröristlere karşı sürdürdüğümüz bir savaş var. Bir de Suriye'deki rejimin kendi muhaliflerine yönelik sürdürdüğü bir çatışma. Ve bunun sonucu olarak milyonlarca sığınmacı. Bu süreç sürdürülebilir değil. Tüm Suriyelilerin ülkelerine dönüşü sağlayacak bir siyasi çözüm gerekiyor" diye konuştu.
"YENİ MÜLTECİ DALGALARINI GÖRÜYORUZ"
"Bu sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi inandırıcı ve kapsayıcı olamaz siyasi çözüm getirilmediği sürece" diyen Macron, "Bu kişiler rejimin gasplarından kaçan kişiler. Yeni mülteci dalgalarını görüyoruz. Burada her birimizin İdlib ile ilgili yaptıklarımızı ülke ile ilgili yapmazsak başka mülteci akınlarını göreceğiz. Bugün Yüksek Mülteciler Konseyi'nin belirlediği şartlar çerçevesinde gönüllü bir şekilde sığınmacıların geri dönüşünü; gerekli şartlar sağlandıktan sonra sağlayabiliriz. Konuyla ilgili olarak bir kaç milyon Suriyeliden bahsediyoruz. Aslında tüm bölgeyi ilgilendiren bir mesele bu" şeklinde konuştu.
MERKEL: DAHA FAZLA İNSANİ FELAKET OLMAMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPMAK İSTEMEKTEYİZ
Suriye zirvesinin ortak basın toplantısında konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Daha fazla insani felaket olmaması için elimizden geleni yapmak istemekteyiz" dedi.
"ELİMİZDEN GELENİ YAPMAK İSTEMEKTEYİZ"
"Burada sadece askeri açıdan değil, siyasi açıdan bir çözüm bulmak gerekiyor" diyen Merkel, "Suriye'de bir çok insani felaket gördük, nüfusun yarısından fazlası ya yurt içinde ya da yurt dışında, Ürdün, Türkiye'de olan mülteciler bulunmaktadır. Daha fazla insani felaket olmaması için elimizden geleni yapmak istemekteyiz" dedi.
"Türkiye ve Rusya arasında İdlib konusunda verimli bir çalışma gerçekleşmiştir" diyen Merkel, "Zaten silahsızlandırma açısından İdlib bölgesinde büyük bir başarı elde edilmiş bulunmaktadır. Kesinlikle kimyasal silahların kullanılmaması doğrultusunda kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Ve gerekli olan siyasi çözümün ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Anayasa Komitesi'nin yıl sonuna kadar bir araya gelmesinin önemli olduğunu düşünmekteyiz" diye konuştu.
"ÇÖZÜM ACİLİYETİ HEPİMİZİN GÖRDÜĞÜ BİR GEREKSİNİM"
Merkel, "Diğer taraftan ele aldığımız konu; sığınmacıların ülkelerine geri dönebilmeleri. BM ile sıkı bir işbirliği yapılması gerekiyor. Geri dönen insanların tutuklanmaması gerekiyor. Belli insani altyapının yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şekilde bir sükunetin olması, insanların geri dönebilmeleri için siyasi bir çözüm gerekmektedir. Suriye'nin yine bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekmektedir. Ortak bir irademiz vardı. Çünkü çözüm aciliyeti hepimizin gördüğü bir gereksinim. Bu açıdan siyasi sürecin özellikle de şimdi tam da bu zamanda bulunması çok çok önemli. Ve bizlerin İdlib'in barışçıl bir çözüm kapsamında insani bir felaket olmadan barışçıl çözüm bulunması yolunda çalışmaya devam edilmeli" şeklinde konuştu.
ERDOĞAN'DAN CEMAL KAŞIKÇI AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suudi Arabistan bu yargılamada eğer kendileri bu işi yapmayacaklarsa, bu yargılamayı Türk yargısı olarak bizim yapmaya hazır olduğumuzu dün bakanlığımız vasıtasıyla kendilerine resmi kanallardan yapmış bulunuyoruz" dedi.
Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından düzenlenen basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemal Kaşıkçı soruşturmasıyla ilgili soruyu yanıtladı.
Erdoğan, "Merhum Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak bu konuyu ele aldık. Gerekli bilgileri kendilerine verdim. Detaya bugün yaptığımız ikili görüşmelerle girmiş bulunuyoruz. Bunu tekrar ifade etmek durumundayım. Şu anda uluslararası medyanın burada oluşu da böyle bir cevabı vermemi gerektirir Her şeyden önce içeride 18 tane tutuklu var. Bu 18 tutuklu malum ülkemize gelen kişilerdir. Bu 18 kişiyi Türkiye'ye kimler gönderdi? Bunun cevabını Suudi yetkililerin vermeleri gerekir. Bu bir.." dedi.
"Bir diğeri sonra bir açıklama Suudi Arabistan'ın yetkili mercilerden geldi" diyen Erdoğan, "Türkiye'deki yerli işbirlikçilere cesedin teslim edildiğine dair, böyle bir adımın atıldığı söylendi. O zaman bu yerli işbirlikçi kimdir? Bunu da yine bu açıklamayı yapan kişi veya kişilerin ortaya konması gerekmektedir. Suçun işlendiği yer İstanbul'dur. Suudi Arabistan bu yargılamada eğer kendileri bu işi yapmayacaklarsa, bu yargılamayı Türk yargısı olarak bizim yapmaya hazır olduğumuzu dün bakanlığımız vasıtasıyla kendilerine resmi kanallardan yapmış bulunuyoruz. Şimdi oradan bunun cevabını bekleyeceğiz. Bunun yanında Suudi Arabistan başsavcısını buraya gönderiyor. İstanbul Başsavcımız ile kendi heyetiyle görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmenin neticesini de önemsiyoruz" diye konuştu.
ERDOĞAN: ESED'İN DURUMUNU BELİRLEYECEK OLAN İRADE SURİYE HALKININ İRADESİDİR
Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından düzenlenen basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Esed'in Suriye'deki yeri ne olacak?" sorusu soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan soruya şu şekilde yanıt verdi:
"Her şeyden önce buradaki irade kişilere ait olan bir irade değildir. Esed'in durumunu belirleyecek olan irade Suriye halkının iradesidir. Suriye halkı kararı verecektir. Bize göre Esed, 1 milyona yakın insanı katletmiş bir insandır. Şu ana kadar yaşanan durumlar ortadadır. Hala oradaki katliamlar devam etmektedir. İnşallah bu süreç son bulmuş olur. Suriye'deki insanlar hayatlarına rahat devam eder"
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.