Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam, Nuri Asan Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. 2 hafta önce Hekimoğlu Trabzon maçı önceci takımla ilk defa bir araya geldiğini belirten Ertuğrul Sağlam, “Maç öncesinde oyuncularımızla ufak bir toplantı yaptık. Onlara çok açık ve net bir şekilde neden burada olduğumuzu, Samsun’a ve Samsunspor’a geliş nedenlerimizi, buradaki beklentilerimizi ve sonuç itibariyle nereye gelmek istediğimizi paylaştık. O gün takım olarak gerçekten farklı bir motivasyonla çıktılar, sorumluluk aldılar ve iyi mücadele, iyi futbol ile güzel bir başlangıç oldu. Daha sonra hafta içerisinde buradaki imza töreninde çok samimi bir şekilde kendi adıma ve biz Samsun’u kendi şehrimiz olarak görüyoruz. Her ne kadar aslımız Gümüşhaneli, kendimiz Zonguldak Ereğlili olsak da ben yolda yürürken insanlar bana ‘hocam Samsun’un neresindensiniz’ diye sorduklarında ‘içindenim’ diyebiliyorum. Dolayısıyla burayı, bu şehri kendi şehrimiz olarak biliyoruz ki, bir kere daha size Samsun’un ve Samsunspor’un ne kadar önemli olduğunu ufak bir şekilde anlatmak istiyorum” diye konuştu.

"Futbol hayatımda birçok keyfi burada buldum"

Antrenörlük hayatında hep Süper Lig’de çalıştığını belirten Ertuğrul Sağlam, “1989 yılında Gaziantepspor’dan geldim. Samsunspor’un kazadan sonraki ilk transferiydim. Daha sonra 5 sene futbolculuk döneminde her sene üstüne koyarak, futbol olarak değer kazanarak 2 defa Süper Lig’den düşüp, 2 defa ikinci ligde şampiyonluk yaşayarak, son senemizde de Samsunspor tarihine geçecek bir sezondan sonra yine tarihi bir transferle Samsun’dan ve Samsunspor’dan ayrıldım. Bu dönem içerisinde ben ilk Süper Lig deneyimimi, Süper Lig’deki ilk gollerimi burada attım. Ümit Milli takım ve A Milli Takım formasını Samsunspor forması giyerken giyme şansı buldum. Futbol hayatında o yükselişi yaşarken birçok keyfi burada yaşadım. Kendi özel hayatıma dair üniversiteyi Beden Eğitimi Spor Bölümünü Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) bitirdim. Daha sonra burada evlendim. Sonraki dönemde kızım burada doğdu. Daha sonra Beşiktaş’tan dönerken burada İsmail Uyanık başkanımız vardı. Geleceğimle ilgili şöyle bir karar almıştım; ‘Eğer ben bir gün Beşiktaş’tan ayrılıp, başka bir takımın formasını giymek zorunda kalacaksam, bu kesinlikle Samsunspor forması olur ve futbolu da burada bırakırım’ kararı vardı. Benim Beşiktaş’tan ayrılmam söz konusu olunca İsmail Uyanık başkanın bir telefonu ile hiçbir şey konuşmadan, hiçbir ayrıntıya girmeden Samsunspor’a geldim. Burada İsmail Uyanık başkanımızın bir düşüncesi ve projesi vardı. O da benim futbolu burada bırakıp, 1-2 yıl yardımcı antrenör olarak çalışıp, sonra takımı bana emanet etmesiydi. Süreçte öyle işledi. Yardımcı antrenör olarak rahmetli Erdoğan Arıca ve Gigi Multecu ile birlikte çalıştık. Sonrasında teknik direktör olarak Samsunspor’da başladım. 35 yaşında Süper Lig’de teknik direktörlük bana nasip oldu. O sorumluluğu da anlımızın akıyla tamamladık. Ailemizin içerisinde de Samsunsporluluk bilinci ve gerçeği oluşmuş oldu. Oğlum tam bir Samsunsporlu. Sonuç itibariyle bugün tekrar Samsunspor arması altında biz hayatımızı devam ettiriyoruz. Artık futbola ait geleceğimi de burada görerek, bundan sonraki hayatımı da geçirmeyi ve bitirmeyi düşünüyorum. Bunu söylerken burada hem ikinci ligde geçirmeyi de düşünmüyorum. Bir tarafında bu işin duygusallık varken, bir tarafında da gerçek anlamda profesyonellik var. Ben yaklaşık 13-14 yıllık antrenörlük hayatımda hep Süper Lig’de çalıştım. Birinci lig bile görmedim” şeklinde konuştu.

"Türk futboluna bir güneş gibi Samsunspor’u çıkarmak ve sunmak istiyoruz"

Uzun vadede Samsunspor’u Süper Lig’de 6’ncı şampiyon yapmak istediğini ifade eden Ertuğrul Sağlam, “Benim buraya gelişim birçok insan için sürpriz oldu ama bence ülke futboluna da düşünce devrimi, bakış açısı olarak da geçebilir. Artık bundan sonraki süreçte başka antrenörler de futbol adına değerlere sahip, düzgün bir kulüp yapılanması, kulüp içi düzgün bir organizasyon, ekonomik olarak desteklenmek, kurumsal olarak bu yapının takımın performansına olumlu etki etmesi, futbolcu anlamında değerlendirdiğiniz zaman yaşanabilecek ve futbol oynanabilecek çok güzel bir şehir, güzel ve donanımlı bir tesis, modern bir stat, şehirde futbola ait sevginin ve taraftarlık bilincinin oluşması, maçlara baktığımız zaman taraftarların takımının ikinci ligde oynamasına rağmen 10-15 bin bazı maçlarda daha kalabalık seyirci ile oynanması, dışarıdaki algıya baktığımız zaman her zamanki gibi Samsunspor aşağı lige inse bile büyüklüğünden futbol kamuoyundaki olumlu algısından en ufak bir şey yitirmemiş olmasıdır. Bir antrenör ve futbol adamı için burada başarılı olmamızı sağlayacak her şey mevcut. Bundan sonra yapmamız gereken bir iş var. Kulüp içi organizasyonu çok iyi planlayıp, şehrin dinamiklerini de takıma katkı sağlayabilecek şekilde yönlendirebilirsek bu oluşturacağımız sinerji bizi çok farklı yerlere taşıyacaktır. Bizim amacımız önce birinci lige çıkıp daha sonra Samsunspor’u layık olduğu Süper Lige taşıyıp, ondan sonra kulüp içi organizasyonla beraber şehir desteğini de tam olarak arkamıza alarak çirkinleşmiş, batığa saplanmış, farklı menfaat ilişkilerinin futbolun yönetici kademelerinde çok çirkin bir şekilde çıktığı, futbol kalitesinin iyice düştüğü, saha içinde ve saha dışında spor adına davranışların iyice yozlaştığı bir futbol ortamında Samsunspor’un böyle aşağıdan çok sağlam temeller üzerine kurularak Türk futboluna bir güneş gibi çıkabileceği beklentisi bende var. Samsunspor’u Süper Lige taşırken, bu gerçeklerle az önce saydığım futbol adına çirkinliklerinden arındırarak herkesin saygı duyacağı, futbol adına değerleri ön plana çıkaran, bugün spor adına kaybolmaya yüz tutmuş birçok değeri de almış, sahiplenmiş ve bunu uygulayarak Türk futboluna bir güneş gibi Samsunspor’u çıkarmak ve sunmak istiyoruz. Daha sonrasında da Süper Lig’de kalıcı olan bir Samsunspor, daha büyük hedefleri kovalayacak, Avrupa kupalarına oynayan ve sonrasında da inşallah Süper Lig’in 6’ncı şampiyonu olarak da Samsunspor’u bu başarıyla tanıştıracağız. Uzun vadedeki hedefimiz bu” şeklinde konuştu.

"Samsunspor’un birinci lige çıkarmak istiyorum"

Sezon sonunda Samsunspor’un birinci lige çıkarmak istediklerini belirten Ertuğrul Sağlam, “Burada sizlerin çok desteğine ihtiyacımız olacak. Zaman zaman gidip gelen, sallanan, hafif bir kaos ortamına giren, ufak bir başarısızlıkta hemen seslerin yükseldiği bir ortamdan Samsunspor’u tamamen kurtarıp, hem saha içerisinde ortaya koyacağımız mücadele, futbol kalitesi ve alacağımız sonuçlarla dışarıdaki karamsar yapıyı da kaldırıp herkesin mutlu olduğu bir yapıya herkesi sokmak istiyoruz. Buda benim için çok önemli. İnşallah bu süreç Hekimoğlu Trabzon maçıyla başlayan Şanlıurfaspor maçıyla devam eden ve inanıyorum ki bu hafta Sarıyer maçıyla taraftarlarımızın da dolduracağı stat da onların da desteği ile yine ortaya koyacağımız iyi mücadele, güzel futbol ve alacağımız sonuçla artık saha içerisindeki ortaya koyacağımız kalite ile istikrarı yakalayan bir Samsunspor olma yolunda hızlı bir şekilde bu işi gerçekleştirme zorunluluğumuz var. İnşallah sezon sonunda Samsunspor olarak birinci lige çıkıp, daha sonraki hedefleri de yeniden planlayacağımız o günlere gelmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

"Biz ekip olarak hepimiz kulüpte yatıp kalkıyoruz"

Taraftarlara mücadeleyi son düdüğe kadar bırakmayan bir takım izlettireceklerinin altını çizen Ertuğrul Sağlam, “Takımla yaklaşık 7 gün oldu. Bu dönem içerisinde birçok şeyi değiştirdik demek yanlış olur. Ama oyuncuların isteği, arzusu, çabası, kendileriyle ilgili hataları onlara anlattığımızda kabul edip, bu hataları giderme adına uğraş vermeleri bizim adımıza güzel. Bundan sonraki süreçte de bunları yapmaya çalışacağız. Eksikliklerimiz var. Bunları biliyoruz. Biz ekip olarak hepimiz kulüpte yatıp kalkıyoruz. Bu tespitlerimizi yapıp, oyuncularımızla paylaşıyoruz. Analiz toplantılarında oyuncularımıza hatalarını gösterip düzeltmeye çalışacağız. Güzel şeyleri de daha iyiye ve mükemmele ulaştırmaya çalışacağız. Taraftarlarımıza keyifle izleyebilecekleri, maçın başından sonuna kadar oyun disiplininden kopmayan, mücadeleyi son düdüğe kadar bırakmayan ve maçtan sonra taraftarlarımızı yüzü gülen bir şekilde göndereceğimiz bir futbol kalitesi ortaya koymak için çalışıyoruz. Bunu her geçen gün iyileştirerek bu işin sonunu getirmeye çalışacağız. Biz ‘maçı kazanalım da nasıl kazanırsak kazanalım’ mantığını istemiyoruz. Taraftarlarımız da artık bu psikolojiden çıkarmak zorundayız. Bizim takımımız oynadığı zaman keyif verecek. İzleyen orada bir disiplin, futbol sistemi, intizam, futbol aklı, anlayışı görecek. Maç kaybederken bile taraftarlar mutlu olacak. Bunu bizim yapmamız lazım. Burada taraftarlarımıza da önemli görevler düşüyor. Maçın başlangıç düdüğünden bitiş düdüğüne kadar takımını destekleyen, olumsuz bir şeyi o an gündeme getirmemesi gerekiyor. Olumsuz bir şey yapacaksa da maç bittikten sonra yapacak. Taraftarımız maçın başlangıç düdüğünden bitiş düdüğüne kadar tamamen konsantrasyonu ve düşünceleri ‘takımımızı nasıl destekleriz, nasıl güç katarız, oyuncumuzun motivasyonun nasıl arttırırız, onun performansını nasıl arttırırız’ı düşünmelerini istiyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte daha güzel birtakım izleyecekler. Sarıyer ile önemli bir karşılaşma oynayacağız. Maçlarını izledik. İçeride keyifli, sah a iyi davranışlarıyla örnek bir takım, mücadelesiyle maçın başından sonuna kadar oyunu bırakmayan, skor ne olursa olsun oyun disiplininden kopmayan ve futbolun doğrularını sahada yapmaya çalışan bir takım görüntüsü ortaya koyacağız. Kazanıp, yolunuza devam etmek istiyoruz. İyi bir kadromuz var. Sakat olan Bünyamin ve Okan’ı saymazsak 20 tane oyuncumuz ve 4 tane de kalecimiz var. İçimizde ‘bu oyuncu buraya nasıl gelmiş’ diyebileceğimiz bir oyuncu bile yok. Bundan sonraki süreçte Çaykur Rizespor ile oynayacağımız bir kupa maçı var. Burada bütün oyuncularımızı değerlendirmeye çalışacağız. Oyuncularımızın güncel performansı ile ilgili de bir değerlendirme şansı yakalayacağız. Devre arası bizim için önemli bir dönem. Bu dönemde herhangi bir mevki ile alakalı 1-2 tespitimiz olabilir. Orada da gerekli takviyelerimizi yapıp, bundan sonraki süreçte herhangi bir kadro kalitesi anlamında alternatif oyuncu anlamında bir sıkıntı yaşamadan sezon sonuna kadar süreci de yaşamaya çalışacağız. Sistem oturtmak çok kolay değil. Bunun için bizim de zamana ihtiyacımız olacak ama burada oyuncularımızın geri dönüşleri bizim isteklere verecekleri tepkilerde bu süreci ya kısaltacak ya da uzatacak. Ama görünen şu ki oyuncularımızın bu isteği ve arzusu, oyunu sahiplenme duygusu ve sorumluluk alma istekleri bizim de süreyi biran evvel atlatacağımızı ortaya koyuyor. Devre arasında daha farklı bir Samsunspor, daha farklı bir anlayış ve sonrasında daha güzel olacağına inanıyorum” sözlerine yer verdi.